ÇEMKİREBİLMEK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler

ÇEMKİREBİLMEK harflerini içeren 8 harfli 24 kelime bulunuyor. 8 harfli ÇEMKİREBİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BİÇİLMEK14, ÇEMBERLİ14, BEKÇİLİK13, ÇİMLEMEK13, ÇEMREMEK13, ÇEMKİRME13, ÇEKMELİK12, ÇEKİLMEK12, İÇERLEME12, BİRİKMEK11, BİRLEMEK11, BELİRMEK11, BERKİMEK11, BEKLEMEK11, BELERMEK11, ERKEKÇİL11, KİREÇLİK11, BEKRİLİK10, KREMLEME10, KEMİRMEK10, İRKİLMEK9, İKİLEMEK9, KEMERLİK9, KEMRELİK9

İRKİLMEK

[nesnesiz]

  • Ürkerek geri çekilir gibi olmak

    Elimi omzuna koyuyorum. İrkiliyor, sertçe çeviriyor bakışını. - Erhan Bener

  • Şaşırıp duraklamak

    İnsanlar iki büklüm olup düştükleri konduların içinde dozer kasnaklarının sesiyle irkildiler. - Lâtife Tekin

[biyoloji]

  • Vücudun bir yeri dışarıdan gelen bir uyarıcının etkisiyle kanlanıp şişmek, taharrüş etmek

[halk ağzında]

  • Akan bir şey, bir engel karşısında duraklayıp birikmek

İKİLEMEK

[-i]

  • Bir şeyin sayısını ikiye çıkarmak
  • Tekrarlamak, yinelemek

[halk ağzında]

  • Tarlayı iki kez sürmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikile!

KEMERLİK

[isim]

  • Bazı işçi ve satıcıların araç veya gereçlerini koymak için bellerine taktıkları, gözlere ayrılmış, bez, tahta, meşin veya metal bağ

[sıfat]

  • Kemer yapmaya elverişli

    Kemerlik deri.

KEMRELİK

[isim]

  • Gübrelik

BEKRİLİK

[isim]

  • Ayyaşlık

    Ananın bekriliğinden neden meyus oluyorsun? - Hüseyin Rahmi Gürpınar

KREMLEME

[isim]

  • Kremlemek işi

KEMİRMEK

[-i]

  • Sert bir şeyi dişleriyle azar azar koparmak

    Sarmaşığın dibini biri beyaz, diğeri kara iki fare kemirip durmaktadır. - Asaf Halet Çelebi

  • Aşındırmak, yemek

    Demiri pas kemiriyor.

BİRİKMEK

[nesnesiz]

  • Toplanıp yığılmak

    Bu nedenle karısının gözlerinde biriken öfkenin farkına varmadı. - Lâtife Tekin

  • Bir araya gelmek, toplanmak
  • Birbirine eklenip çoğalmak

    Sana verilecek havadislerim birikti. - Peyami Safa

BİRLEMEK

[-i]

  • Bir etmek, tek duruma getirmek

[din bilgisi]

  • Tanrı'nın birliğini dile getirmek

BELİRMEK

[nesnesiz]

  • Önce belli veya görünür olmayan bir şey ortaya çıkmak, tezahür etmek

    Yarı yola yaklaştığında, köprünün karşı ucunda, ona doğru gelen bir karaltı belirdi. - Ayşe Kulin

  • Bir düşünce veya durum kesin bir biçim almak, tebellür etmek

    Kafasında günden güne çeşitli düşünceler, çeşitli kaygılar beliriyordu. - Orhan Hançerlioğlu

  • İyice görünür ve anlaşılır bir durum almak, tebarüz etmek

    İki kaşının arasında, yaşından ziyade asabiyetini ele veren birkaç çizgi belirdi. - Elif Şafak

BERKİMEK

[nesnesiz]

  • Sağlamlaşmak, güç kazanmak, pekişmek

BEKLEMEK

[nesnesiz]

  • Bir iş oluncaya, biri gelinceye değin bir yerde kalmak, durmak

    Ben de seni bekliyordum zaten. - Ahmet Ümit

[-i]

  • Süre tanımak, acele etmemek

    Bu ikramın sebebini anlamak için telaşsız bekledi. - Nazım Hikmet

[-i]

  • Bir şeyi, bir kimseyi gözetmek, korumak, muhafaza etmek

    Eşyayı beklemek. Tutukluları beklemek.

  • Ummak

    Nikâhtan bu kadar keramet bekleme! - Peyami Safa

  • Karşılaşma ihtimali bulunmak

    Oysa bizi bekleyen yaşam bu değildi. - Reha Mağden

  • Aramak, istemek

    Bu tecrübeli deniz kurdunun muhakkak bir beklediği var. - Feridun Fazıl Tülbentçi

  • Oyalanmak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bekle yârin köşesini!

BELERMEK

[nesnesiz]

[halk ağzında]

  • Göz, akı iyice belirecek bir biçimde açılmak

ERKEKÇİL

[sıfat]

  • Erkeğe düşkün

KİREÇLİK

[isim]

  • Kireç konulan yer

[sıfat]

  • Kireci çok olan

    Kireçlik alan.