Çeki ile Başlayan Kelimeler

ÇEKİ ile başlayan 103 kelime bulunuyor. Başında ÇEKİ olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Çeki kelimesinin anlamı nedir? İçinde çeki olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

ÇEKİÇLEYİVERMEK30, ÇEKİÇLEYEBİLMEK26, ÇEKİŞTİREBİLMEK24, ÇEKİMLEYEBİLMEK24, ÇEKİÇLETEBİLMEK24, ÇEKİÇLENEBİLMEK24, ÇEKİMLENEBİLMEK22

14 Harfli Kelimeler

ÇEKİÇLEYİVERME29, ÇEKİNGENLEŞMEK25, ÇEKİÇLEYEBİLME25, ÇEKİŞTİRİCİLİK23, ÇEKİŞTİREBİLME23, ÇEKİMLEYEBİLME23, ÇEKİÇLETEBİLME23, ÇEKİÇLENEBİLME23, ÇEKİMLENEBİLME21, ÇEKİRDEKLENMEK20

13 Harfli Kelimeler

ÇEKİNGENLEŞME24, ÇEKİRDEKÇİLİK21, ÇEKİŞTİRİLMEK20, ÇEKİÇLETİLMEK20, ÇEKİRDEKLENME19

12 Harfli Kelimeler

ÇEKİLİVERMEK22, ÇEKİŞEBİLMEK21, ÇEKİÇLETİLME19, ÇEKİŞTİRİLME19, ÇEKİLEBİLMEK18, ÇEKİNEBİLMEK18

11 Harfli Kelimeler

ÇEKİLİVERME21, ÇEKİRDEKSİZ20, ÇEKİŞEBİLME20, ÇEKİŞTİRİCİ20, ÇEKİMSİZLİK19, ÇEKİNGENLİK18, ÇEKİŞTİRMEK18, ÇEKİÇLENMEK18, ÇEKİÇLETMEK18, ÇEKİNEBİLME17, ÇEKİRDEKSEL17, ÇEKİLEBİLME17, ÇEKİMSENMEK17, ÇEKİMSERLİK16, ÇEKİMLENMEK16

10 Harfli Kelimeler

ÇEKİMÖLÇER23, ÇEKİŞMESİZ21, ÇEKİVERMEK20, ÇEKİNGENCE20, ÇEKİNCESİZ20, ÇEKİŞTİRİŞ19, ÇEKİMLEYİŞ19, ÇEKİRDEKÇİ18, ÇEKİRDECİK18, ÇEKİMSERCE18, ÇEKİŞTİRME17, ÇEKİŞİLMEK17, ÇEKİÇLETME17, ÇEKİÇLENME17, ÇEKİÇLEMEK17, ÇEKİMSENME16, ÇEKİRDEKLİ15, ÇEKİMLENME15, ÇEKİMLEMEK15, ÇEKİNİLMEK14
Tümünü Gör

9 Harfli Kelimeler

ÇEKİÇHANE19, ÇEKİDÜZEN19, ÇEKİVERME19, ÇEKİÇLEME16, ÇEKİŞİLME16, ÇEKİŞMELİ16, ÇEKİNCELİ15, ÇEKİCİLİK15, ÇEKİMLEME14, ÇEKİNİLME13

8 Harfli Kelimeler

ÇEKİMSİZ16, ÇEKİŞMEK15, ÇEKİNGEN15, ÇEKİŞKEN14, ÇEKİRDEK13, ÇEKİMSER13, ÇEKİNMEK12, ÇEKİLMEK12, ÇEKİKLİK11

7 Harfli Kelimeler

ÇEKİMCİ14, ÇEKİRGE14, ÇEKİŞME14, ÇEKİNCE13, ÇEKİNİŞ13, ÇEKİŞLİ13, ÇEKİŞTE13, ÇEKİLİŞ13, ÇEKİKÇE13, ÇEKİMLİ11, ÇEKİNME11, ÇEKİLME11, ÇEKİNİK10, ÇEKİNTİ10

6 Harfli Kelimeler

ÇEKİ12

5 Harfli Kelimeler

ÇEKİÇ11, ÇEKİŞ11, ÇEKİM9, ÇEKİK8

4 Harfli Kelimeler

ÇEKİ7

ÇEKİ

[isim]

  • Tartı
  • Odun, kireç vb. ağır ve kaba şeyleri tartmakta kullanılan, 225,978 kilogram olan ağırlık ölçü birimi

[mecaz]

  • Üzüntü, sıkıntı

[halk ağzında]

  • Kadınların başlarına bağladıkları örtü

    Başı ağrıdığı zamanlar bağladığı beyaz çekiyi çözüp var gücüyle yeniden düğümledi. - Mustafa İlhan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çeki taşı gibi
  • çekiye gelmek
  • çekiye gelmez

ÇEKİK

[sıfat]

  • Yanlara doğru çekilerek gerilmiş gibi olan

    Çekik göz. Çekik kaş.

  • İçeriye doğru kaçmış, batık

    Zayıf, ince uzun bir vücudu, kuru, çekik esmer bir yüzü var. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: çekik göz

ÇEKİM

[isim]

  • Çekme işi

[dil bilgisi]

  • Fiillerin çeşitli zaman, kişi ve kiplere, adların da ad durumlarına göre uğradığı biçimleri, tasrif

[fizik]

  • Herhangi bir cismin, başka bir cismi kendine doğru çekme gücü, cazibe, traksiyon

    Yer çekimi. Mıknatıs çekimi.

[sinema]

[televizyon]

  • Alıcının sürekli olarak çalıştırılmasıyla elde edilen film parçası, plan

Birleşik Kelimeler: çekim eki, çekimölçer, çekim senaryosu, ağır çekim, soya çekim, tıpkıçekim, ad çekimi, fiil çekimi, isim çekimi, yer çekimi

ÇEKİNİK

[sıfat]

[biyoloji]

  • Birkaç kuşak sonra ortaya çıkan ve o zamana kadar aradaki döllerde gizli kalan (soya çekim nitelikleri), resesif

    Çekinik karakterler.

  • Çekingen

[zarf]

  • Çekingen bir biçimde

    Hafta sonları çıktığı annesinin evinde, hep kıyılarda çekinik durdu. - Erendiz Atasü

ÇEKİNTİ

[isim]

  • Duraksama, kararsızlık, tereddüt

    Korkuya, hiç değilse çekintiye benzeyen bir şey de getiriyordu. - Tarık Buğra

ÇEKİKLİK

[isim]

  • Çekik olma durumu

ÇEKİMLİ

[sıfat]

  • Çekimi olan, alımlı, cazibeli, cezbedici

    Görüntüsü çok daha çekimli. - Çetin Altan

[dil bilgisi]

  • Çekim ekleri alabilen

Birleşik Kelimeler: çekimli fiil

ÇEKİNME

[isim]

  • Çekinmek işi

    Hem hayatta yumuşak yüzlü olmanın, kalp kırmaktan çekinmenin hiç manası yok. - Etem İzzet Benice

ÇEKİLME

[isim]

  • Çekilmek işi

    Daha düğün olmadan Hayri benim okuldan çekilmemi istedi. - Memduh Şevket Esendal

  • Bir görevden, bir işten kendi isteği ile ayrılma, istifa

    Hesaplarını altüst etmiş, onu elli beş yaşında devlet memuriyetinden çekilmeye mecbur bırakmıştı. - Reşat Nuri Güntekin

[askerlik]

  • Savaşta, bir ordunun veya bir birliğin düşmandan ayrılmak için yaptığı davranış, ricat

    Neticede işgal kuvvetleri buralardan çekilmeye mecbur edildiler. - Atatürk

[jeoloji]

  • Yerin yükselmesiyle bu yeri örten deniz sularının gerilemesi, basma karşıtı

[spor]

  • Bir boksörün veya güreşçinin herhangi bir sebeple karşılaşmayı bırakması

ÇEKİÇ

[isim]

  • Çivi çakma, madenleri dövme vb. işlerde kullanılan saplı bir el aleti

    Saldırmak onun içgüdülerinden biridir ve yöntemi çekiçle felsefe yapmaktır. - Salâh Birsel

[spor]

  • Yaklaşık 1,20 metre uzunluğundaki madenî tele bağlı ve ağırlığı 7,257 kilogram olan gülle

Birleşik Kelimeler: çekiç atma, çekiçhane, çekiç kemiği, çekiç makinesi, hava çekici, imdat çekici

ÇEKİŞ

[isim]

  • Çekme işi

    Bir düğümü bir çekişte açmak imkânını temin eden kesik ip ucunu bulunca durdular. - Peyami Safa

  • Bir motorun çekme gücü

    Benim arabanın çekişi çok iyi.

[halk ağzında]

  • Ağız kavgası

ÇEKİNMEK

[-den]

  • Saygı, korku, utanma vb. duygularla bir şeyi yapmak istememek, kaçınmak

    Karşı karşıya oturup yalnız kaldığımız zaman göz göze gelmekten çekindiğini de hissettim. - Peyami Safa

[nesnesiz]

  • Bir şey sürünmek

    Sürmeler çekinmiş bir kadın.

ÇEKİLMEK

[nesnesiz]

  • Çekme işi yapılmak

    Ağlar çekiliyor dalyanlarda. - Orhan Veli Kanık

[-e]

  • Kendini geriye veya bir yana çekmek

[-den]

  • Bir işten, bir görevden kendi isteğiyle ayrılmak, istifa etmek

    Hiçbir zaman mebusluktan çekilmek niyetinde değilim. - Tarık Buğra

  • Azalmak
  • Yok olmak

    İneğin sütü çekildi.

  • Bir yerden uzaklaşmak, bir yere uğramamak

    Dükkân karmakarışık, mallar bayat, kibar müşteriler birer birer çekiliyor, ayaktakımı her gün artıyor. - Halide Edip Adıvar

  • Geri gitmek, ricat etmek

[-den]

  • Katılmamak, vazgeçmek

    Yarışmadan çekildi.

  • Katlanmak, üstlenmek, tahammül etmek

    Tabii kuaför salonu da çekilmez oluyor, sen konuşup güldürmeyince milleti. - Elif Şafak

  • Tartılmak
  • Parça hâlindeki et kıyma biçimine getirilmek

[mecaz]

  • Uzaklaşmak, araya mesafe koymak

    Yalnız ben baştan boş bulundum, buna fazla sokuldum. Şimdi çekildiğimi de belli etmek istemiyorum. - Falih Rıfkı Atay

ÇEKİCİ

[isim]

  • Kaza veya arıza yapan, yanlış yere park eden aracı belli bir yere götürmek için kullanılan taşıt

[sıfat]

[mecaz]

  • Alımlı

    Necdet için bu, öbüründen daha çekici değildi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Birleşik Kelimeler: ilgi çekici, şeytan çekici

ÇEKİNİLME

[isim]

  • Çekinilmek işi