Çek ile Biten Kelimeler

ÇEK ile biten 15 kelime bulunuyor. Sonu ÇEK olan kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Çek kelimesinin anlamı nedir? Çek ile başlayan kelimeler. İçinde çek olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

10 Harfli Kelimeler

KARAPÜRÇEK19

9 Harfli Kelimeler

SARIÇİÇEK17

8 Harfli Kelimeler

BÜRÜMÇEK18

6 Harfli Kelimeler

GÖKÇEK19, PÜRÇEK15, ÇİMÇEK13, GERÇEK13, ÇEKÇEK12

5 Harfli Kelimeler

ÇEK14, ÖLÇEK14, GEÇEK12, ÇİÇEK11, ELÇEK8, LEÇEK8

3 Harfli Kelimeler

ÇEK6

ÇEK (Kelime Kökeni: İngilizce check)

[isim]

  • Bir kimsenin, satın aldığı hizmet veya ürün karşılığında para yerine verdiği ve karşılığı banka hesabından ödenen yazılı belge

Birleşik Kelimeler: açık çek, bloke çek, karşılıksız çek, hediye çeki

[isim]

  • Slavların batı kolundan olan bir ulus veya bu ulusun soyundan gelen kimse

ELÇEK

[isim]

[halk ağzında]

  • Gelinin elinin içine kına yakılmasından sonra giydiği, kumaştan yapılmış bir eldiven türü

LEÇEK

[isim]

[halk ağzında]

  • Başörtüsü

ÇİÇEK

[isim]

[bitki bilimi]

  • Bir bitkinin, üreme organlarını taşıyan çoğu güzel kokulu, renkli bölümü

[bitki bilimi]

  • Çiçek açan kır veya bahçe bitkisi

    Bahçemin en güzel çiçeğini size takdim ediyorum. - Nazım Hikmet

[mecaz]

  • Davranışları hafif, toplum kurallarına uymayan kimse

    Onun ne çiçek olduğunu hep biliriz.

[kimya]

  • Süblimleşme veya çiçeksime yoluyla elde edilen toz

[tıp]

  • İrinli kabarcıklar dökerek yüzde izler bırakan ateşli, ağır ve bulaşıcı bir hastalık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çiçeğe kesmek
  • çiçek açmak (veya vermek)
  • çiçek çıkarmak
  • çiçek gibi
  • çiçek olmak

Birleşik Kelimeler: çiçek aşısı, çiçek bahçesi, çiçek biti, çiçek boyası, çiçek bozuğu, çiçek çocukları, çiçek durumu, çiçek dürbünü, çiçekevi, çiçek pazarı, çiçek sapçığı, çiçek sapı, çiçeksever, çiçek soğanı, çiçek suyu, çiçek tacı, çiçek tozu, çiçek yağı, çiçek yaprağı, çiçeği burnunda, ölmez çiçek, sarıçiçek, yapma çiçek, ağı çiçeği, amber çiçeği, ateş çiçeği, atlas çiçeği, ayçiçeği, baklaçiçeği, bakla çiçeği, balçiçeği, boru çiçeği, çadır çiçeği, çan çiçeği, çanta çiçeği, çuha çiçeği, düğün çiçeği, fırıldak çiçeği, gelin çiçeği, gugu çiçeği, günçiçeği, güzelhatun çiçeği, hançer çiçeği, Hint çiçeği, ıtır çiçeği, inci çiçeği, ipek çiçeği, kabak çiçeği, kadife çiçeği, kahkaha çiçeği, kaldırım çiçeği, kanarya çiçeği, kandil çiçeği, kar çiçeği, kelebek çiçeği, kese çiçeği, kına çiçeği, kır çiçeği, kükürt çiçeği, küpe çiçeği, Latin çiçeği, lavanta çiçeği, mahmur çiçeği, mahmuz çiçeği, mastı çiçeği, mine çiçeği, muhabbet çiçeği, mum çiçeği, narçiçeği, oya çiçeği, peygamber çiçeği, rezede çiçeği, saat çiçeği, salon çiçeği, saray çiçeği, soğan çiçeği, suçiçeği, taşkıran çiçeği, telgraf çiçeği, yayla çiçeği, yılan çiçeği, yıldız çiçeği, yoğurt çiçeği

ÇEKÇEK

[isim]

  • Kişileri taşımak için kullanılan, insan gücüyle işleyen iki tekerlekli araç

    Hem özür dilerim, sonra bir çekçeğe binerim. - Aka Gündüz

GEÇEK

[isim]

[halk ağzında]

  • Çok geçilen yer, işlek yol
  • Küçük tahta köprü

ÇİMÇEK

[isim]

[halk ağzında]

  • Bir tür küçük serçe

GERÇEK

[isim]

  • Yalan olmayan, doğru olan şey, hakikat

    Esasen bizim için millî varlık ile istiklal ve hürriyet aynı gerçeğin çeşitli cepheleridir. - Mehmet Kaplan

  • Gerçeklik

    Her hâlde o gün imparatorluğun ölümü apaçık bir gerçekti. - Halide Edip Adıvar

  • Doğruluk

    Bu laflarda gerçek payı ne kadar çoksa duygu payı da ondan az değildir. - Burhan Felek

[sıfat]

  • Yalan olmayan

    O yürekler acısı fukara kafile, yüzlerinden gerçek acı aka aka ölü arkadaşlarının namazını kıldılar. - Halikarnas Balıkçısı

[sıfat]

  • Bir durum, bir nesne veya bir nitelik olarak var olan, varlığı inkâr edilemeyen, olgu durumunda olan, özbeöz, hakiki, reel

    Kâğıt paranın saymaca değeri varsa da gerçek değeri yoktur.

[sıfat]

  • Aslına uygun nitelikler taşıyan, sahici

    Gerçek elmas. Gerçek hikâye.

[sıfat]

  • Temel, başlıca, asıl

    Bir kişinin ahlaklı olması için, o benim dediğim gerçek ahlaka erişebilmesi için bir iç âlemi olmalıdır. - Nurullah Ataç

[sıfat]

  • Doğadaki gibi olan, doğayı olduğu gibi yansıtan

    Bu peyzajdaki çiçekler son derece gerçek.

[sıfat]

  • Yapay olmayan

[sıfat]

[felsefe]

  • Düşünülen, tasarımlanan, imgelenen şeylere karşıt olarak var olan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • gerçek yüzünü göstermek

Birleşik Kelimeler: gerçek dışı, gerçek kişi, gerçek mantarlar, gerçek sayı, gerçeküstü, gerçeğe aykırı, gerçeğe uygun, acı gerçek

KÖÇEK

[isim]

  • Kadın kılığına girip oynayan erkek

    Şehrin bütün köçekleri, çengileri çağrılsın! - Turan Oflazoğlu

[mecaz]

  • Ağırbaşlı olmayan kimse

ÖLÇEK

[isim]

  • Birim kabul edilen herhangi bir şeyin alabildiği kadar ölçü

[sıfat]

  • Bu ölçü miktarında olan

    İki ölçek buğday.

  • Tahıl ölçmeye yarar kap, kile

[coğrafya]

  • Bir harita veya resimde görülen uzaklıklarla bunların işaret ettiği, karşılandığı gerçek uzunluklar arasındaki oran

    Yüz binde bir ölçeğinde bir harita.

[fizik]

  • Bir ölçü aletinin üzerinde çizgilerle ayrılmış bölüm, kadran

[eskimiş]

  • Dört okkaya eşit ağırlık ölçüsü

Birleşik Kelimeler: ölçek çizgisi, çizgi ölçek, genel ölçek, kesir ölçek, akıcılık ölçeği, boylam ölçeği, Mohs ölçeği, Rihter ölçeği

PÜRÇEK

[isim]

[halk ağzında]

  • Şakaklardan sarkan saç, zülüf
  • Bitkilerin saçaklı kökü veya püskülü, pürçük

SARIÇİÇEK

[isim]

[bitki bilimi]

  • Ölmez çiçek

B

[kimya]

  • Bor elementinin simgesi

KARAPÜRÇEK

[isim]

  • Sakarya iline bağlı ilçelerden biri

GÖKÇEK

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Güzel, sevimli (kimse)

    Gökçektin kız, daha bir gökçek oldun. - Tarık Buğra