ÇAĞILDAYIŞ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

ÇAĞILDAYIŞ harflerini içeren 4 harfli 30 kelime bulunuyor. 4 harfli ÇAĞILDAYIŞ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AĞIŞ15, ÇIĞA15, AĞAÇ14, ÇAĞA14, YAĞI14, AĞDA13, IĞIL13, AĞIL12, AĞLI12, AŞÇI11, AÇIŞ11, AYÇA9, AYAŞ9, ADAŞ9, DAYI9, IŞIL9, YAŞA9, ADAY8, ALÇI8, ALIÇ8, ALIŞ8, ÇALI8, AYLI7, ADLI7, ADIL7, ALDI7, YALI7, AYLA6, AYAL6, ALAY6

AYLA

[isim]

  • Hale
  • Bazı kutsal kişilerin başı etrafında gösterilen ışık çevresi

Birleşik Kelimeler: ışık aylası

AYAL (Kelime Kökeni: Arapça ʿiyāl)

[isim]

[eskimiş]

  • Karı, eş

    Çocuklar uyumuştur / Efendi gazete okur / Ayali dikiş dikmektedir - Orhan Veli Kanık

ALAY

[isim]

  • Herhangi bir törende veya gösteride yer alan topluluk

    Düğün alayı. Fener alayı.

  • Bayram, cenaze vb. törenlerde sıralı olarak giden insan topluluğu, kortej
  • Hayvan topluluğu

    Bizim alayımız leylek alayı / Havada uçarız dolayı dolayı - Halk türküsü

[askerlik]

  • Genellikle üç tabur ve bunlara bağlı birliklerden oluşan asker topluluğu

    Topçu alayı.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alaya çıkmak

Birleşik Kelimeler: alay alay, alay beyi, alaybozan, alay malay, bir alay, miralay, bayram alayı, cenaze alayı, düğün alayı, fener alayı, gelin alayı, gidiş alayı, kılıç alayı, mevlit alayı, muhafız alayı, sürre alayı, süvari alayı

[isim]

  • Bir kimsenin, bir şeyin, bir durumun, gülünç, kusurlu, eksik vb. yönlerini küçümseyerek eğlence konusu yapma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alaya almak
  • alaya bozmak
  • alaya vurmak
  • alay etmek
  • alay geçmek
  • alay gibi gelmek

Birleşik Kelimeler: alay yollu

AYLI

[sıfat]

  • Üzerinde ay biçimi bulunan

    Üzerlerinde kırmızı aylı beyaz bayrakların sallandığı geniş çadırların önünde öteye beriye gidip gelen doktorlar dolaşıyor. - Nazım Hikmet

  • Ay ışığı olan, mehtaplı

    Gölün üstünde güneşin doğuşuna batışına, aylı gecelere doyum olmuyordu. - Necati Cumalı

[halk ağzında]

  • Gebe

ADLI

[sıfat]

  • ... adını taşıyan, isimli

    Geçen gün 'Kayıp Mektup' adlı oyunu ikinci kez gördüm. - Nazım Hikmet

  • Ünlü, isimli

Birleşik Kelimeler: adlı adıyla, adlı sanlı, eş adlı

ADIL

[isim]

[dil bilgisi]

  • Zamir

ALDI

[halk ağzında]

  • `söylemeye başladı` anlamında kullanılan bir söz

    Aldı Kerem. Aldı Köroğlu.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • al (veya alın) ...
  • alaşağı etmek
  • al aşağı vur yukarı
  • al benden de o kadar
  • al birini, vur ötekine (veya birine)
  • aldığı abdest ürküttüğü kurbağaya değmemek
  • aldı sazı eline
  • al gülüm ver gülüm
  • alıp başını gitmek
  • alıp götürmek
  • alıp satmaz görünmek
  • alıp sattığı olmamak
  • alıp vereceği olmamak
  • alıp verememek
  • alıp vermek
  • alıp yürümek
  • al kaşağıyı gir ahıra, yarası olan gocunur (veya gocunsun)
  • almadan vermek Allah'a mahsus
  • almadığın hayvanın kuyruğunu tutma
  • al malın iyisini, çekme kaygısını
  • alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste
  • al sana bir ... daha
  • al takke ver külah

YALI (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[denizcilik]

  • Sahil
  • Su kıyısında yapılmış büyük, görkemli ev

    Yalıda panjurları açık bir pencereye / Sarmaşıklar içinden bir merdiven dayalı - Enis Behiç Koryürek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yalı kazığı gibi

Birleşik Kelimeler: yalı ağası, yalı boyu, yalı bülbülü, yalıçapkını, yalı uşağı, yalı yar

ADAY

[isim]

  • Bir görev, bir iş için kendini ileri süren veya başkaları tarafından ileri sürülen kimse

    Babası da beni damat adayı olarak görüyordu. - Mahmut Yesari

  • Bir iş için yetiştirilmekte, eğitilmekte olan kimse, namzet

    Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan adayları, on gün içinde Başkanlık Divanına bildirilir. - Anayasa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aday göstermek
  • aday olmak

Birleşik Kelimeler: aday adayı

ALÇI

[isim]

  • Alçı taşının pişirilip toz durumuna getirilmesinden elde edilerek yapılarda, sanatta, mimarlıkta ve dişçilikte kullanılan madde

    Bir sanatkâr eliyle alçıdan yapılmış, bembeyaz, tertemiz bir kabartma. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alçıya almak (veya koymak)

Birleşik Kelimeler: alçı kalıp, alçı levha, alçıpan, alçı taşı

ALIÇ (Kelime Kökeni: Farsça aluça)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Hünnapgillerden, kırlarda kendiliğinden yetişen, hekimlikte ve boyacılıkta kullanılan, sert odunlu bir ağaç, gövem eriği, geyik dikeni, akdiken (Crataegus monogyna)

    Sık pırnallıklar, erguvan, defne, alıç kümeleri yer yer yolu boğuyor. - Necati Cumalı

  • Bu ağacın mayhoş yemişi

Birleşik Kelimeler: alıç marmeladı

ALIŞ

[isim]

  • Alma işi

Birleşik Kelimeler: alış fiyatı, alışveriş, efektif alış

ÇALI

[isim]

[bitki bilimi]

  • Böğürtlen, ahududu gibi küçük, dalları dibinden çatallanan ve sapları odunsu bitki

    Tozlu geçidimde durmuş, iki çalı arasından başımı uzatıyor, pencereden bakıyorum. - Adalet Ağaoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çalı gibi

Birleşik Kelimeler: çalı bülbülü, çalı çırpı, çalı dikeni, çalı fasulyesi, çalı horozu, çalı kakıcı, çalı kuşu, çalı süpürgesi, karaçalı, sarıçalı, süpürge çalısı, tespih çalısı

AYÇA

[isim]

  • Hilal
  • Bayrak ve sancak direklerinin tepesindeki pirinçten yapılmış ay yıldızlı süs, alem

AYAŞ

[isim]

  • Ankara iline bağlı ilçelerden biri