ÇAĞILDAMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
ÇAĞILDAMAK harflerini içeren 6 harfli 25 kelime bulunuyor. 6 harfli ÇAĞILDAMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
DAĞLIÇ19,
AKLAMA
- Aklamak işi, ibra
Birleşik Kelimeler: aklama belgesi
ÂMÂLIK
- Görme engellilik
IKLAMA
- Iklamak işi
KAMALI
-
Kaması olan
Kamalı top.
ADAMAK
- Bir dileğin gerçekleşmesi amacıyla kutsal olduğuna inanılan bir güce niyette bulunmak, nezretmek
- Kutsal saydığı bir şey uğruna kendini feda etmek üzere söz vermek
- Bir şeyle yoğun olarak ilgilenmek
-
Ayırmak, tahsis etmek
Nasılsa altındaki arabayı edinmişti, bütün sevme gücünü de bu arabaya adamıştı. - Adalet Ağaoğlu
- İthaf etmek
Ata Sözleri ve Deyimler
- ada bana, adayım sana
- adamak kolay, ödemek zordur
- adamakla mal tükenmez
ADAKLI
- Adağı olan, adak adamış olan
- Nişanlı
- Bingöl iline bağlı ilçelerden biri
DALAMA
- Dalamak işi
DALMAK
-
Suyun içine bütün vücuduyla ve hızla girmek
O çirkin, kaba kunduralarla sıcak günde serin denize dalmışım gibi rahatladım. - Ayla Kutlu
-
Bir yerin içine girmek
Hızla içeri dalıp mumun başında duran adama doğru iki adım attı. - Elif Şafak
-
Kendini bilmez duruma gelmek, kendinden geçmek
Çocuk ateşi çıkınca daldı.
-
Uyumak
O serinlik içinde Tevfik dalmış. Uyandığı vakit güneş çoktan doğmuştu. - Memduh Şevket Esendal
- Başka bir şeyle uğraşamayacak veya başka bir şeyi düşünemeyecek biçimde kendini bir şeye kaptırmak
- Güreşte rakibinin belden aşağı bir yerini aniden tutmak
Ata Sözleri ve Deyimler
- dala çıka
- dalıp çıkmak
- dalıp gitmek
ALIKÇA
-
Alık benzeri
Yüzünde hayli alıkça denebilecek bön bir mutluluk ifadesi vardı. - Murathan Mungan
-
(alı'kça) Alık olana yaraşır bir biçimde
O andaki hayretimi hatırladıkça / Rejisöre bakakaldım öyle alıkça. - Enis Behiç Koryürek
ALAÇIK
-
Üzeri dal ve hasırla örtülmüş kulübe, çardak
Pamuk ırgatları alaçıkların önüne oturmuşlar, koza çekiyorlardı. - Yaşar Kemal
- Keçeden yapılan çadır
ALAÇAM
- Samsun iline bağlı ilçelerden biri
- Rengi kızıla yakın bir tür çam (Picea excelsa)
ÇALMAK
-
Başkasının malını gizlice almak, hırsızlık etmek, aşırmak
İngiliz cephesinden at kaçırıp bize satan bedeviler dönüşlerinde bizim atlarımızı çalıp İngilizlere satarlardı. - Falih Rıfkı Atay
-
Vurarak veya sürterek ses çıkartmak
Bir yandan mızıka istiklal havasını çalıyordu. - Ruşen Eşref Ünaydın
-
Bir müziği dinlemeyi sağlayan aleti çalıştırmak
Fevkalade zekidir, iyi dans eder, piyano çalar, tenis oynar, ata biner, avcıdır, kayakçıdır. - Refik Halit Karay
-
Ses çıkarmak, ses vermek
Hafif hafif ıslıklar çalan sesi eski keskinliğini kaybetmiştir. - Reşat Nuri Güntekin
- Atmak, çarpmak, vurmak
-
Üzerine sürmek
Ekmeğin üzerine yağ çaldı.
- Bozmak, zarar vermek
- Kumaşın bir parçasını kesmek
- Madeni oymak, kalemle işlemek
-
Benzemek, andırmak
Geniş alınlı, kırmızıya çalar, kahverengi saçlı, altın dişli tuhaf bir delikanlı gülümsedi. - Sait Faik Abasıyanık
- Zamanı boşa harcatmak, ziyan edilmesine yol açmak
-
Süpürmek, temizlemek
Tozu çalmak.
Ata Sözleri ve Deyimler
- çalıp çırpmak
- çalmadan oynamak
- çalma elin kapısını, çalarlar kapını
Birleşik Kelimeler: diskçalar, kasetçalar, uzunçalar, yürürçalar
DAMALI
-
Üstünde kareler bulunan, kareli
Damalı bir eteklik, açık mavi kapalı bir yün kazak giymişti. - Necati Cumalı
AÇILMA
-
Açılmak işi
Vapur geri geri beyaz köpükler kabartarak açılmaya başlamış. - Çetin Altan
- Çatlama
- Bir film çekiminde karanlıkta başlayıp gittikçe aydınlanarak görüntülerin belirmesine dayanan noktalama
- Bir grupta, sıraların jimnastik alıştırmaları için dağınık düzene girmesi
AMAÇLI
- Amacı olan, gayeli
- Bir amaca yönelik