ÇAĞILDAMA Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
ÇAĞILDAMA harflerini içeren 4 harfli 28 kelime bulunuyor. 4 harfli ÇAĞILDAMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Çağıldama ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Çağıldama olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
ÇIĞA15,
ALMA
- Almak işi, ahiz, derç, ittihaz, kabız
- Bir iş adamının veya profesyonel sporcunun para karşılığı başka bir işe veya kulübe geçmesi, transfer
Birleşik Kelimeler: açığa alma, kültüre alma, satın alma, koku alma duyusu, tat alma duyusu, tat alma organı
AMAL (Kelime Kökeni: Arapça aʿmāl)
- İşler, işlemler
Birleşik Kelimeler: amalierbaa
LAMA (Kelime Kökeni: Fransızca lama)
- Geviş getirenlerden, Güney Amerika'nın dağlık bölgelerinde yaşayan, yük hayvanı olarak kullanılan, karadan aka kadar türlü renklerde olabilen, tüyleri uzun, boyu yüksek ve boynu uzun hayvan
- Tibetlilerde ve Moğollarda Buda rahibi
Birleşik Kelimeler: dalay lama
- Küçük maden veya cam şerit
MALA (Kelime Kökeni: Farsça māle)
- Harç alıp sürmeye yarayan, çoğu üçgen biçiminde, yassı, demirden, üstten tahta saplı sıvama aracı
ALIM
- Alma işi
- Kurum, çalım, gurur
-
Çekicilik
O ne eda, o ne alım, o ne çalım! - Hüseyin Rahmi Gürpınar
Birleşik Kelimeler: alım çalım, alım satım, dış alım, ön alım, spot alım, zor alım, destekleme alımı
ADLI
-
... adını taşıyan, isimli
Geçen gün 'Kayıp Mektup' adlı oyunu ikinci kez gördüm. - Nazım Hikmet
- Ünlü, isimli
Birleşik Kelimeler: adlı adıyla, adlı sanlı, eş adlı
ADIL
- Zamir
ADAM (Kelime Kökeni: Arapça ādem)
- İnsan
-
Erkek kişi
İyi bir adam isterse, babası da verirse varacak. - Memduh Şevket Esendal
-
Birinin yanında bulunan ve işini yapan kimse
Kendisi gayet kibirli, öfkeli olduğu için hizmetçileri ve adamları korkarlar. - Kemal Tahir
-
Birinin yararlandığı, kullandığı kimse
Hemen hepsi para çevrelerinin adamlarıydı. - Cemil Meriç
-
Daima birinin yanında olan, onu destekleyen, isteklerini yerine getiren kimse
O benim adamımdır, hiçbir ricamı geri çevirmez.
-
Görevli kimse
Artık şunları toplatsak, dedi, kavasa söyleseniz de bir adam buluverse. - Refik Halit Karay
- İyi huylu, güvenilir kimse
- Bir alanı benimseyen kimse
- Eş, koca
Ata Sözleri ve Deyimler
- adama benzemek (veya dönmek)
- adam adama gerek olur
- adam adama yük değil, can gövdeye mülk değil
- adam adamdan korkmaz, utanır
- adam adamı bir kez aldatır
- adam almamak
- adam beğenmemek
- adamdan saymak
- adam değilim
- adam etmek
- adam gibi
- adamı
- adamın adı çıkacağına canı çıksın
- adamına göre
- adamın iyisi işbaşında (veya alışverişte) belli olur
- adamın kötüsü olmaz, meğer züğürt ola
- adamın yere bakanından, suyun yavaş akanından kork
- adam içine çıkmak
- adam içine karışmak
- adam kullanmak
- adam olacak çocuk bokundan belli olur
- adam olana bir söz yeter
- adam olana çok bile
- adam olmak
- adam sanmak
- adam sen de!
- adam sırasına geçmek (veya girmek)
- adam yerine (veya hesabına) koymak
Birleşik Kelimeler: adam adama, adamakıllı, adam başı, adam boyu, adam kıtlığında, adamkökü, adamotu, adam sarrafı, adam sendeci, adam yokluğunda, altın adam, asılmışadam, baba adam, balık adam, beyaz adam, bulaşık adam, istenmeyen adam, kardan adam, kiralık adam, kötü adam, kurbağa adam, lüzumsuz adam, Müslüman adam, ömür adam, parmak adam, parmak çocuk, sokaktaki adam, son adam, tek adam, teknik adam, yarım adam, ahiret adamı, bilim adamı, dağ adamı, dava adamı, devlet adamı, din adamı, el adamı, ev adamı, fikir adamı, gemi adamı, görev adamı, gösteri adamı, günün adamı, halk adamı, hayat adamı, ilim adamı, iş adamı, kanun adamı, kavga adamı, salon adamı, sanat adamı, uzay adamı, zamane adamı
ALDI
-
`söylemeye başladı` anlamında kullanılan bir söz
Aldı Kerem. Aldı Köroğlu.
Ata Sözleri ve Deyimler
- al (veya alın) ...
- alaşağı etmek
- al aşağı vur yukarı
- al benden de o kadar
- al birini, vur ötekine (veya birine)
- aldığı abdest ürküttüğü kurbağaya değmemek
- aldı sazı eline
- al gülüm ver gülüm
- alıp başını gitmek
- alıp götürmek
- alıp satmaz görünmek
- alıp sattığı olmamak
- alıp vereceği olmamak
- alıp verememek
- alıp vermek
- alıp yürümek
- al kaşağıyı gir ahıra, yarası olan gocunur (veya gocunsun)
- almadan vermek Allah'a mahsus
- almadığın hayvanın kuyruğunu tutma
- al malın iyisini, çekme kaygısını
- alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste
- al sana bir ... daha
- al takke ver külah
DAMA (Kelime Kökeni: İtalyanca dama)
-
Karelere ayrılmış zemin üzerinde on altı taşla iki kişi arasında oynanan oyun
Gürültüsüz oyun isterseniz gelin damaya. - Mehmet Akif Ersoy
Ata Sözleri ve Deyimler
- dama demek
Birleşik Kelimeler: dama tahtası, dama taşı
ADIM
- Yürümek için yapılan ayak atışlarının her biri
- Bir ayak atışıyla alınan ve uzunluğu yaklaşık 75 santimetre olan mesafe
- Girişim, hamle
- Bir gösterge ucunun eş olarak ayrılmış yaylardan biri boyunca aldığı yol
- Bir yarışın belirli uzaklığı kapsayan bölümlerinden her biri, etap
- Ayakta, esas duruşta, bir ayağın türlü yönlerde iki ayak boyu kadar yer değiştirmesi
- İki diş arasındaki aralık
Ata Sözleri ve Deyimler
- adım (veya adımını) atmak
- adım (veya adımını) atmamak
- adımını attırmamak
- adımını geri atmak
- adımlarını açmak
- adımlarını seyrekleştirmek
- adımlarını sıklaştırmak
Birleşik Kelimeler: adım adım, adımbaşı, adım cümlesi, adımsayar, adi adım, hırsız adım, ilk adım, koşar adım, paytak adım, uygun adım, üç adım, kaz adımı
AÇMA
- Açmak işi
- Orman içinde ağaç kesme veya yakma yoluyla tarıma elverişli bir duruma getirilen arazi
- Bir tür susamsız, kalınca, yağlı çörek
ALÇI
-
Alçı taşının pişirilip toz durumuna getirilmesinden elde edilerek yapılarda, sanatta, mimarlıkta ve dişçilikte kullanılan madde
Bir sanatkâr eliyle alçıdan yapılmış, bembeyaz, tertemiz bir kabartma. - Peyami Safa
Ata Sözleri ve Deyimler
- alçıya almak (veya koymak)
Birleşik Kelimeler: alçı kalıp, alçı levha, alçıpan, alçı taşı
ALIÇ (Kelime Kökeni: Farsça aluça)
-
Hünnapgillerden, kırlarda kendiliğinden yetişen, hekimlikte ve boyacılıkta kullanılan, sert odunlu bir ağaç, gövem eriği, geyik dikeni, akdiken (Crataegus monogyna)
Sık pırnallıklar, erguvan, defne, alıç kümeleri yer yer yolu boğuyor. - Necati Cumalı
- Bu ağacın mayhoş yemişi
Birleşik Kelimeler: alıç marmeladı
AMAÇ
-
Ulaşmak istenilen sonuç, maksat, meram
Evet ama öteki kızı bu iş için kaçırdılarsa amaçlarına ulaştılar. - Ahmet Ümit
-
Gaye
Her milletten, her tabakadan, huyları, dinleri, dilleri farklı fakat amaçları aynı olan insanların bulunduğu bir yerdi burası. - İhsan Oktay Anar
-
Hedef
Amaç, şüphe götürmeyecek ilk kesin bilgiye varmaktı. - İhsan Oktay Anar
- Bir kimseye veya bir kurula verilen özel amaçlı görev, misyon
Ata Sözleri ve Deyimler
- amaç edinmek
- amaç gütmek
Birleşik Kelimeler: amaç dışı