ÇAĞRIŞTIRIVERME Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
ÇAĞRIŞTIRIVERME harflerini içeren 5 harfli 40 kelime bulunuyor. 5 harfli ÇAĞRIŞTIRIVERME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ÇIĞIR17,
ARTER (Kelime Kökeni: Fransızca artère)
- Atardamar
- Trafiği yoğun olan ana yol
EMARE (Kelime Kökeni: Arapça emāre)
-
Belirti, iz, ipucu
Fakat hepsinin yüzünde korku ve endişe emarelerini ayan beyan görmüştüm. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
METRE (Kelime Kökeni: Fransızca mètre)
-
Yer meridyen çemberinin kırk milyonda biri olarak kabul edilen, 100 cm'lik temel uzunluk ölçüsü birimi
İskenderun Körfezi'ne sekiz yüz metre yukarıdan bakıyordum. - Refik Halit Karay
- Genellikle desimetre, santimetre, milimetrelere bölünmüş ölçü aracı
Birleşik Kelimeler: metrekare, metreküp, metre sistemi, akselerometre, alkalimetre, alkolmetre, altimetre, ampermetre, anemometre, areometre, asidimetre, azotometre, barometre, bolometre, çelik metre, dansimetre, debimetre, dekametre, densimetre, desimetre, dilatometre, dinamometre, elektrodinamometre, elektrometre, fotometre, füzyometre, galvanometre, gazometre, grafometre, gramsantimetre, grizumetre, hektometre, hidrometre, higrometre, interferometre, kalorimetre, kilogrammetre, kilometre, klinometre, kolorimetre, kronometre, lüksmetre, manometre, manyetometre, mikrometre, milimetre, minimetre, odyometre, oleometre, ozonometre, ödyometre, parametre, parkmetre, pedometre, piknometre, pirometre, plüviyometre, polarimetre, radyometre, sakarimetre, sakkarometre, santimetre, sülfürimetre, şerit metre, takeometre, takimetre, takometre, taksimetre, tansiyometre, telefonometre, telemetre, termometre, voltametre, voltmetre
MERET (Kelime Kökeni: Arapça mārid)
-
Sıkıntı veren, hoşlanılmayan şeyler veya kimseler için kullanılan sövgü sözü
Ben de öyle söyledim. Bırakalım artık şu meredi, dedim. - Ahmet Ümit
- Uğursuz
TERME (Kelime Kökeni: Farsça terme)
- Bir tür yaban turpu
- Samsun iline bağlı ilçelerden biri
ARTIM
- Artış
MIRRA (Kelime Kökeni: Arapça mirra)
- Acılık veren sıvılarla özel bir biçimde kaynatılarak pişirilen bir tür acı kahve
MARTI (Kelime Kökeni: İtalyanca martin)
-
Martıgillerden, çoğu beyaz renkte, eti yenmez, yüzücü, perde ayaklı deniz kuşlarının ortak adı (Larus)
Martıların ve askerlerin oranın en sadık nöbetçileri olduğunu her geçişimde gördüm. - Asaf Halet Çelebi
Birleşik Kelimeler: küçük martı
TIMAR (Kelime Kökeni: Farsça tīmār)
-
Binek hayvanlarının kıllarını, derisini temizleme
Tımar tam bir saat sürüyor, yarım saat hayvanın bir tarafı, yarım saat öbür yanı. - Haldun Taner
-
Ağaç bakımı
Merkeplere atladılar, şeftali bahçelerinden geçtikten sonra tımar görmemiş sık, gür bir ayvalığa daldılar. - Refik Halit Karay
- Yara bakımı
Ata Sözleri ve Deyimler
- tımar etmek
Birleşik Kelimeler: tımarhane, deve tımarı
- Anadolu Selçukluları ve Osmanlılarda, belirli görev ve hizmet karşılığında kişilere verilen, yıllık geliri 3.000-20.000 akçe olan toprak
TARIM
- Bitkisel ve hayvansal ürünlerin üretilmesi, kalite ve verimlerinin yükseltilmesi, uygun koşullarda korunması, işlenip değerlendirilmesi ve pazarlanması, ziraat, kültür
Birleşik Kelimeler: tarım coğrafyası, ekolojik tarım, kuru tarım, organik tarım, sulu tarım
ARTIŞ
-
Artma işi, artım
Bu artış nicelik bakımından olduğu kadar nitelikte de görüldü. - Metin And
ARTÇI
- Geçmiş bir sanat veya edebiyat çığırını sürdüren sanatçı veya hareket
- Yürüyüş durumunda bulunan bir askerî birliğin güvenliğini sağlamak için arkadan gelmek üzere bırakılan kıta, dümdar, öncü karşıtı
- Arkadan gelen, sonra olan, öncü karşıtı
Birleşik Kelimeler: artçı deprem, artçı sarsıntı, artçı şok
MAŞER (Kelime Kökeni: Arapça maʿşer)
- İnsan topluluğu, toplum
REŞME
- Hayvanın başlığı, yuları ve gemi
- Atların koşum takımlarına gümüş ve altın yaldızlı pullarla yapılan süsleme
- Konfeksiyonda düz dikiş yapan bir makine türü
ŞATIR (Kelime Kökeni: Arapça şāṭir)
- Neşeli, keyifli, şen
- Tören ve alaylarda padişahın, vezirin yanında yürüyen görevliler
Birleşik Kelimeler: şen şatır