ÇAYIRGÜZELİ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
ÇAYIRGÜZELİ harflerini içeren 5 harfli 48 kelime bulunuyor. 5 harfli ÇAYIRGÜZELİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
GÜZEY16,
RİYAL (Kelime Kökeni: İspanyolca real)
- Pesetanın dörtte biri değerinde İspanyol parası
- İran, Katar, Suudi Arabistan, Umman ve Yemen'de kullanılan para birimi
YERLİ
-
Taşınamayan, başka yere götürülemeyen
Yerli dolap. Yerli sedir.
-
Yurt içinde yapılan veya bir yurdun kendine özgü niteliklerini taşıyan
Yerli halıları gördüm, koyu sıcak kırmızılarla diri maviler ağır basıyordu. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
-
Belli bir bölgede yetişen, otokton
Yerli muz. Yerli meyve.
- Bir yerin ilk sakini olan, otokton
-
Oturduğu bölgede doğup büyüyen, ataları da orada yaşamış olan
Daha önceki gidişinde kendini yerli halka sevdirmişti. - Eflâtun Cem Güney
- Amerika, Avustralya ve Afrika'nın uygarlıktan uzak, ilkel biçimde yaşayan kimi halklarına verilen ad
Birleşik Kelimeler: yerli dolap, yerli malı, yerli yerinde, yerli yerine, yerli yersiz, baba yerli
AZERİ (Kelime Kökeni: Farsça āẕer + Arapça -ī)
- Azerbaycan Türkü
ALİZE (Kelime Kökeni: Fransızca alizé)
-
Tropikal bölgelerdeki denizlerde bütün yıl süresince düzenli esen rüzgâr
Alizeler, Ekvator'un kuzeyinde kuzeydoğudan, Ekvator'un güneyinde ise güneydoğudan eserler.
Birleşik Kelimeler: üst alize
İZALE (Kelime Kökeni: Arapça izāle)
- Yok etme, giderme
Ata Sözleri ve Deyimler
- izale etmek
Birleşik Kelimeler: izaleişüyu
LEZAR (Kelime Kökeni: Fransızca lézard)
- Kertenkele derisinin sepilenmesiyle elde edilen bir deri türü
LAZER (Kelime Kökeni: Fransızca laser)
- Çok güçlü pırıltılar oluşturan, değişik alanlarda kullanılan ışık kaynağı
Birleşik Kelimeler: lazer ışını
REZİL (Kelime Kökeni: Arapça reẕīl)
-
Alçak, aşağılık
Ah, seni serseri, rezil, alçak seni! Demek bana başkaldırıyorsun! - Nazım Hikmet
Ata Sözleri ve Deyimler
- rezil etmek
- rezili çıkmak
- rezil olmak
- rezil rüsva olmak
ARIZİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿāriżī)
- Sonradan olan, dıştan gelen
-
Geçici, eğreti
Yoksa, arızi bir şeydir ihtiyarlık ve sonu gençliktir. - Nazım Hikmet
GAİLE (Kelime Kökeni: Arapça ġāʾile)
-
Sıkıntı, dert, keder, üzüntü
Küçücük yaşta, büyüklüğün olanca gaileleri kendi üzerlerine yığılmış kimseler görülür. - Ahmet Midhat
- Uğraştırıcı iş, çekilmesi zor yük
- İstenmeyen durum, baş belası
GELİR
-
Bir kimseye veya topluluğa belli zamanlarda, belli yerlerden gelen para, varidat
Saklanan bir gelir vardı ki aç, çıplak kalmıyorlardı. - Mahmut Yesari
- Bir ekonomik birimin belli bir süre içinde kazandırdığı aylık, kira vb. getiri, varidat, irat
Birleşik Kelimeler: gelir dağılımı, gelir düzeyi, gelir kaynağı, gelir ortaklığı, gelir vergisi, millî gelir, ulusal gelir, dar gelirli
GIRLA
-
Alabildiğine, çokça
Elbette ya... O köşkte uşaklar, bahçıvanlar gırla. - Haldun Taner
Ata Sözleri ve Deyimler
- gırla gitmek
ILGAR
- Dizginleri koyuverilmiş atın dörtnala koşması
- Atla ansızın yapılan doludizgin saldırı
Ata Sözleri ve Deyimler
- ılgar etmek
RAYİÇ (Kelime Kökeni: Arapça rāyic)
-
Bir para biriminin veya malın satış ve sürüm değeri
Türk lirasının rayicinin en yüksek olduğu bir dönemden söz ediyorum. - Haldun Taner
Birleşik Kelimeler: rayiç bedel, rayiç fiyat
ÜZERİ
-
Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı
Bunların üzerinden ustalıkla atlayarak gemiye doğru yürüdü. - Sait Faik Abasıyanık
- Bir şeyin dış yüzü, yüzey
-
Vücut, beden
Gece sıcak olduğu için üzerine yalnız ince bir pike örtü örttük. - Reşat Nuri Güntekin
-
Artan, geriye kalan bölüm
Alışverişin üzeri.
-
Bazı tamlamalarda zaman bildiren bir söz
Akşamüzeri, öğleüzeri.
Ata Sözleri ve Deyimler
- üzerinden atlamak
- üzerinden atmak
- üzerinden dökülmek
Birleşik Kelimeler: akşamüzeri, ayaküzeri, bayramüzeri, ikindiüzeri, öğleüzeri