ÇAVDARMAHMUZU Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
ÇAVDARMAHMUZU harflerini içeren 5 harfli 52 kelime bulunuyor. 5 harfli ÇAVDARMAHMUZU kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
VUZUH20,
ARAMA
-
Aramak işi, taharri
Ankara'ya döner dönmez iş aramayı düşünüyordum. - Adalet Ağaoğlu
- Sanığın yakalanması veya suç belgelerinin elde edilmesi için bir kimsenin evinde, iş yerinde, üzerinde veya eşyasında yapılan araştırma işlemi
Ata Sözleri ve Deyimler
- arama yapmak
Birleşik Kelimeler: arama bülteni, arama emri, arama izni, arama kararı, arama motoru, arama ruhsatı, arama tarama, mayın arama tarama gemisi
ADAMA
-
Adamak işi
Tamamen ve sadece sana ait olacak ama kendini ona adamanı istemeyecek. - Elif Şafak
DRAMA (Kelime Kökeni: Latince)
- Dram
DAMAR
-
Canlı varlıklarda kanın veya besleyici sıvıların dolaştığı kanal
Alnında ve şakaklarında şişen damarlar ağrıyordu. - Peyami Safa
- Mermerde, bazı taşlarda ve tahta kesitlerinde renk ayrılığı gösteren dalgalı çizgi
-
Başka türden katmanların arasında bulunan sıvı, maden veya mineral katmanı
Zengin bir altın damarı.
- Soy, yaradılış
-
Huy
Cimrilik damarı. Şairlik damarı.
- İçinde ongun besi suyunun dolaştığı odunsu dokudan boru
- Böceklerde kanat zarını dik tutmaya yarayan organ
Ata Sözleri ve Deyimler
- damardan girmek
- damarı (veya damarları) kabarmak
- damarı kurusun!
- damarına (veya damarlarına) işlemek
- damarına basmak
- damarına çekmek
- damarına girmek
- damarını bulmak
- damarı tutmak
Birleşik Kelimeler: damar aktarma, damar damar, damardaraltan, damargenişleten, damar görüntüleme, damar sertliği, damar tabaka, damar tıkanıklığı, atardamar, halkalı damar, kılcal damar, orta damar, toplardamar, damarı bozuk, bilek damarı, can damarı, cin damarı, gazel damarı, korku damarı, maden damarı, su damarı, şah damarı, iletken damarlar
MAADA (Kelime Kökeni: Arapça māʿadā)
-
-den başka, gayrı
Karakol Cemiyeti'nin de İstanbul'dan maada, Bursa havalisinde de faaliyette bulunduğu anlaşıldı. - Atatürk
MAMUR (Kelime Kökeni: Arapça maʿmūr)
-
Bayındır
Yıkılmış dilberin mamur illeri / Susmuş bülbüllerin taze dilleri - Karacaoğlan
Birleşik Kelimeler: dört başı mamur
MARDA (Kelime Kökeni: Rumca)
- Iskarta mal
DURMA
-
Durmak işi
Bu rakkasın durmasına hiçbirimiz alışık değilizdir bu evde, o hep aynı ahenkle sallanmalı. - Ahmet Muhip Dranas
MARAZ (Kelime Kökeni: Arapça maraż)
- Hastalık
- Dayanılması güç durum
-
Huysuzluğu ve titizliği ile can sıkan
Aman ne maraz adamsın!
MADAM (Kelime Kökeni: Fransızca madame)
- Fransa'da evli kadınlara verilen san, madama
- Türkiye'de Müslüman olmayan evli kadın, madama
ARMUZ (Kelime Kökeni: Rumca)
- Gemilerde güverte ve borda kaplama tahtalarının yan yana gelmeleri sonucu aralarında oluşturdukları çizgi
ÇUMRA
- Konya iline bağlı ilçelerden biri
ÇAMUR
-
Su ile karışıp bulaşır ve içine batılır duruma gelmiş toprak, balçık
Köy yolları tozdan ve çamurdandır ama sevgi ve ızdırapla doludur. - Mehmet Kaplan
-
Sataşkan, çevresini tedirgin eden, sulu, arsız (kimse)
Çamur oyuncu ile dürüst oyuncuyu herkes karıştırıyor. - Haldun Taner
- Yapı işlerinde kullanılan çeşitli malzemeden oluşmuş harç
Ata Sözleri ve Deyimler
- çamura bulamak
- çamura bulaşmak (veya batmak)
- çamura taş atmak
- çamur atmak (veya sıçratmak)
- çamura yatmak
- çamurdan çekip çıkarmak
- çamur gibi
- çamuru karnında, çiçeği burnunda
Birleşik Kelimeler: çamur banyosu, çamur deryası, çamur ığrıbı, çamur kalemi, özlü çamur, lüleci çamuru
DUMUR (Kelime Kökeni: Arapça dumūr)
- Körelme
Ata Sözleri ve Deyimler
- dumura uğramak
DURUM
-
Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon
Genel Sekreter, kazadaki sıtma durumu hakkında verdiğim uzun tafsilattan pek memnun kaldı. - Reşat Nuri Güntekin
- Duruş biçimi, konum, tavır
- Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri
-
Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl
Yalın durum. Belirtme durumu. Kalma durumu.
Ata Sözleri ve Deyimler
- ... durumuna düşmek
- ... durumunda olmak (veya bulunmak)
- durum almak
- durumdan ders çıkarmak
- durumdan vazife çıkarmak
- durumu bozulmak
- durumu düzelmek
Birleşik Kelimeler: durum eki, durum ortacı, durum ulacı, açık durum, coğrafi durum, geçerli durum, istenmeyen durum, seferî durum, süredurum, sürer durum, üç durum yasası, yalın durum, ad durumu, ayrılma durumu, belirtme durumu, bulunma durumu, çıkma durumu, çiçek durumu, dış çizgiler durumu, gün durumu, hava durumu, isim durumu, kalma durumu, tamlayan durumu, yönelme durumu, yükleme durumu