ÇAVDARHİSAR Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

ÇAVDARHİSAR harflerini içeren 5 harfli 26 kelime bulunuyor. 5 harfli ÇAVDARHİSAR kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HAVAS16, HAVSA16, HAVAİ15, HAVRA15, DAVAR13, VARDA13, HADİS12, HARAÇ12, HARİÇ12, İHDAS12, İHRAÇ12, VARİS12, AVARA11, HİDRA11, DARAÇ10, HİSAR10, HARİS10, HASAR10, SARİH10, SAHRA10, ÇASAR9, HARAR9, HARİR9, SARAÇ9, İDRAR7, RADAR7

İDRAR (Kelime Kökeni: Arapça idrār)

[isim]

  • Böbreklerde kandan süzülerek idrar yolları aracılığıyla dışarıya atılan sıvı, sidik, küçük abdest, hacet

    Kan, idrar, bilmem ne tahlilleri filan bile bize esaslı bir şey söylemez. - Reşat Nuri Güntekin

Birleşik Kelimeler: idrar kesesi, idrar torbası, idrar yolu, idrar zoru

RADAR (Kelime Kökeni: İngilizce radar)

[isim]

  • Radyo dalgalarının yankısını alarak cisimlerin yerini ve uzaklığını bulabilen, genellikle uçak ve gemilerde kullanılan cihaz
  • Trafik polisleri tarafından kullanılan, taşıtların hızını saptamaya yarayan aygıt

[mecaz]

  • İçgüdü, seziş

    Büyük yurt sevgisinin yüce boyutlarını analık radarı ile pek iyi sezebilmektedir. - Haldun Taner

ÇASAR (Kelime Kökeni: Macarca császár)

[isim]

[eskimiş]

  • Viyana'da oturan Alman imparatoruna verilen unvan

HARAR (Kelime Kökeni: Arapça ḫarār)

[isim]

[eskimiş]

  • Çoğu kıldan dokunmuş, büyük çuval

    Yedi harar malı bir seferde kamyona yükledi. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • harar gibi

HARİR (Kelime Kökeni: Arapça ḥarīr)

[isim]

[eskimiş]

  • İpek

SARAÇ (Kelime Kökeni: Arapça serrāc)

[isim]

  • Koşum ve eyer takımları yapan veya satan kimse
  • Koşum ve eyer takımlarını işleyen ve süsleyen kimse
  • Deri, muşamba vb.nden bavul, çanta yapan kimse

Birleşik Kelimeler: saraçhane

DARAÇ

[sıfat]

  • Dar

    Başını, geçtiğimiz daraç bir sokaktaki yamru yumru karanlık evlerin arasından görünen gökyüzünün mavi boşluğuna doğru kaldırarak geniş soluklar alıyor. - Reşat Nuri Güntekin

HİSAR (Kelime Kökeni: Arapça ḥiṣār)

[isim]

  • Bir şehrin veya önemli bir yerin korunması için taştan yapılmış, yüksek duvarlı ve kuleli, çevresinde hendekler bulunan küçük kale, kermen, germen

[isim]

[eskimiş]

[müzik]

  • Klasik Türk müziğinde bir birleşik makam
  • Klasik Türk müziğinde re diyez notası

Birleşik Kelimeler: hisarbuselik

HARİS (Kelime Kökeni: Arapça ḥarīṣ)

[sıfat]

  • Açgözlü

HASAR (Kelime Kökeni: Arapça ḫasār)

[isim]

  • Herhangi bir olayın yol açtığı kırılma, dökülme, yıkılma gibi zarar

    Yağmur yollarda hasara yol açtı.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hasara uğramak

SARİH (Kelime Kökeni: Arapça ṣarīḥ)

[sıfat]

  • Açık, kolay anlaşılır, belli, belirgin, belgin

    Bu hıyanetin müşterek müteşebbislerine karşı, alınması lazım gelen vaziyet sarihtir. - Atatürk

Birleşik Kelimeler: sarih meful

SAHRA (Kelime Kökeni: Arapça ṣaḥrāʾ)

[isim]

  • Çöl
  • Kır

Birleşik Kelimeler: sahra topu

AVARA (Kelime Kökeni: İtalyanca avara)

[isim]

  • Üzerinde döndüğü ve kendisini taşıyan milden bağımsız olarak çalışan mekanizma

[ünlem]

  • Kıyıya dayanılarak sandalın açılması için kürekçilere verilen komut

[denizcilik]

  • Bir geminin başka bir gemiden veya kıyıdan açılması

Ata Sözleri ve Deyimler

  • avara etmek
  • avaraya almak

HİDRA (Kelime Kökeni: Fransızca hydre)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Hidralar takımından, 1 santimetre uzunluğundaki, vücudu torba biçiminde, ağız çevresinde 6-10 dokunacı olan tatlı su hayvanı (Hydra)

HADİS (Kelime Kökeni: Arapça ḥadīs̱)

[isim]

[din bilgisi]

  • Hz. Muhammed'in söz ve davranışları
  • Bu söz ve davranışları inceleyen bilim