ÇAVDARHİSAR Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

ÇAVDARHİSAR harflerini içeren 4 harfli 35 kelime bulunuyor. 4 harfli ÇAVDARHİSAR kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HAVİ14, HAVA14, VAHA14, VAHİ14, DAVA12, VİDA12, VADİ12, HARÇ11, SAVA11, VASİ11, AVAR10, AHDİ10, DAHİ10, DAHA10, HADİ10, VİRA10, HARS9, HASA9, SAHA9, SAHİ9, AHAR8, AHİR8, HARA8, ARAÇ7, AÇAR7, SADA7, ARDA6, DARA6, DAİR6, ARSA5, ASAR5, ASRİ5, SARİ5, SARA5, SAİR5

ARSA (Kelime Kökeni: Arapça ʿarṣa)

[isim]

  • Üzerine yapı yapılmak için ayrılmış yer

Birleşik Kelimeler: arsa payı

ASAR (Kelime Kökeni: Arapça ās̱ār)

[isim]

[eskimiş]

  • Eserler

Birleşik Kelimeler: asarıatika

[isim]

  • Yüzyıllar

ASRİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṣrī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Çağdaş

SARİ (Kelime Kökeni: Hintçe)

[isim]

  • Hint kadınlarına özgü giysi
  • Bu giysinin yapıldığı kumaş

    Sari denir kumaşa bürünen, ayağı bilezikli ve burunları incili veya mücevherli kadınlar... - Falih Rıfkı Atay

[sıfat]

[eskimiş]

  • Başkasına geçen, geçici
  • Bulaşıcı, bulaşık (hastalık)

SARA (Kelime Kökeni: Arapça ṣarʿa)

[isim]

[tıp]

  • Zaman zaman kendini kaybederek olduğu yere düşme, vücutta şiddetli çırpınmalar ve ağız köpürmesi ile ortaya çıkan bir sinir hastalığı, tutarık, tutarak, tutarga, yilbik, epilepsi

    Nefesi kulunca, sıtmaya, havaleye, saraya, çarpıntıya birebirmiş. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

SAİR (Kelime Kökeni: Arapça sāʾir)

[sıfat]

  • Başka, öteki, diğer

    Onun sair işlerini bir dereceye kadar engelledi ise de ne zararı var! - Memduh Şevket Esendal

ARDA

[isim]

[halk ağzında]

  • İşaret olarak yere dikilen çubuk
  • Maden üzerine kazıma yapmak ve çıkrıkta çevrilen şeyleri yontmak için kullanılan çelik kalem
  • Ardıl

DARA (Kelime Kökeni: İtalyanca tara)

[isim]

  • Kabıyla birlikte tartılan bir nesnenin kabının ağırlığı
  • Terazide dengeyi sağlamak için hafif gelen kefeye ağırlık olarak konulan taş, demir, çivi vb., abra
  • İçinde yük taşınan aracın boş durumdaki ağırlığı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • darasını almak
  • darasını düşmek
  • daraya atmak (veya çıkarmak)

DAİR (Kelime Kökeni: Arapça dāʾir)

[sıfat]

  • Bir konu üzerine olan, üzerine, konusunda, ... ile ilgili, üstüne

    Yarına kadar sarhoşluğu geçer, ben de sarhoş olmadığına dair rapor veririm. - Aka Gündüz

ARAÇ

[isim]

  • Bir iş yapmakta veya sonuçlandırmakta gücünden yararlanılan nesne
  • Taşıt

    Araçlarından inen iki polis sulara basmamak için sıçrayarak kapıya doğru yaklaşıyorlar. - Ahmet Ümit

[mecaz]

  • Kişiler veya nesneler arasında bağlantı sağlayan şey, vasıta

    Bu yüzden iyi anlaşmak için araçların mükemmelliği söz konusu değildir. - İsmet Özel

Birleşik Kelimeler: araç gereç, araç telefonu, ağır araç, insansız araç, rahim içi araç, uzun araç, zırhlı araç, arazi aracı, canlı yayın aracı, hava aracı, itfaiye aracı, koruma aracı, kurtarma aracı, nakil aracı, naklen yayın aracı, servis aracı, uzay aracı, iletişim araçları, üretim araçları

[isim]

  • Kastamonu iline bağlı ilçelerden biri

AÇAR

[isim]

  • Anahtar
  • Ön içki

SADA

[isim]

  • 343 seda

AHAR

[isim]

[eskimiş]

  • Hattatların kâğıt cilalamak için kullandıkları nişasta ve yumurta akından yapılan özel bir karışım

AHİR (Kelime Kökeni: Arapça āḫir)

[sıfat]

  • Son, sonraki

[zarf]

  • Sonra, en sonra, sonunda

Birleşik Kelimeler: ahir ömürde, ahir vakit, ahir zaman, cemaziyelahir, evvel ahir

HARA (Kelime Kökeni: Fransızca haras)

[isim]

  • Atların yetiştirildiği ve bakımlarının yapıldığı, hayvanların rahatça hareket etmelerini sağlayan alanların bulunduğu tesis

    Karacabey harası.

[isim]

[eskimiş]

  • Hare