ÇATIRDATMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

ÇATIRDATMAK harflerini içeren 6 harfli 35 kelime bulunuyor. 6 harfli ÇATIRDATMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ÇARDAK11, ARAKÇI10, ÇARKIT10, ÇATMAK10, IRAKÇA10, KARMAÇ10, ARMADA9, ADATMA9, ADAMAK9, AKDARI9, KARTÇA9, MADARA9, TARAÇA9, ARITMA8, AKITMA8, IRAMAK8, KARIMA8, KADRAT8, TIKAMA8, TARTIM8, ARATMA7, ARTMAK7, ARAMAK7, ATAMAK7, KITAAT7, KARAMA7, KAMARA7, KIRAAT7, MAKARA7, MATRAK7, MATARA7, TARAMA7, TATARI7, TARTMA7, TATMAK7

ARATMA

[isim]

  • Aratmak işi

ARTMAK

[isim]

[halk ağzında]

  • Büyük heybe

[nesnesiz]

  • Çoğalmak

    O zaman bedava binme olasılığı artardı. - Ayla Kutlu

  • Harcandıktan sonra bir miktar geri kalmak

    Kumaş arttı. Yemek arttı.

  • Değeri yükselmek, fazlalaşmak

ARAMAK

[-i]

  • Birini veya bir şeyi bulmaya çalışmak

    Dükkânın içinde gözleriyle bir şeyler aradı. - Sait Faik Abasıyanık

  • Araştırmak, yoklamak

    Ceplerini aramak.

  • Ziyarete, hatır sormaya gitmek

    Bir kere düştün mü ne arayan olur ne soran! - Burhan Felek

  • Bir şeyin yokluğunu duyarak geri gelmesini istemek, özlemek

    Seni çok arıyorum, Ziyacığım. - Cahit Sıtkı Tarancı

  • Önem verip istemek

    Ben böyle şeyleri aramam.

  • Bir kişiyle görüşmek üzere telefon etmek

    Bir adam, mütemadiyen telefonu açıp kapayarak ısrarla bir yeri arıyor. - Esat Mahmut Karakurt

[mecaz]

  • Şart koşmak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aramakla bulunmaz
  • arayan Mevla'sını da bulur, belasını da
  • arayıp (veya aramak) taramak
  • arayıp da bulamamak
  • arayıp sormak

ATAMAK

[-e]

[-i]

  • Birini bir göreve getirmek, tayin etmek

Birleşik Kelimeler: açıktan atamak, asaleten atamak, vekâleten atamak

KITAAT (Kelime Kökeni: Arapça ḳiṭaʿāt)

[isim]

[eskimiş]

  • Kıtalar, ana karalar

[askerlik]

  • Asker birlikleri

KARAMA

[isim]

  • Karamak işi

KAMARA (Kelime Kökeni: İtalyanca camera)

[isim]

[denizcilik]

  • Gemilerde oda

    Annem kamaraya girdi, ben güverteye çıktım. - Ruşen Eşref Ünaydın

  • İngiltere yasama meclisi

Birleşik Kelimeler: hesap kamarası, Lortlar Kamarası

KIRAAT (Kelime Kökeni: Arapça ḳirāʾat)

[isim]

[eskimiş]

  • Okuma

    Orada da bu gece kıraatleri devam ediyordu. - Hüseyin Cahit Yalçın

[din bilgisi]

  • Kur'an'ı belli kural ve işaretlere göre okuma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kıraat etmek

Birleşik Kelimeler: kıraathane

MAKARA (Kelime Kökeni: Arapça bekere)

[isim]

  • Üzerine iplik, tel, şerit vb. sarılan, kenarları çıkıntılı, ekseni boyunca delik silindir, bobin
  • Sürme kapak rayları üzerinde hareket edecek biçimde metal veya plastikten yapılmış değişik tiplerdeki sürme kapak aleti
  • Bir yükün yukarıya kaldırılmasını sağlayan araç

[denizcilik]

  • Ağır yüklerin kaldırılma ve indirilmesinde kullanılan, birbirine paralel iki veya daha çok tabla arasında dönen, kenarı çepeçevre oluklu tekerlek veya tekerleklerden oluşmuş mekanik alet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • makara çekmek
  • makara gibi
  • makaraları koyuvermek (veya zapt edememek veya salıvermek)
  • makarasını çözmek
  • makaraya almak (veya sarmak)

MATRAK (Kelime Kökeni: Arapça miṭrāḳ)

[isim]

[eskimiş]

[tarih]

  • Savaşmayı öğretmek için kullanılan, ucu giderek yuvarlaklaşan kalın sopa, değnek

[sıfat]

[argo]

  • Eğlenceli, gülünç, hoş

    Cavcav gibi matrak oğlan var mı yahu? - Attila İlhan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • matrağa almak
  • matrak geçmek

MATARA (Kelime Kökeni: Arapça miṭhare)

[isim]

  • Yolculukta ve askerlikte kullanılan, boyna veya bele asılı olarak taşınan, genellikle aba, deri veya metalden yapılmış su kabı

    Çatlağın ilerisindeki kaynaktan da mataralara su doldurulmuş. - Aka Gündüz

TARAMA

[isim]

  • Taramak işi
  • Balık yumurtası ile yapılan bir meze türü

    Tuzlu bademler, fıstıklar, fındıklar, kızarmış sucuklar, küçük börekler, tarama gibi şeylerden çimleniyorum. - Burhan Felek

[sıfat]

  • Gölgeleri yol yol ve çizgi çizgi olan (resim, harita)

Birleşik Kelimeler: arama tarama, mayın arama tarama gemisi, arazi taraması, sağlık taraması

TATARI

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Tam pişmemiş

TARTMA

[isim]

  • Tartmak işi

[spor]

  • Güreşte rakibi kucağa alıp ayağını yerden kesme

[isim]

  • Başörtüsü, yemeni

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tartma tartmak

TATMAK

[-i]

  • Dil yardımıyla bir şeyin tadının nasıl olduğunu anlamak
  • Bir şeyden az miktarda yemek veya içmek

    O meşhur beyaz şaraplarını tattık. - Haldun Taner

[mecaz]

  • Duymak, hissetmek

    Yaşamın her acısını tatmış.