ÇATMACILIK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler
ÇATMACILIK harflerini içeren 7 harfli 33 kelime bulunuyor. 7 harfli ÇATMACILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ÇALIMCI16,
ATILMAK
-
Atma işine konu olmak
O romanlarda kırpılan, atılan yerler var mıdır? - Adalet Ağaoğlu
-
Saldırmak, hücum etmek
Düşmanın üzerine atıldı.
-
Bir şeye doğru birden gitmek, birden bir davranışta bulunmak
Küçük köpek ince sevinç çığlıkları çıkarıyor, zıplıyor, havlıyor, atılıyordu. - Sait Faik Abasıyanık
-
Başlamak
Bu gençlerden bir kısmı Anadolu içlerinde hatta Asya'da ne çetin sergüzeştlere atıldılar. - Falih Rıfkı Atay
- Bir işe girişmek
-
Patlatılmak
Silah atıldı. Top atıldı.
- Bir yerden, görevden veya işten uzaklaştırılmak
Ata Sözleri ve Deyimler
- atılan ok geri dönmez
KITLAMA
- Kıtlamak işi
- Küçük parçalara ayrılmış şekeri ağızda tutarak çay içme biçimi, kırtlama
- Küçük parçalara ayrılmış şekeri ağızda tutarak
Birleşik Kelimeler: kıtlama şekeri
KATILMA
-
Katılmak işi
Kadının üretime dolaysız katılması, ona ekonomik özgürlüğünü sağlamaktır. - Attila İlhan
- İletişim veya ortak davranışta bulunma yoluyla belirli bir toplumsal duruma girme süreci, iştirak
Birleşik Kelimeler: katılma belgesi
KATMALI
- Cismin üç ana renkteki görüntüsünün tek bir film üzerinde yer aldığı, bir renkli film işlemi
TIKLAMA
- Tıklamak işi, klikleme
TAKILMA
-
Takılmak işi
Sonradan kapının kaldırılıp yerine takılması için yetmiş kişinin çalışması icap etti. - Necip Fazıl Kısakürek
ILITMAK
- Ilık duruma getirmek
KALITIM
-
Çevre etkileriyle köklü olarak değiştirilemeyen özelliklerin, döllenme sırasında, dişi ve erkeğin kromozomları aracılığıyla bir kuşaktan ötekine geçmesi, soya çekim, irs, irsiyet, veraset
Bir ülkenin tarihsel varlığı, onun sahip olduğu ölçülemez bir değerler kalıtımıdır. - Melih Cevdet Anday
Birleşik Kelimeler: kalıtım bilimi
KATILIM
- Katılma işi, iştirak
Birleşik Kelimeler: katılım belgesi
TIKILMA
- Tıkılmak işi
TAKLACI
- Taklacı güvercin
- Dalavereci
Birleşik Kelimeler: taklacı güvercin
ATÇILIK
- Atçının yaptığı iş
ACITMAK
-
Acılık vermek
Karabiber yemeği acıttı.
-
Ağrı, sızı duyulmasına sebep olmak
Bilmem neden, her iskarpin ayaklarımı acıtıyor. - Peyami Safa
AÇILMAK
-
Açma işine konu olmak
Kasabada bir çırçır fabrikası açılmış. - Ahmet Ümit
-
Renk koyuluğunu yitirmek
Perdenin rengi açıldı.
-
Kendine gelmek, biraz iyileşmek, ferahlamak
Ateşi düşünce hasta açıldı.
- Sıkılması, çekinmesi, tutukluğu kalmamak
- Kuruluşlar ilk kez veya yeniden işe başlamak
- İşini gereğinden veya yapabileceğinden geniş tutmak
-
Genişlemek, bollaşmak
Ayakkabısı açıldı.
-
Delinmek, yırtılmak
Pantolonun dizleri açıldı.
-
Sis, karanlık, duman vb. dağılmak, yoğunluğunu yitirmek
Belki hava açılıyor. - Refik Halit Karay
-
Gereken güce ulaşmak
Araç uzun yolda açıldı, hızı arttı.
-
Kıyıdan uzaklaşmak
Ben yüzerken biraz fazla açıldım, kendimi Vardar'ın kuvvetli bir akıntısına kaptırdım. - Yahya Kemal Beyatlı
-
Kapı, yol vb. geçit vermek
Yol açılmış, biriken vasıtalar sel hâlinde akmaya başlamıştı. - Haldun Taner
-
Sırrını, üzüntüsünü, sorunlarını birine söylemek
Hiç kimseye açılmayarak yaşadığım bu altı ay beni bitirdi. - Peyami Safa
- Herhangi bir konuyla veya sorunla ilgili olarak düşünce ve uygulamalarda yeni koşulların gerektirdiği değişiklikleri veya yenilikleri yapmak
- Yeni bir bakış açısı getirmek
- Ayrıntıya girmek
Ata Sözleri ve Deyimler
- açılan solar, ağlayan güler
- açılıp saçılmak
AÇMALIK
- Kiri çıkarmak veya eşyayı iyice temizlemek için kullanılan her türlü madde