ÇATLAYIVERMEK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

ÇATLAYIVERMEK harflerini içeren 7 harfli 81 kelime bulunuyor. 7 harfli ÇATLAYIVERMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ÇAVALYE18, VARAKÇI17, AYVALIK16, TRAMVAY16, KIVRAMA15, KAVALYE15, VIRLAMA15, VARILMA15, VELAYET15, VARYETE15, AYIRMAÇ14, TAVALIK14, VARAKLI14, VAKARLI14, YIKAMAÇ14, YIRTMAÇ14, AYIRTAÇ13, AYLAKÇI13, AKVAREL13, ALAVERE13, KARAVEL13, VEKALET13, YATAKÇI13, AÇILMAK12, AÇMALIK12, AÇTIRMA12, ÇIRAKMA12, ÇITLAMA12, ÇIKARMA12, ÇAKILMA12, ÇATILMA12, EMLAKÇI12, KAÇIRMA12, KAÇILMA12, ARKALIÇ11, AYIRMAK11, AYIRTMA11, AYILTMA11, AYILMAK11, AYRILMA11, KIYAMET11, KAYIRMA11, KAYITMA11, MAYALIK11, TARAKÇI11, YIKATMA11, YIRLAMA11, YIRTMAK11, YAMALIK11, YALITMA11, YAKILMA11, YATIRMA11, YATILMA11, YARILMA11, YARATIM11, KAMELYA10, KALÇETE10, LAKAYIT10, TAYALIK10, YERALTI10, YIRTLAK10, YATAKLI10, YARATIK10, ARITMAK9, ATILMAK9, AKTARIM9, KITLAMA9, KREMALI9, KARILMA9, KATILMA9, KATMALI9, MARKALI9, MERAKLI9, RAKAMLI9, TIKLAMA9, TAKILMA9, EMEKTAR8, KARALTI8, KERAMET8, TARAKLI8, KARTELA7

KARTELA (Kelime Kökeni: İtalyanca cartella)

[isim]

  • Tombala vb. oyunlarda sayıların yazılı olduğu kart
  • Boya, kumaş, halı vb. ürünlerin çeşitlerini küçük parçalar hâlinde gösteren liste

[tiyatro]

  • Tuluat tiyatrosunun kapısına asılan tabela

EMEKTAR (Kelime Kökeni: Türkçe emek + Farsça -dār)

[sıfat]

  • Bir görevde uzun süre kalıp o işe emeği geçmiş olan (kimse)

    Ertesi sabah bahçede gezinirken Mehmet, emektar azaplarından birini gördü. - Emine Işınsu

[mecaz]

  • Çok kullanılmış, eski

    Emektar makinenin tozlarını silip masaya yerleşmeye karar verdim. - Çetin Altan

KARALTI

[isim]

  • Uzaklık ve karanlık sebebiyle kim veya ne olduğu seçilemeyen, belli belirsiz, koyu renkli biçim, silüet

    Az sonra dört atlının karaltısını seçtiler. - Nezihe Araz

  • Hafif karanlık
  • Leke

KERAMET (Kelime Kökeni: Arapça kerāmet)

[isim]

  • Ermiş kimselerin gösterdiklerine inanılan, doğaüstü, şaşkınlık uyandırıcı davranış veya durum

    Babamın, mucize ve keramet kıssaları olarak bize anlattığı şeyler bu çeşit gülünç ve çocukça masallardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Olağanüstü durum

Ata Sözleri ve Deyimler

  • keramet buyurdunuz (veya keramette bulundunuz)
  • kerameti kendinden menkul
  • keramette bulunmak

Birleşik Kelimeler: keramet sahibi

TARAKLI

[sıfat]

  • Tarağı olan
  • Başında tarak bulunan (kuş veya kadın)
  • Yol yol nakışlı

    Taraklı kumaş.

  • Tarağı geniş olan (ayak)

[isim]

  • Sakarya iline bağlı ilçelerden biri

ARITMAK

[-i]

  • Temizlemek
  • Katışıksız duruma getirmek, tasfiye etmek

ATILMAK

[-den]

  • Atma işine konu olmak

    O romanlarda kırpılan, atılan yerler var mıdır? - Adalet Ağaoğlu

[-e]

  • Saldırmak, hücum etmek

    Düşmanın üzerine atıldı.

[nesnesiz]

  • Bir şeye doğru birden gitmek, birden bir davranışta bulunmak

    Küçük köpek ince sevinç çığlıkları çıkarıyor, zıplıyor, havlıyor, atılıyordu. - Sait Faik Abasıyanık

[-e]

  • Başlamak

    Bu gençlerden bir kısmı Anadolu içlerinde hatta Asya'da ne çetin sergüzeştlere atıldılar. - Falih Rıfkı Atay

[-e]

  • Bir işe girişmek

[nesnesiz]

  • Patlatılmak

    Silah atıldı. Top atıldı.

  • Bir yerden, görevden veya işten uzaklaştırılmak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • atılan ok geri dönmez

AKTARIM

[isim]

  • Aktarma işi, nakil

[ruh bilimi]

  • Psikoterapide hastanın terapiste ruhsal yapısı üzerinde etkili olmuş deneyim ve ilişkilerini aktarması

Birleşik Kelimeler: kan aktarımı, para aktarımı, organ aktarımı

KITLAMA

[isim]

  • Kıtlamak işi
  • Küçük parçalara ayrılmış şekeri ağızda tutarak çay içme biçimi, kırtlama

[zarf]

  • Küçük parçalara ayrılmış şekeri ağızda tutarak

Birleşik Kelimeler: kıtlama şekeri

KREMALI

[sıfat]

  • Kreması olan

    Kremalı pasta.

KARILMA

[isim]

  • Karılmak işi

KATILMA

[isim]

  • Katılmak işi

    Kadının üretime dolaysız katılması, ona ekonomik özgürlüğünü sağlamaktır. - Attila İlhan

[toplum bilimi]

  • İletişim veya ortak davranışta bulunma yoluyla belirli bir toplumsal duruma girme süreci, iştirak

Birleşik Kelimeler: katılma belgesi

KATMALI

[isim]

[sinema]

  • Cismin üç ana renkteki görüntüsünün tek bir film üzerinde yer aldığı, bir renkli film işlemi

MARKALI

[sıfat]

  • Markası olan

MERAKLI

[sıfat]

  • Her şeyi anlamak ve bilmek isteyen, araştırıcı, mütecessis

    Başımı kaldırınca Mustafa'nın meraklı gözleriyle karşılaşıyorum. - Ahmet Ümit

  • Bir şeye çok düşkün olan, sürekli onunla uğraşan

    Sedef ve gümüş kakmalı bıçaklara, revolverlere meraklıydı. - Yahya Kemal Beyatlı

  • Kendisini ilgilendirmeyen bir konuda bilgi sahibi olmaya çalışan (kimse)

[halk ağzında]

  • Kaygılı

    O meraklı bir kadındır, patırtı çekemez.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ... meraklısı (olmak)