ÇATLATABİLMEK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

ÇATLATABİLMEK harflerini içeren 7 harfli 26 kelime bulunuyor. 7 harfli ÇATLATABİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ABLAKÇA12, ALÇALMA11, ÇALKAMA11, ÇATLAMA11, MAKETÇİ11, AMABİLE10, BALLAMA10, MAKABİL10, BAKALİT9, KİTABET9, TAKİBAT9, ATLATMA8, ATLAMAK8, ALLAMAK8, ALTLAMA8, KALAMİT8, KATLAMA8, KATLİAM8, LAKLAMA8, MALAKİT8, METALİK8, TEMATİK8, TALİMAT8, ATLETİK7, TALAKAT7, TAKATLİ7

ATLETİK (Kelime Kökeni: Fransızca athlétique)

[sıfat]

  • Vücudu gelişmiş, biçimli, atlet gibi

[spor]

  • Atletleri ilgilendiren

    Atletik oyunlar.

TALAKAT (Kelime Kökeni: Arapça ṭalāḳat)

[isim]

[eskimiş]

  • Kolayca düzgün söz söyleme durumu

    Sakin ve çekingen Ahmet Naci, umulmaz bir talakat ve hararetle uzun uzun söyledi. - Reşat Nuri Güntekin

TAKATLİ

[sıfat]

  • Güçlü, dayanıklı

ATLATMA

[isim]

  • Atlatmak işi

Birleşik Kelimeler: atlatma haber

ATLAMAK

[-den]

  • Bir engeli sıçrayarak veya fırlayarak aşmak

    Duvardan atlamak. Hendekten atlamak.

[-e]

[-den]

  • Yüksek bir yerden alçak bir yere, ayaküstü gelecek bir biçimde kendini bırakmak

    Çukura atlamak.

[-e]

  • Binmek

    Atlasam bir vapura, şehre insem diyorum. - Sait Faik Abasıyanık

[-i]

  • Basında haberi zamanında verememek veya diğer gazetelerden öğrenmek

[-i]

  • Okuma, yazı yazma, sayı sayma vb. işlerde bazı bölümleri üstünkörü geçmek

[-i]

  • Sınıfı okumadan geçmek

    Birinci sınıfı atladı.

  • İnmek

    Otomobilden atlayıp vapura doğru seğirten bir adama tutup sual sorulur mu? - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]

[-de]

  • Yanılmak, aldanmak

[mecaz]

  • Bir işe sonucunu düşünmeden hemen girişmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • atladı geçti Genç Osman!

Birleşik Kelimeler: atlaya zıplaya

ALLAMAK

[-i]

  • Kırmızı duruma getirmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • allamak pullamak

ALTLAMA

[isim]

  • Altlamak işi

KALAMİT (Kelime Kökeni: Fransızca calamite)

[isim]

[mineraloji]

  • Amfibol cinsinden bir mineral türü
  • İlk Çağ ağaç taşılı

KATLAMA

[isim]

  • Katlamak işi

[halk ağzında]

  • Mayasız hamurdan yapılan, peynirli veya peynirsiz pide, yufka

KATLİAM (Kelime Kökeni: Arapça ḳatl + ʿāmm)

[isim]

[toplum bilimi]

  • Kırım

    İlk katliamdan kaçan Müslümanların malı, mülkü, evi Makedonya muhacirlerine verilmiş. - Yahya Kemal Beyatlı

LAKLAMA

[isim]

  • Laklamak işi

MALAKİT (Kelime Kökeni: Fransızca malacihte)

[isim]

[kimya]

  • Yeşil renkli, yontulup parlatılabilen, doğal bakırlı, hidratlı karbonat, bakır taşı

METALİK (Kelime Kökeni: Fransızca métallique)

[sıfat]

  • Madeni
  • Metal gibi parlak olan (renk)

    Sigarasını koltuğun kenarına koyduğu metalik kül tablasına ezercesine basıyor. - Ahmet Ümit

Birleşik Kelimeler: metalik boya, metalik renk

TEMATİK (Kelime Kökeni: Fransızca thématique)

[sıfat]

  • Bir tema etrafında oluşan

TALİMAT (Kelime Kökeni: Arapça taʿlīmāt)

[isim]

  • Yönerge

    Demir Bey'den beklenilen talimat gelmişti. - Refik Halit Karay

[askerlik]

  • Görevin gerektirdiği türlü hizmetlerin başarıyla yürütülmesi için kumandan, başkan veya daire başkanları tarafından verilen, o hizmetle ilgili sorumluluk, düzen ve ilkeleri içine alan buyruklar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • talimat vermek

Birleşik Kelimeler: talimatname