ÇATALLAŞABİLMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

ÇATALLAŞABİLMEK harflerini içeren 6 harfli 74 kelime bulunuyor. 6 harfli ÇATALLAŞABİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ATEŞÇİ12, BAŞMAL12, BAŞMAK12, BİÇMEK12, LEŞÇİL12, ALABAŞ11, BALÇAK11, BEŞLİK11, ALAÇAM10, ÇİTMEK10, ÇALMAK10, ÇAMELİ10, ÇELMİK10, ÇATMAK10, MAİŞET10, MAŞALA10, ŞAMATA10, ŞEMAİL10, TEŞMİL10, TAŞMAK10, TEMAŞA10, AŞKALE9, ATEŞLİ9, AMBALE9, AKÇELİ9, BİLMEK9, BİTMEK9, BALAMA9, BATMAK9, ÇELTİK9, ÇATLAK9, KALLEŞ9, KAŞELİ9, MABLAK9, MATBAA9, ŞALLAK9, ŞALAKİ9, TİMBAL9, TEŞKİL9, BALATA8, BELLİK8, KİTABE8, KALABA8, KABALA8, KABİLE8, KATİBE8, TABELA8, TABAKA8, ATLAMA7, ATAMAK7, AKAMET7, ALLAME7, ALLAMA7, AMETAL7, AKLAMA7, ALAMET7, İKAMET7, İMALAT7, MAAİLE7, MİLLET7, MAKTEL7, MAKALE7, TEKMİL7, TEMLİK7, ALKALİ6, ALETLİ6, KALİTE6, LAAKAL6, LALELİ6, TALİKA6, TELAKİ6, TEKİLA6, TELLAL6, TELLAK6

ALKALİ (Kelime Kökeni: Fransızca alcali)

[isim]

[kimya]

  • Alkali metallerin hidroksitleriyle amonyum hidroksitin genel adı

Birleşik Kelimeler: alkali metaller, alkalimetre

ALETLİ

[sıfat]

  • Aleti olan veya aletle yapılan

Birleşik Kelimeler: aletli jimnastik

KALİTE (Kelime Kökeni: Fransızca qualité)

[isim]

  • Nitelik

    Bizde de Türk edebiyatı ne kadar millî kaynaklara gitmiş ise kalite bakımından o kadar yükselmiştir, denilebilir. - Mehmet Kaplan

Birleşik Kelimeler: kalite çemberleri, kalite kontrolü, kalite riski

LAAKAL (Kelime Kökeni: Arapça lāaḳall)

[zarf]

[eskimiş]

  • En azından, hiç olmazsa

    Büyük hanın altında sıra kahveler vardır ya; her birinde laakal iki, üç dava vekiline tesadüf edilir. - Reşat Nuri Güntekin

LALELİ

[sıfat]

  • Lale bulunan veya yetiştirilen (yer)
  • Üzerinde lale deseni veya motifi bulunan

TALİKA (Kelime Kökeni: Rusça)

[isim]

[eskimiş]

  • Dört tekerlekli, üstü kapalı, yaylı bir tür at arabası

TELAKİ (Kelime Kökeni: Arapça telāḳī)

[isim]

[eskimiş]

  • Buluşma, kavuşma

TEKİLA (Kelime Kökeni: İngilizce tequila)

[isim]

  • Sert bir Meksika içkisi

TELLAL (Kelime Kökeni: Arapça dellāl)

[isim]

  • Herhangi bir şeyi, olayı veya bir şeyin satılacağını halka duyurmak için çarşıda, pazarda yüksek sesle bağıran kimse, çağırtmaç

    Annemin çeyizlik eşyasını hamallarla tellallar çarşısına gönderdi. - Yahya Kemal Beyatlı

  • Satışlarda aracılık eden kimse

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tellal çağırtmak

Birleşik Kelimeler: muhabbet tellalı

TELLAK (Kelime Kökeni: Arapça tellāk)

[isim]

  • Hamamda hizmet eden ve erkek müşterileri yıkayan erkek

ATLAMA

[isim]

  • Atlamak işi

    Acemiliğimi görünce beni atlamaya, oynatmaya kalktılar. - Reşat Nuri Güntekin

  • Belirli bir yerden gerilip hız alarak yapılan sıçrama ile vücudu yerden kesip daha uzak bir yere kondurma veya belli bir yükseklikten aşırma

[spor]

  • Bu biçimde en uzağa atlamak veya en yükseği aşmak amacıyla yarışılan atletizm dalı

Birleşik Kelimeler: atlama beygiri, atlama çizgisi, atlama tahtası, atlama taşı, sırıkla atlama, uzun atlama, üç adım atlama, yüksek atlama, kaplan atlaması

ATAMAK

[-e]

[-i]

  • Birini bir göreve getirmek, tayin etmek

Birleşik Kelimeler: açıktan atamak, asaleten atamak, vekâleten atamak

AKAMET (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳāmet)

[isim]

[eskimiş]

  • Kısırlık, verimsizlik

[mecaz]

  • Başarısızlık, sonuçsuzluk

    Bu mücadeleden ruhumun yorgun düştüğünü, akamete mahkûm kaldığını görüyorum. - Hüseyin Cahit Yalçın

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akamete uğramak

ALLAME (Kelime Kökeni: Arapça ʿallāme)

[sıfat]

  • Çok ve derin bilgisi olan, çok bilgili

    Tarihî zihniyet taşımak için tarihçi olmak şart değildir. İlmî düşünebilmek için allame olmak şart olmadığı gibi. - Sabahattin Eyuboğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • allame kesilmek

Birleşik Kelimeler: allameicihan

ALLAMA

[isim]

  • Allamak işi