ÇARŞAFLAMA Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

ÇARŞAFLAMA harflerini içeren 4 harfli 23 kelime bulunuyor. 4 harfli ÇARŞAFLAMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Çarşaflama ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Çarşaflama olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

FLAŞ13, FAÇA13, ARAF10, AFAL10, ALFA10, FAAL10, AŞMA8, AÇMA8, AMAÇ8, MAAŞ8, MALÇ8, MAÇA8, MARŞ8, MAŞA8, ŞAMA8, AŞAR7, ARAÇ7, AÇAR7, ARMA5, ALMA5, AMAL5, LAMA5, MALA5

ARMA (Kelime Kökeni: İtalyanca arma)

[isim]

  • Bir devletin, bir hanedanın veya bir şehrin simgesi olarak kabul edilmiş resim, harf veya şekil, ongun (II)

[denizcilik]

  • Geminin yürümesine hizmet eden direk, seren, ip, halat ve yelken takımı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arma donatmak
  • arma soymak
  • arma uçurmak (veya budatmak)

ALMA

[isim]

  • Almak işi, ahiz, derç, ittihaz, kabız
  • Bir iş adamının veya profesyonel sporcunun para karşılığı başka bir işe veya kulübe geçmesi, transfer

Birleşik Kelimeler: açığa alma, kültüre alma, satın alma, koku alma duyusu, tat alma duyusu, tat alma organı

AMAL (Kelime Kökeni: Arapça aʿmāl)

[isim]

[eskimiş]

  • İşler, işlemler

Birleşik Kelimeler: amalierbaa

LAMA (Kelime Kökeni: Fransızca lama)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Geviş getirenlerden, Güney Amerika'nın dağlık bölgelerinde yaşayan, yük hayvanı olarak kullanılan, karadan aka kadar türlü renklerde olabilen, tüyleri uzun, boyu yüksek ve boynu uzun hayvan

[isim]

  • Tibetlilerde ve Moğollarda Buda rahibi

Birleşik Kelimeler: dalay lama

[isim]

  • Küçük maden veya cam şerit

MALA (Kelime Kökeni: Farsça māle)

[isim]

  • Harç alıp sürmeye yarayan, çoğu üçgen biçiminde, yassı, demirden, üstten tahta saplı sıvama aracı

AŞAR (Kelime Kökeni: Arapça aʿşār)

[isim]

[eskimiş]

[ekonomi]

  • Türkiye’de 1925 yılına kadar tarımsal ürünün onda biri oranında aynî olarak alınan vergi

[matematik]

  • Ondalık

[tarih]

  • Ondalık

ARAÇ

[isim]

  • Bir iş yapmakta veya sonuçlandırmakta gücünden yararlanılan nesne
  • Taşıt

    Araçlarından inen iki polis sulara basmamak için sıçrayarak kapıya doğru yaklaşıyorlar. - Ahmet Ümit

[mecaz]

  • Kişiler veya nesneler arasında bağlantı sağlayan şey, vasıta

    Bu yüzden iyi anlaşmak için araçların mükemmelliği söz konusu değildir. - İsmet Özel

Birleşik Kelimeler: araç gereç, araç telefonu, ağır araç, insansız araç, rahim içi araç, uzun araç, zırhlı araç, arazi aracı, canlı yayın aracı, hava aracı, itfaiye aracı, koruma aracı, kurtarma aracı, nakil aracı, naklen yayın aracı, servis aracı, uzay aracı, iletişim araçları, üretim araçları

[isim]

  • Kastamonu iline bağlı ilçelerden biri

AÇAR

[isim]

  • Anahtar
  • Ön içki

AŞMA

[isim]

  • Aşmak işi

AÇMA

[isim]

  • Açmak işi
  • Orman içinde ağaç kesme veya yakma yoluyla tarıma elverişli bir duruma getirilen arazi
  • Bir tür susamsız, kalınca, yağlı çörek

AMAÇ

[isim]

  • Ulaşmak istenilen sonuç, maksat, meram

    Evet ama öteki kızı bu iş için kaçırdılarsa amaçlarına ulaştılar. - Ahmet Ümit

  • Gaye

    Her milletten, her tabakadan, huyları, dinleri, dilleri farklı fakat amaçları aynı olan insanların bulunduğu bir yerdi burası. - İhsan Oktay Anar

  • Hedef

    Amaç, şüphe götürmeyecek ilk kesin bilgiye varmaktı. - İhsan Oktay Anar

  • Bir kimseye veya bir kurula verilen özel amaçlı görev, misyon

Ata Sözleri ve Deyimler

  • amaç edinmek
  • amaç gütmek

Birleşik Kelimeler: amaç dışı

MAAŞ (Kelime Kökeni: Arapça maʿāş)

[isim]

  • Aylık

    Birdenbire ummadığım masraflarla ve kira ödeme derdiyle karşı karşıya kalınca, gülünçleşti maaşım. - Elif Şafak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • maaşa geçmek
  • maaş almak
  • maaş bağlamak
  • maaş vermek

Birleşik Kelimeler: maaş bordrosu, asli maaş, çıplak maaş, dolgun maaş, açık maaşı, emekli maaşı, tekaüt maaşı

MALÇ

[isim]

  • Toprak ve rutubet muhafazası amaçları ile çayır ve mera üzerine bırakılan veya başka yerlerden getirilip serpilen her türlü bitki artığı

MAÇA (Kelime Kökeni: İtalyanca mazza)

[isim]

  • Oyun kâğıtlarında, mızrak ucuna benzer, ayaklı siyah beneklerle oluşan dizi, pik (III)

[madencilik]

  • Döküm parçasında, içi boş, kopya elde etmek için kullanılan kum, maden veya erimiş durumdaki döküm maddesine dayanıklı başka bir maddeden yapılmış dolgu kalıp

Birleşik Kelimeler: maça beyi, maça kızı

MARŞ (Kelime Kökeni: Fransızca marche)

[isim]

  • Ritmi, yürüyen bir kimsenin veya topluluğun adımlarını hatırlatan müzik parçası

    Bu şiir ya da manzumeyi marş biçimine bile sokmuştur. - Salâh Birsel

  • Bir topluluğu simgelemek için düzenlenmiş müzik parçası

    Millî marşı `İstiklal Marşı`dır. - Anayasa

[ünlem]

  • Askerlikte yürüyüşe geçmek için verilen komut
  • Otomobil, kamyon vb. motorlu araçlarda motoru işletme düzeni

    Marş anahtarı.

Birleşik Kelimeler: İstiklal Marşı, marş marş, millî marş