ÇARPIŞIVERME Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
ÇARPIŞIVERME harflerini içeren 4 harfli 31 kelime bulunuyor. 4 harfli ÇARPIŞIVERME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Çarpışıverme ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Çarpışıverme olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
VAMP15,
ERME
- Ermek işi
MERA (Kelime Kökeni: Arapça merʿā)
-
Otlak
Yağmurun altında çobanıyla beraber meraya çıktı, birdenbire şaşırdı. - Ömer Seyfettin
Birleşik Kelimeler: mera bitkileri, mutlak mera, besi merası, dağ merası
ARŞE (Kelime Kökeni: Fransızca archet)
- Tren, troleybüs, tramvay vb. elektrikle işleyen taşıtlarda telden elektrik akımı almaya yarayan, yukarıya doğru uzanmış demir yay
- Keman yayı
ÇARE (Kelime Kökeni: Farsça çāre)
-
Bir sonuca varmak, ortadaki engelleri kaldırmak için tutulması gereken yol, çıkar yol, çözüm yolu
Teklif ettiği çare ise şiddetli ve semereli bir tedbir olmaktan çok uzaktı. - Necip Fazıl Kısakürek
- Tedavi yolu, deva
Ata Sözleri ve Deyimler
- çaresine bakmak
Birleşik Kelimeler: hal çaresi
RAŞE (Kelime Kökeni: Arapça raʿşe)
-
Titreyiş, ürkme
Doktor Hikmet, ilk defa olarak ölüm korkusunun raşesini ta yüreğinin içinde hissetti. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
ARIŞ (Kelime Kökeni: Farsça erş, ereş)
- Kolun dirsekten parmaklara kadar olan bölümü
- Çözgü
APRE (Kelime Kökeni: Fransızca apprêt)
- Kumaş veya derinin cilalanması, perdahlanması
- Dokumacılıkta, boyacılıkta cila olarak kullanılan madde
ÇIRA (Kelime Kökeni: Farsça çerāġ)
- Çam vb. reçineli ağaçların yağlı ve çabuk yanmaya elverişli bölümü
-
Bu bölümden küçük küçük kesilerek hazırlanmış, tutuşturma ve aydınlatma işlerinde kullanılan parça
Elinde güçlü bir çıra vardı, onu yüksekte tutarak yolculara yol gösteriyordu. - Nezihe Araz
- Lamba
Birleşik Kelimeler: çaydaçıra, Marmara çırası
EPER
- Işığa karşı bakıldığında kâğıt tabakasının yapısal görünümü
EŞME
- Eşmek işi
- Kaynak, pınar
- Uşak iline bağlı ilçelerden biri
EMEÇ
- Su ve kara yosunlarının, kökü andıran tutunma organı
MEŞE (Kelime Kökeni: Farsça bīşe)
- Kayıngillerden, üç yüz kadar türü arasında, yaz kış yapraklarını dökmeyenleri de bulunan, kerestesi dayanıklı bir orman ağacı (Quercus)
- Bu ağaçtan yapılan
Birleşik Kelimeler: meşe kömürü, meşe odunu, meşe palamudu, saçlı meşe, saplı meşe, sidikli meşe, tüylü meşe, mantar meşesi, mazı meşesi, palamut meşesi, Türk meşesi, yer meşesi
MARŞ (Kelime Kökeni: Fransızca marche)
-
Ritmi, yürüyen bir kimsenin veya topluluğun adımlarını hatırlatan müzik parçası
Bu şiir ya da manzumeyi marş biçimine bile sokmuştur. - Salâh Birsel
-
Bir topluluğu simgelemek için düzenlenmiş müzik parçası
Millî marşı `İstiklal Marşı`dır. - Anayasa
- Askerlikte yürüyüşe geçmek için verilen komut
-
Otomobil, kamyon vb. motorlu araçlarda motoru işletme düzeni
Marş anahtarı.
Birleşik Kelimeler: İstiklal Marşı, marş marş, millî marş
PARE (Kelime Kökeni: Farsça pāre)
- Parça, kısım
-
Tane, adet
Hür ufuklarda donanmış iki yüz pare gemi / Yeni doğmuş ayı gördükleri yerden geliyor - Yahya Kemal Beyatlı
Birleşik Kelimeler: pare pare, ciğerpare, palaspare, şekerpare, varakpare, yekpare
ŞIRA (Kelime Kökeni: Farsça şīre)
- Henüz mayalanmamış üzüm suyu
-
Bazı meyve ve sebzelerin özü
Elma şırası.
- Süzülmüş afyon
Birleşik Kelimeler: şıraölçer, üzüm şırası