ÇARPITILABİLMEK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

ÇARPITILABİLMEK harflerini içeren 5 harfli 365 kelime bulunuyor. 5 harfli ÇARPITILABİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ÇIPIR14, ÇIRPI14, ARPÇI13, ÇAPLI13, ÇAPMA13, ÇARPI13, BIÇKI12, BIÇIK12, ÇAPAK12, ÇAPAR12, ÇAPLA12, ÇALAP12, PARÇA12, PAÇAL12, BİTAP11, BİÇEM11, BIÇAK11, BİÇME11, ERBAP11, KIPMA11, KEBAP11, PIRTI11, REBAP11, TIPKI11, TABİP11, AMPİR10, AMPER10, BARÇA10, BAKAÇ10, BEKÇİ10, ÇIKIT10, ÇIKMA10, ÇIKTI10, ÇAKIM10, ÇALIM10, IRKÇI10, KRAMP10, KAPLI10, KAPMA10, KAMÇI10, KALIP10, KIPTİ10, KILIÇ10, MİKAP10, PERMA10, PERMİ10, RAMPA10, RATIP10, TAPMA10, ARTÇI9, APTAL9, APRİL9, APLİK9, AÇMAK9, AÇLIK9, ALMAÇ9, AKÇIL9, AKREP9, BIKMA9, BAKIM9, ÇİMEK9, ÇİTME9, ÇIKAR9, ÇIKRA9, ÇIRAK9, ÇITAK9, ÇARIK9, ÇATIK9, ÇATKI9, ÇAMAT9, ÇALTI9, ÇAKIL9, ÇAKIR9, ÇAKMA9, ÇALIK9, ÇALKI9, ÇALMA9, ÇATMA9, ÇELİM9, ÇEKİM9, ELÇİM9, İPTAL9, İPEKA9, İMLEÇ9, İÇLEM9, İÇMEK9, KİTAP9, KLAPA9, KATİP9, KAÇMA9, KAÇLI9, KALIÇ9, KEPİR9, KIRAÇ9, LAKÇI9, LAKAP9, LEPRA9, MİÇEL9, MİRAÇ9, MERİÇ9, MAÇKA9, PLAKA9, PLATİ9, PİKET9, PARKA9, PARKE9, PARTİ9, PATAK9, PATAL9, PATİK9, PAKET9, PALET9, PERKİ9, PELİT9, RAKİP9, TIKAÇ9, TAPİR9, TALİP9, TAÇLI9, TALEP9, TAKİP9, TEPKİ9, TEPİR9, TEPİK9, ARKAÇ8, ABALI8, ALÇAK8, AMBAR8, AMBER8, BİTME8, BİLME8, BALLI8, BAREM8, BALKI8, BALIK8, BAKMA8, BAKIR8, BAKAM8, BETİM8, BATMA8, BATKI8, BATIL8, BATIK8, ÇİLEK8, ÇİTAR8, ÇARKA8, ÇATAK8, ÇATAL8, ÇAKAL8, ÇAKAR8, ÇAKER8, ÇAKRA8, ÇALAK8, ÇALAR8, ÇELİK8, ETÇİK8, ETÇİL8, ILIMA8, İÇREK8, İMBAT8, KİREÇ8, KRAÇA8, KAÇTA8, KAÇAR8, KALÇA8, KIRIM8, KIRBA8, KIMIL8, KIBLE8, LAMBA8, LAÇKA8, MABET8, MABAT8, RABIT8, TIKIM8, TEKÇİ8, ARTIM7, ARABİ7, ATMIK7, ATILI7, ABLAK7, ALKIM7, AKABE7, BİTEK7, BİLET7, BİLEK7, BİLAR7, BARAK7, BALTA7, BARKA7, BARİT7, BARET7, BALET7, BALAT7, BALAR7, BAKLA7, BAKİR7, BELLİ7, BELKİ7, BELİT7, BELİK7, BEKRİ7, BERAT7, BETİK7, BERİL7, BEKAR7, BATİK7, BATAR7, BATAK7, ERBAA7, IRMAK7, IRAMA7, İBARE7, İBATE7, İBRET7, İMALI7, İKBAL7, KİBAR7, KITIR7, KATIM7, KABİL7, KABİR7, KALBİ7, KALIM7, KIRMA7, KILIR7, KILLI7, KILMA7, KEBİR7, LİBRE7, LIKIR7, MARTI7, RAKIM7, RABAT7, TABAK7, TIRIL7, TIRIK7, TIMAR7, TIKMA7, TIKIR7, TARIM7, TABLA7, TABİR7, TAKIM7, TERBİ7, TEBAA7, ARKIT6, ARTMA6, ARTIK6, ARAMİ6, ATMAK6, ALMAK6, ALLIK6, ALLEM6, AMELİ6, ALTLI6, ALTIK6, AKEMİ6, ALARM6, EMLAK6, EMLİK6, EMTİA6, ITLAK6, ILTAR6, İRKME6, İTMEK6, İMALE6, İLMEK6, İMLEK6, İKAME6, İKMAL6, İKRAM6, KITAL6, KLİMA6, KREMA6, KAMET6, KAMİL6, KAMER6, KARLI6, KATLI6, KATMA6, KATIR6, KARMA6, KALEM6, KALIT6, KALMA6, KAİME6, KERİM6, KIRAT6, KEMAL6, KELAM6, LAMEL6, MİLEL6, MİLAT6, MİRAT6, METİL6, METAL6, MALİK6, MARKİ6, MARKE6, MARKA6, MARAL6, MALAK6, MAKTA6, MAKET6, MAKAT6, MAİLE6, MELAL6, MERAK6, MELİK6, MATLA6, RİMEL6, RAMAK6, RAKAM6, REMİL6, TIRAK6, TAMİR6, TAMİK6, TALİM6, TAKMA6, TAKİM6, TERİM6, ATARİ5, ALKİL5, AKAİT5, AKTAR5, ERKLİ5, ERLİK5, ETLİK5, ERİKA5, ELLİK5, İLKEL5, İLLET5, KARAT5, KİLER5, KİTLE5, KATAR5, KATİL5, KATRE5, KERTİ5, KETAL5, KELLİ5, LİRET5, LİTRE5, RALLİ5, RAKİT5, RAKET5, REKAT5, TİRLE5, TİKEL5, TRAKE5, TARAK5, TARLA5, TARİK5, TALİL5, TALİK5, TALAK5, TAKLA5, TELLİ5, TERLİ5, TERKİ5, TEALİ5, TEKLİ5, TEKİR5, TEKİL5

ATARİ

[isim]

  • Bilgisayarlarda basit programlarla düzenlenmiş bir oyun türü

ALKİL (Kelime Kökeni: Fransızca alkyle)

[isim]

[kimya]

  • Alkol kökü

AKAİT (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳāʾid)

[isim]

[din bilgisi]

  • Bir dinin öğrenilmesi gereken inançlarının ve tapınma kurallarının tümü
  • Bu kuralları toplayan kitap

AKTAR (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṭṭār)

[isim]

  • Baharat veya güzel kokular satan kimse veya dükkân
  • İğne, iplik, baharat, zarf, kâğıt, tütün vb. satılan dükkân

ERKLİ

[sıfat]

  • Bir şeyi yapmaya, başarmaya gücü yeten, nüfuzlu, muktedir, kadir

ERLİK

[isim]

  • Erkeklik, yiğitlik

[askerlik]

  • Er olma durumu

ETLİK

[isim]

[halk ağzında]

  • Kış için etinden kıyma, kavurma, pastırma ve sucuk yapılan semiz hayvan
  • Buzdolabında et koymak için ayrılmış yer

ERİKA

[isim]

[bitki bilimi]

  • Süpürge otu

ELLİK

[isim]

[halk ağzında]

  • Eldiven
  • Ekin biçerken sol elin parmaklarına geçirilen, eldiven biçiminde, tahtadan yapılan bir araç

[denizcilik]

  • Yelken dikenlerin kullandığı, madenî yüksüğü olan meşin eldiven

İLKEL

[sıfat]

  • İlk durumunda kalmış olan, gelişmesinin başında bulunan, iptidai, primitif

    Tiyatro yönetimi ve sahne düzeni her bakımdan ilkel, çağın koşullarına uygun olarak bozuktu. - Metin And

  • Sanatta yalın bir nitelik gösteren, yapmacıksız olan, primitif
  • Basit, karmaşık olmayan

    Gayet ilkel bir dokuma tezgâhında harıl harıl çalışan iki işçi gördüm. - Fikret Otyam

[isim]

  • Özellikle XIV-XV. yüzyıllarda İtalyan ressamlarına, Orta Çağ sonlarında Avrupa ressamlarına verilen ad

[mecaz]

  • Eğitimsiz, kültürsüz, görgüsüz

[felsefe]

  • Zaman bakımından en eski olan, iptidai, primitif

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilkel kalmak

Birleşik Kelimeler: ilkel memeliler, ilkel toplum

İLLET (Kelime Kökeni: Arapça ʿillet)

[isim]

  • Hastalık

    Ben şarlatan değilim, oğlum. Bu illetin devası bendedir. - Peyami Safa

[mecaz]

  • Hastalık derecesine varan alışkanlık

    Ya sayfa sayfa mektup yazmak illetine tutulmuş olanlara ne diyeyim? - Hüseyin Cahit Yalçın

[mecaz]

  • Bozukluk

    Bu radyonun bir illeti var.

[sıfat]

[teklifsiz konuşmada]

  • Kızdıran, sinirlendiren (şey veya kimse)

[eskimiş]

[felsefe]

  • Sebep

Ata Sözleri ve Deyimler

  • illet etmek
  • illet olmak

Birleşik Kelimeler: köstebek illeti

KİLER (Kelime Kökeni: Farsça kilār)

[isim]

  • Evlerde yiyecek, içecek ve erzakın saklandığı oda, ambar veya dolap

    Kileri kilitlemezdi, paraları meydanda dururdu. - Ömer Seyfettin

KİTLE (Kelime Kökeni: Arapça kutle)

[isim]

  • Bir yerde toplanmış, bir araya gelmiş insan topluluğu, kütle

    Kendimi bu acı ve acıklı kitlenin bir parçası gibi hissediyordum. - Halide Edip Adıvar

  • Belirli işleviyle özellik gösteren büyük insan kalabalığı, kütle

[tıp]

  • Kist

Birleşik Kelimeler: kitle haberleşmesi, kitle iletişimi, kitle turizmi, hedef kitle

KATAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳiṭār)

[isim]

  • Tren

    Kendisini getiren metro katarı yoluna devam edip karanlık tünelde kaybolmuştu. - Osman Aysu

  • Taşıt dizisi

    Otomobil katarı. Yük katarı.

  • Bir arada giden veya uçan hayvan dizisi

Birleşik Kelimeler: sürat katarı, turna katarı, yük katarı

KATİL (Kelime Kökeni: Arapça ḳātil)

[isim]

  • İnsan öldüren kimse, cani

    Öldürdüğü güzele ağlayan bu katilin / Elleri kanlı fakat gözyaşları temizdi - Enis Behiç Koryürek

[sıfat]

  • Öldürücü, ölüme neden olan

    Katil kurşun.

Birleşik Kelimeler: kanlı katil, kiralık katil

[isim]

  • Öldürme

Birleşik Kelimeler: katletmek, katliam