ÇARPITILABİLMEK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
ÇARPITILABİLMEK harflerini içeren 5 harfli 365 kelime bulunuyor. 5 harfli ÇARPITILABİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ÇIPIR14,
ATARİ
- Bilgisayarlarda basit programlarla düzenlenmiş bir oyun türü
ALKİL (Kelime Kökeni: Fransızca alkyle)
- Alkol kökü
AKAİT (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳāʾid)
- Bir dinin öğrenilmesi gereken inançlarının ve tapınma kurallarının tümü
- Bu kuralları toplayan kitap
AKTAR (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṭṭār)
- Baharat veya güzel kokular satan kimse veya dükkân
- İğne, iplik, baharat, zarf, kâğıt, tütün vb. satılan dükkân
ERKLİ
- Bir şeyi yapmaya, başarmaya gücü yeten, nüfuzlu, muktedir, kadir
ERLİK
- Erkeklik, yiğitlik
- Er olma durumu
ETLİK
- Kış için etinden kıyma, kavurma, pastırma ve sucuk yapılan semiz hayvan
- Buzdolabında et koymak için ayrılmış yer
ERİKA
- Süpürge otu
ELLİK
- Eldiven
- Ekin biçerken sol elin parmaklarına geçirilen, eldiven biçiminde, tahtadan yapılan bir araç
- Yelken dikenlerin kullandığı, madenî yüksüğü olan meşin eldiven
İLKEL
-
İlk durumunda kalmış olan, gelişmesinin başında bulunan, iptidai, primitif
Tiyatro yönetimi ve sahne düzeni her bakımdan ilkel, çağın koşullarına uygun olarak bozuktu. - Metin And
- Sanatta yalın bir nitelik gösteren, yapmacıksız olan, primitif
-
Basit, karmaşık olmayan
Gayet ilkel bir dokuma tezgâhında harıl harıl çalışan iki işçi gördüm. - Fikret Otyam
- Özellikle XIV-XV. yüzyıllarda İtalyan ressamlarına, Orta Çağ sonlarında Avrupa ressamlarına verilen ad
- Eğitimsiz, kültürsüz, görgüsüz
- Zaman bakımından en eski olan, iptidai, primitif
Ata Sözleri ve Deyimler
- ilkel kalmak
Birleşik Kelimeler: ilkel memeliler, ilkel toplum
İLLET (Kelime Kökeni: Arapça ʿillet)
-
Hastalık
Ben şarlatan değilim, oğlum. Bu illetin devası bendedir. - Peyami Safa
-
Hastalık derecesine varan alışkanlık
Ya sayfa sayfa mektup yazmak illetine tutulmuş olanlara ne diyeyim? - Hüseyin Cahit Yalçın
-
Bozukluk
Bu radyonun bir illeti var.
- Kızdıran, sinirlendiren (şey veya kimse)
- Sebep
Ata Sözleri ve Deyimler
- illet etmek
- illet olmak
Birleşik Kelimeler: köstebek illeti
KİLER (Kelime Kökeni: Farsça kilār)
-
Evlerde yiyecek, içecek ve erzakın saklandığı oda, ambar veya dolap
Kileri kilitlemezdi, paraları meydanda dururdu. - Ömer Seyfettin
KİTLE (Kelime Kökeni: Arapça kutle)
-
Bir yerde toplanmış, bir araya gelmiş insan topluluğu, kütle
Kendimi bu acı ve acıklı kitlenin bir parçası gibi hissediyordum. - Halide Edip Adıvar
- Belirli işleviyle özellik gösteren büyük insan kalabalığı, kütle
- Kist
Birleşik Kelimeler: kitle haberleşmesi, kitle iletişimi, kitle turizmi, hedef kitle
KATAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳiṭār)
-
Tren
Kendisini getiren metro katarı yoluna devam edip karanlık tünelde kaybolmuştu. - Osman Aysu
-
Taşıt dizisi
Otomobil katarı. Yük katarı.
- Bir arada giden veya uçan hayvan dizisi
Birleşik Kelimeler: sürat katarı, turna katarı, yük katarı
KATİL (Kelime Kökeni: Arapça ḳātil)
-
İnsan öldüren kimse, cani
Öldürdüğü güzele ağlayan bu katilin / Elleri kanlı fakat gözyaşları temizdi - Enis Behiç Koryürek
-
Öldürücü, ölüme neden olan
Katil kurşun.
Birleşik Kelimeler: kanlı katil, kiralık katil
- Öldürme
Birleşik Kelimeler: katletmek, katliam