ÇARPITILABİLME Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

ÇARPITILABİLME harflerini içeren 7 harfli 26 kelime bulunuyor. 7 harfli ÇARPITILABİLME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Çarpıtılabilme ile başlayan 7 harfli kelimeler. İçinde Çarpıtılabilme olan 7 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ÇARPILI16, PARÇALI15, BALTRAP13, ÇALIMLI13, PIRLAMA13, PARILTI13, RAMPALI13, AÇTIRMA12, AMİPLER12, ÇITLAMA12, ÇATILMA12, ALÇALTI11, BATIRMA11, ÇATALLI11, LAMBALI11, PARALEL11, PALETLİ11, ARTIMLI10, AMABİLE10, BALTALI10, TIMARLI10, TABLALI10, ARBALET9, LİBERAL9, MALTALI9, TALİMAR8

TALİMAR (Kelime Kökeni: İtalyanca tagliamare)

[isim]

[denizcilik]

  • Baş bodoslamasından omurgaya kadar uzanan, cıvadra donanımına desteklik etmek amacıyla konulan ekleme

ARBALET (Kelime Kökeni: Fransızca arbalète)

[isim]

  • Kundaklı, tetikli yay

LİBERAL (Kelime Kökeni: Fransızca libéral)

[sıfat]

  • Hürriyet ve serbestlikle ilgili
  • Serbest ekonomiden yana olan (kimse, parti vb.), liberalist

[mecaz]

  • Hoşgörülü

MALTALI

[isim]

  • Malta adası halkından veya bu halkın soyundan olan kimse, Maltız

ARTIMLI

[sıfat]

  • Pişince şiştiği için miktarı artmış gibi görünen, artağan

    Artımlı pirinç.

  • Çoğalma özelliği olan

AMABİLE (Kelime Kökeni: İtalyanca amabile)

[zarf]

[müzik]

  • Sevimli ve cana yakın bir biçimde (çalınmak)

BALTALI

[sıfat]

  • Baltası olan

[isim]

[tarih]

  • Baltacı

TIMARLI

[sıfat]

  • Tımar edilmiş (binek hayvanı)

[eskimiş]

  • Bakılmış, tedavi edilmiş (yara veya hasta)

[eskimiş]

  • Bakılmış, işlenmiş (ağaç, toprak vb.)

[isim]

[tarih]

  • Tımar (II) sahibi olan kimse

    Bir Osmanlı sipahisinin, meseleleri kılıçla çözmeye alışmış bir Türk tımarlısının bu kadar çapraşık bir işi kavramasına imkân yoktu. - Nihal Atsız

TABLALI

[sıfat]

  • Tablası olan
  • Tepesi geniş ve daire biçiminde olan

    Fesi hele fesi, başlı başına bir âlem; tablalı değil, dar Beyoğlu kalıp. - Attila İlhan

ALÇALTI

[isim]

  • Yüksekliği az olan alan

[mecaz]

  • Küçük düşürme, hor görme

BATIRMA

[isim]

  • Batırmak işi

    Sofradakiler çorba sahanına doğradıkları ekmeklerini, çorbanın içine batırmaya başladılar. - Necati Cumalı

ÇATALLI

[sıfat]

  • Çatalı olan
  • Çatal durumunda olan
  • Pürüzlü (ses)

[mecaz]

  • İki veya daha çok ihtimali olan

Birleşik Kelimeler: çatallı iğne

LAMBALI

[sıfat]

  • Herhangi bir sayıda lambası olan

    Üç lambalı avize.

[eskimiş]

  • Lamba ile çalışan

    Beş lambalı radyo.

  • Birbirinin içine geçebilecek biçimde yapılmış

    Lambalı döşeme tahtası.

PARALEL (Kelime Kökeni: Fransızca parallèle)

[sıfat]

[matematik]

  • Aynı düzlem içinde ikişer ikişer bulunan ve kesişmeyen, koşut, muvazi, mütevazi

    Bu, Çal Dağı'nın koyu mor sırtlarına paralel uzun ve yüce bir dağ. - Halide Edip Adıvar

[isim]

[gök bilimi]

  • Yerküresi üzerinde çizildiği varsayılan, Ekvator'a paralel çemberlerden her biri

[mecaz]

  • Aynı zaman içinde gelişen veya aynı özellikleri gösteren (olay, düşünce vb.)

Birleşik Kelimeler: paralel akım, paralel kaidesi, paralelkenar, paralel yüz, barparalel

PALETLİ

[sıfat]

  • Paleti olan (taşıt)