ÇARPINTILI Harflerini İçeren 3 Harfli Kelimeler
ÇARPINTILI harflerini içeren 3 harfli 32 kelime bulunuyor. 3 harfli ÇARPINTILI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ÇAP10,
ANT
- Tanrı'yı veya kutsal bilinen bir kişiyi, bir şeyi tanık göstererek bir olayı doğrulama, yemin, kasem
-
Kendi kendine söz verme, ahit
Andım var, bu işi yapacağım.
Ata Sözleri ve Deyimler
- andını bozmak
- ant içmek
- ant olsun
- ant verdirmek
- ant vermek
Birleşik Kelimeler: ant kardeşi
ART
-
Arka, geri
Ardında kapı koyu karanlık bir sonsuzluğa açılıyordu. - Tarık Buğra
- Bir şeyin öbür yüzü
-
Arkada bulunan
Art damak ünsüzü. Art teker.
Ata Sözleri ve Deyimler
- ardı arası (veya arkası) kesilmemek (veya gelmemek)
- ardı kesilmemek
- ardına (veya arkasına) düşmek
- ardına kadar açık
- ardından atlı kovalamak
- ardından gitmek
- ardından sapan taşı yetişmez
- ardında yüz köpek havlamayan kurt, kurt sayılmaz
- ardını almak (veya getirmek)
- ardını bırakmamak
- ardını kesmek
- art eteğinde namaz kılmak
Birleşik Kelimeler: art alan, art arda, art avurt, art bölge, art damak, art düşünce, art elden, art niyet, art oda, art teker, art yetişim, art zamanlı, iğne ardı, ardı ardına, ardı sıra, artsız arasız
ALT
-
Bir şeyin yere bakan yanı, zir, üst karşıtı
Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor. - Ziya Osman Saba
-
Bir nesnenin tabanı
Ayağındaki altları nalçalı koca bahçıvan kunduraları ile ona yetişmesi imkânsızdı. - Osman Cemal Kaygılı
-
Oturulurken uyluk kemiklerinin yere gelen bölümü
Altına sandalye çekmek.
- Bir şeyin yere yakın bölümü
- Birine göre daha aşağı mevkide olan kimse, madun
-
Sınıflamalarda ikinci derecede olan
Alt sınıf. Alt cins. Alt takım.
-
Birkaç şeyden aşağıda olan
Yeleğinin alt düğmesi iliklenmemiş. - Haldun Taner
Ata Sözleri ve Deyimler
- alt değirmen güçlü akar
- alt etmek
- altı alay üstü kalay
- altı kaval, üstü şişhane (veya şeşhane)
- altına etmek (veya kaçırmak)
- altına imza atmak
- altına imza koymak
- altında kalmak
- altında kalmamak
- altından çapanoğlu çıkmak
- altından girip üstünden çıkmak
- altından kalkamamak
- altını çizmek
- altını değiştirmek
- altını ıslatmak
- altını kapatmak
- altını kısmak
- altını üstüne getirmek
- altı tutmak
- altı yaş olmak
- alt olmak
- alt perdeden konuşmak
- altta kalanın canı çıksın
- altta kalmak
- alttan almak
- alttan güreşmek
- altta yok üstte yok
Birleşik Kelimeler: alt alta, alt başlık, alt bölüm, alt cins, alt çene, alt deri, alt diş, alt dudak, alt familya, alt geçit, alt gerilim, alt güverte, alt hava yuvarı, alt ırk, alt karşıt, alt kat, alt katman, alt kavuşum, alt kurul, alt sınıf, alt şube, alt tabaka, alt takım, alt tarafı, alt tür, altüst, alt yanı, altyapı, alt yazı, alt yazıcı, altı üstü, alttan alta, ayakaltı, bardakaltı, başaltı, baş altı, bayrakaltı, bilinçaltı, dam altı, denizaltı, deniz altı, deri altı, dilaltı, dil altı bezleri, ev altı, gözaltı, göz altı, hasıraltı, kahvaltı, kapıaltı, kaymakaltı, koltuk altı, köprüaltı çocuğu, Kubbealtı, kulak altı bezi, merdiven altı, normalaltı, rüzgâraltı, silahaltı, su altı, şuuraltı, topaltı, toprak altı, üst deri altı, yastıkaltı, yemekaltı, yeraltı, yer altı, el altında, el altından
LAN
-
Ulan
İte bak lan, dedi, nasıl da horozlanıyor? - Necati Cumalı
NAR (Kelime Kökeni: Farsça nār, enār)
- Nargillerden, yaprakları karşılıklı, çiçekleri büyük, koyu kırmızı renkte, küçük bir ağaç (Punica granatum)
- Bu ağacın kırmızımtırak sarı sert bir kabukla örtülü, içinde çok sayıda kırmızımtırak, sulu taneler bulunduran yuvarlak yemişi
Ata Sözleri ve Deyimler
- nar gibi
Birleşik Kelimeler: narçiçeği, nar şerbeti, kudret narı
- Ateş
Ata Sözleri ve Deyimler
- nârına (veya nâra) yanmak
Birleşik Kelimeler: nârıbeyza
NAL (Kelime Kökeni: Arapça naʿl)
-
At, eşek, öküz vb. yük hayvanlarının tırnaklarına çakılan, ayağın şekline uygun demir parçası
Atların nal tıkırtıları, demir tekerlek gürültüleri işitildi. - Ömer Seyfettin
Ata Sözleri ve Deyimler
- nal çakmak
- nal deyip mıh dememek
- nalları dikmek
- nal toplamak
Birleşik Kelimeler: nalbant, naldöken, dörtnal, dörtnala
TAL (Kelime Kökeni: Fransızca thalle)
- Kök, sap ve yaprak şeklinde farklılaşmamış bir bitkinin yaşama ve büyüme organı
TAN
- Güneş doğmadan önceki alaca karanlık, fecir
Ata Sözleri ve Deyimler
- tan ağarmak (veya atmak veya sökmek)
Birleşik Kelimeler: tan yeli, tan yeri
TAR
- Doğu Anadolu ile Azerbaycan'da çalınan bir çalgı türü
ANI
-
Geçmişte yaşanmış çeşitli olaylardan belleğin sakladığı her türlü iz, hatıra
Fakültemizin sütunlu salonu binlerce gencin yoğun duygularının, önemli anılarının mekânıdır. - Ayla Kutlu
-
Yaşanmış olayların anlatıldığı yazı türü, hatıra
Halit Ziya Uşaklıgil'in anılarını topladığı 'Kırk Yıl'ın son ciltleri şiire başladığım yıllarda çıkıyordu. - Necati Cumalı
ARI
- Temiz
- Yabancı şeylerden arınmış, katışıksız, saf(II), halis, öz(II)
- Günahsız
Birleşik Kelimeler: arı duru, arı kil, arı sili, eteği arı
- Zar kanatlılardan, bal ve bal mumu yapan, iğnesiyle sokan böcek (Apis mellifica)
Ata Sözleri ve Deyimler
- arı bal alacak çiçeği bilir
- arı bey olan kovana üşer
- arı gibi
- arı gibi eri olanın dağ kadar yeri olur
- arı gibi sokmak
- arı kızdıranı sokar
- arının yuvasına kazık (veya çöp) dürtmek
- arı söğüdü, akıllı öğüdü sever
Birleşik Kelimeler: arı beyi, arı biti, arı dalağı, Arıkovanı, arı kovanı, arı kuşu, arı sütü, ana arı, ağaç arısı, bal arısı, eşek arısı, yaban arısı, yaprak arısı
IRA
- Karakter
TIN
- Tınlayan şeyin çıkardığı ses, tınlama sesi
Birleşik Kelimeler: tın tın
TIR
- Genellikle uluslararası kara yolu taşımacılığında kullanılan, dingil sayısı fazla olan uzun kamyon
ÇAT
- Sert bir şeyin kırılırken çıkardığı ses
Ata Sözleri ve Deyimler
- çat etmek
- çat orada çat burada çat kapı arkasında
Birleşik Kelimeler: çat kapı, çatpat, çat pat
- İki yolun veya iki derenin birleştiği yer, kavşak
- Erzurum iline bağlı ilçelerden biri