ÇARPIKLAŞTIRMAK Harflerini İçeren 11 Harfli Kelimeler

ÇARPIKLAŞTIRMAK harflerini içeren 11 harfli 21 kelime bulunuyor. 11 harfli ÇARPIKLAŞTIRMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ÇARPIŞILMAK24, ÇARPIŞTIRMA24, ÇAPRAŞIKLIK23, ÇARPIKLAŞMA23, ÇARPITILMAK21, ÇARPTIRILMA21, KAPIŞTIRMAK21, ÇALIŞTIRMAK20, ÇAKIŞTIRMAK20, ÇAKIRLAŞMAK19, ÇATIKLAŞMAK19, KIRAÇLAŞMAK19, ARILAŞTIRMA17, ARAŞTIRILMA17, ÇIKARTILMAK17, ÇAKTIRILMAK17, KARIŞTIRMAK17, AKLAŞTIRMAK16, KARŞITLAMAK16, KATIRLAŞMAK16, KARARTILMAK13

KARARTILMAK

[nesnesiz]

  • Karanlık duruma getirilmesini sağlamak

    Pencereler harp dolayısıyla karartılmış olduğundan müthiş bir karanlık içinde kalabalık kaynaşıyordu. - Sait Faik Abasıyanık

AKLAŞTIRMAK

[-i]

  • Aklaşmasını sağlamak, beyazlaştırmak

KARŞITLAMAK

[-i]

  • Bir iddiaya zıt olarak başka bir iddia ileri sürmek

KATIRLAŞMAK

[nesnesiz]

  • Huysuzluk etmek, inatlaşmak

ARILAŞTIRMA

[isim]

  • Arılaştırmak işi, özleştirme

ARAŞTIRILMA

[isim]

  • Araştırılmak işi

ÇIKARTILMAK

[-den]

  • Çıkartma işi yapılmak

ÇAKTIRILMAK

[nesnesiz]

  • Çaktırma işi yapılmak

KARIŞTIRMAK

[-e]

[-i]

  • Karışma işini yaptırmak

[-i]

  • İçinde ne olduğunu anlamak veya aradığını bulmak amacıyla elle yoklamak

    Ceplerimi karıştırdım, bozuk para bulamadım. - Falih Rıfkı Atay

[-i]

  • Yemeği dibinin tutmaması için kaşıkla altüst etmek

    Ocak başında oturmuş bir ihtiyarca kadın, bir tencereyi karıştırıyor hem de için için ağlıyordu. - Ahmet Kabaklı

[-i]

  • Kurcalamak, oynamak

[-i]

  • Göz atmak, araştırmak, incelemek

    Saatlerce, istediğim kitapları, divanları, Servetifünun koleksiyonlarını karıştırdım. - Yusuf Ziya Ortaç

[-i]

  • Üstünkörü okumak

    Verdiğim cevapları dinlemiyor gibi dalgın, parmaklarıyla bir risaleyi karıştırıyordu. - Halit Ziya Uşaklıgil

  • Ayırt edememek, tam olarak seçememek

    Siz düşle gerçeği birbirine karıştırıyorsunuz.

ÇAKIRLAŞMAK

[nesnesiz]

  • Çakırkeyif olmaya başlamak
  • Olgunlaşmaya yüz tutmak

ÇATIKLAŞMAK

[nesnesiz]

  • Çatık duruma gelmek

KIRAÇLAŞMAK

[nesnesiz]

  • Kıraç duruma gelmek, verimsizleşmek

ÇALIŞTIRMAK

[-e]

[-i]

  • Çalışmasını sağlamak
  • Çalışma işini yaptırmak

ÇAKIŞTIRMAK

[-i]

  • Çakışma işini yaptırmak

[nesnesiz]

[teklifsiz konuşmada]

  • İçki içip keyfetmek

    Güzel meze ile arada bir de çakıştırıyorlar. - Memduh Şevket Esendal

[müzik]

  • Porte üzerindeki notalara söz ögesinin bölümlerini yerleştirmek

ÇARPITILMAK

[nesnesiz]

  • Çarpıtma işi yapılmak