ÇARKÇIBAŞI Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
ÇARKÇIBAŞI harflerini içeren 5 harfli 42 kelime bulunuyor. 5 harfli ÇARKÇIBAŞI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
BAÇÇI14,
BARAK
- Tüylü, kıllı çuha
- Bir cins tüylü av köpeği
BARKA (Kelime Kökeni: İtalyanca barca)
- Büyük sandal
ARKAÇ
- Ağıl
- Dağ sırtlarında davarların yatırıldığı düz, rüzgâr almayan kuytu yer
BAKIR
- Atom numarası 29, yoğunluğu 8,95 olan, 1084 °C'ye doğru eriyen, doğada serbest veya birleşik olarak bulunan, ısı ve elektriği iyi ileten, kolay dövülür ve işlenir olduğundan eski çağlardan beri türlü işlerde kullanılan, kızıl renkli element (simgesi Cu)
-
Bu elementten yapılmış
Ertesi gün çadırların önünde Haldun Nedret'in Kadıköy'den getirdiği bakır lamba yanıyordu. - Abdülhak Şinasi Hisar
Ata Sözleri ve Deyimler
- bakır çalmak
Birleşik Kelimeler: bakır alaşımı, bakır çalığı, bakır kaplama, bakır oksit, bakır pası, bakır rengi, bakır sülfat, bakır taşı, bakır tuzu, dişi bakır, erkek bakır
ÇARKA
- Osmanlı ordusunda öncü görevi
ÇAKAR
- Denizde, açığa veya kıyılara yerleştirilen, düzenli aralıklarla ve sürekli belirli aralıklarla yanıp sönen küçük fener, şimşekli fener
-
Genişliği on, uzunluğu yaklaşık iki yüz elli kulaç olan balık ağı
Kolyoz çakarı. Uskumru çakarı.
ÇAKRA (Kelime Kökeni: Sanskrit)
- İnsan bedeninde bulunan enerjiyi tüm vücuda dağıtan enerji noktaları
KRAÇA
- İstavrit balığının küçüğü
KAŞAR
- Koyun sütünden yapılan, genellikle tekerlek biçiminde, sarımtırak, yağlı bir peynir
Birleşik Kelimeler: kaşar peyniri
KAÇAR
-
Kaç soru sıfatının üleştirme biçimi
Bu evler kaçar odalı?
Her birinden kaçar tane aldınız?
KIRBA (Kelime Kökeni: Arapça ḳirba)
-
Sakaların içinde su taşıdıkları ağzı dar, altı geniş, deriden yapılmış kap, su kabı, matara
Cesaretini toplamak için küçük kırbasına şarap doldurmayı unutmamıştı. - İhsan Oktay Anar
- Çok su içen kimse
- Çocuklarda karın şişmesiyle beliren bir hastalık
ÇIKAR
- Dolaylı bir biçimde elde edilen kazanç, menfaat, yarar
Ata Sözleri ve Deyimler
- çıkar gözetmek
- çıkarına bakmak
- çıkarını tepmek
Birleşik Kelimeler: çıkar budak, çıkar yol
ÇIKRA
- Sık çalı
ÇIRAK (Kelime Kökeni: Farsça çerāġ)
- Zanaat öğrenmek için bir ustanın yanında çalışan kimse
-
Dükkânda ayak işlerine bakan kimse
Ekseriya bahçıvan, uşak, bakkal çırağı ile karşılaşırdım. - Refik Halit Karay
- Saray, daire vb. büyük yerlerde yıllarca hizmet ettikten sonra geçimi sağlanarak başka yerde yaşamasına izin verilen kimse
Ata Sözleri ve Deyimler
- çırak almak
- çırak çıkarmak
- çırak vermek
ÇARIK
-
İşlenmemiş sığır derisinden yapılan ve deliklerine geçirilen şeritle sıkıca bağlanan ayakkabı
Tozla örtülmüş çarıklarının eskiliği belli olmuyor. - Ömer Seyfettin
- Araba yokuş aşağı giderken tekerleği frenlemek için altına sürülen demir levha
- Çene
-
Para cüzdanı
Kızı bu çarık sözünün para cüzdanı manasına geldiğini bilmeden dinler. - Refik Halit Karay
Birleşik Kelimeler: çürük çarık, venüsçarığı