ÇAPRAŞIKLAŞMAK Harflerini İçeren 9 Harfli Kelimeler

ÇAPRAŞIKLAŞMAK harflerini içeren 9 harfli 33 kelime bulunuyor. 9 harfli ÇAPRAŞIKLAŞMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ÇARPIŞMAK21, ÇAPRAŞMAK20, ÇARPILMAK18, ARAPLAŞMA17, AÇIKLAŞMA17, ÇAPALAMAK17, PARÇALAMA17, ŞIKLAŞMAK17, ÇALAKAŞIK16, ŞAKALAŞMA16, ŞAŞALAMAK16, ŞAŞAKALMA16, PARMAKLIK15, ARIKLAŞMA14, ARILAŞMAK14, AÇKILAMAK14, AÇIKLAMAK14, AKŞAMLARI14, IRAKLAŞMA14, KIRLAŞMAK14, KAÇAMAKLI14, KARILAŞMA14, KAŞIKLAMA14, KARIŞLAMA14, KARŞILAMA14, PARALAMAK14, AKÇALAMAK13, AKAÇLAMAK13, ARIKLAMAK11, KARIKLAMA11, ARAKLAMAK10, ARKALAMAK10, KARALAMAK10

ARAKLAMAK

[-i]

[argo]

  • Çalmak, aşırmak

ARKALAMAK

[-i]

  • Arkasına almak, yüklenmek

[mecaz]

  • Bir kimseye güven vererek yardım etmek, destek olmak, korumak, müzaheret etmek

    Bu roman, sanırım İş Bankasının arkaladığı ilk Tan gazetesinde tefrika edilirken üniversite öğrencisi idi. - Haldun Taner

KARALAMAK

[-i]

  • Boya veya kalemle birtakım şekiller çizerek bir yeri kirletmek

    Duvarı karalamışlar.

  • Bir yazının üzerini çizerek onu geçersiz kılmak

    Son iki satırı karalamalı.

  • Taslak olarak yazmak veya çizmek

    Defteri elime alıp şu iki sayfalık yazıyı karaladıktan sonra kapının yavaşça gıcırdadığını işittim. - Halit Ziya Uşaklıgil

[nesnesiz]

  • Hızlı ve acele olarak yazmak

    Birdenbire ayağa kalktı ve ayakta bir reçete karaladı. - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]

  • Leke sürmek, kötülük yüklemek, iftira etmek

ARIKLAMAK

[nesnesiz]

  • Arık (II) duruma gelmek

KARIKLAMA

[isim]

  • Meralarda yüzey akışını önlemek ve toprak nemini uzun süre koruyarak vejetasyonu geliştirmek için 1-1,5 metre aralıklarla 10-15 santimetre kesitinde tesviye eğrilerine paralel küçük hendeklerin açılması

AKÇALAMAK

[-i]

  • Bir girişim için gereken parayı, krediyi sağlamak, finanse etmek

AKAÇLAMAK

[-i]

  • Bir yerde birikmiş suları akıtmak
  • Bataklıkları akaç yoluyla kurutmak

ARIKLAŞMA

[isim]

  • Arıklaşmak işi

ARILAŞMAK

[nesnesiz]

  • Arı duruma gelmek, arılanmak, saflaşmak, özleşmek

AÇKILAMAK

[-i]

  • Açkı ile parlatmak

AÇIKLAMAK

[-i]

  • Bir konuyla ilgili gerekli bilgileri vermek, izah etmek
  • Bir sorunla ilgili aydınlatıcı bilgi vermek, tavzih etmek

    Ben siyasal tavrımı ağlayarak açıkladım. - Ayla Kutlu

  • Bir sözün, bir yazının ne anlatmak istediğini belirtmek, yorumlamak
  • Açıkça söylemek, ifşa etmek

    Kenan Bey bunun kuru bir inanç olmadığını da ilk defa açıkladı. - Tarık Buğra

  • Belirtmek, göstermek, açığa vurmak, izhar etmek

AKŞAMLARI

[zarf]

  • Her akşam

    Akşamları ikişer üçer kadeh içer, karşılıklı iç dökerdik. - Necati Cumalı

IRAKLAŞMA

[isim]

  • Iraklaşmak işi

KIRLAŞMAK

[nesnesiz]

  • Rengi kır olmak

    Bir ay boyunca, kırlaşan saçlarına tarak sürmedi. - Lâtife Tekin

[nesnesiz]

  • Kırsal duruma gelmek

    Burası memleketin bir temiz köşesi, şehrin kırlaşmış bir bucağı... - Memduh Şevket Esendal

KAÇAMAKLI

[sıfat]

  • Kesin olmayan, yargı bildirmeyen ve her iki tarafa da çekilebilen (söz, cevap, davranış)

    Maksada hep kaçamaklı yollardan ulaşmak istemişlerdir. - Refik Halit Karay