ÇAPRAZLIK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

ÇAPRAZLIK harflerini içeren 6 harfli 30 kelime bulunuyor. 6 harfli ÇAPRAZLIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ÇAPRAZ16, APAÇIK14, AZAPLI14, ÇIPLAK14, ÇAPALI14, ÇARPIK14, PLAKÇI14, PARKÇI14, PAÇALI14, ÇAPRAK13, PLAÇKA13, KAPALI11, PIRLAK11, PARALI11, ARAKÇI10, ARAÇLI10, ALIKÇA10, ALAÇIK10, ÇARKLI10, ÇARLIK10, IRAKÇA10, KAZALI10, PARLAK10, RAZAKI10, ZIRLAK10, ÇALKAR9, ARKALI7, ARALIK7, ARAKLI7, KARALI7

ARKALI

[sıfat]

  • Arkası olan

[mecaz]

  • Koruyanı, dayanağı olan, pistonlu, iltimaslı

    Kadronun dört yüzden yukarısı masabaşında bile oturmayan arkalıların. - Rıfat Ilgaz

ARALIK

[isim]

  • Ara

    İki masa arasında bir metre aralık var.

  • Uygun, elverişli durum, fırsat
  • Evin iki bölümü veya iki oda arasındaki dar geçit, geçenek, koridor
  • Yılın on ikinci ayı, ilk kânun, kânunuevvel
  • Tuvalet
  • Basımcılıkta harfler veya satırlar arasındaki açıklık, espas

[sıfat]

  • Yarı açık, tam kapanmamış

    İyice kararmış çarpık bir tahta kapı aralık duruyordu. - Çetin Altan

[ekonomi]

  • Borsada hisse senetlerinin alım satım emirlerinin verildiği süre

[fizik]

  • Bir sesi bir başka sesten, kalına veya inceye doğru ayıran uzaklık

[müzik]

  • İki nota arasındaki perde uzaklığı

[müzik]

  • Portenin paralel çizgileri arasındaki boşluk

    Portenin beş çizgisi arasında dört aralık vardır.

[spor]

  • Toplu beden eğitiminde art arda dizilenleri ayıran açıklık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aralık vermek

Birleşik Kelimeler: aralık korozyonu, aralık oyunu, bir aralık, dar aralık, o aralık, hava aralığı, tavan aralığı

[isim]

  • Iğdır iline bağlı ilçelerden biri

ARAKLI

[isim]

  • Trabzon iline bağlı ilçelerden biri

KARALI

[sıfat]

  • Karası (II) olan
  • Üzeri kalemle karalanmış

Birleşik Kelimeler: aklı karalı

ÇALKAR

[isim]

[halk ağzında]

  • Tahıl tanesini yabancı nesnelerden seçmeye veya tohumlukta kullanılacak tahılı ayırmaya yarayan döner kalburlu araç, çalkağı, çalkak

ARAKÇI

[sıfat]

[argo]

  • Araklayan, çalan (kimse)

ARAÇLI

[sıfat]

  • Araçla yapılan veya olan, vasıtalı

Birleşik Kelimeler: araçlı jimnastik

ALIKÇA

[sıfat]

  • Alık benzeri

    Yüzünde hayli alıkça denebilecek bön bir mutluluk ifadesi vardı. - Murathan Mungan

[zarf]

  • (alı'kça) Alık olana yaraşır bir biçimde

    O andaki hayretimi hatırladıkça / Rejisöre bakakaldım öyle alıkça. - Enis Behiç Koryürek

ALAÇIK

[isim]

[halk ağzında]

  • Üzeri dal ve hasırla örtülmüş kulübe, çardak

    Pamuk ırgatları alaçıkların önüne oturmuşlar, koza çekiyorlardı. - Yaşar Kemal

  • Keçeden yapılan çadır

ÇARKLI

[sıfat]

  • Çarkı olan

[isim]

  • Her iki yanda birer çarkı bulunan vapur

Birleşik Kelimeler: yandan çarklı

ÇARLIK

[isim]

[tarih]

  • Çar olma durumu
  • Çarın yönetiminde bulunan devlet

    Rusya'da çarlık devrilmişti. - Tarık Buğra

IRAKÇA

[sıfat]

  • Biraz uzak, uzak gibi

KAZALI

[sıfat]

  • Kazaya yol açan, sakıncalı, tehlikeli
  • Kaza geçirmiş olan

    Kazalı otomobil.

  • İlçesi olan

    Üç kazalı bir il.

PARLAK

[sıfat]

  • Parlayan, ışıldayan

    Siyah, çıplak dallarda henüz kuruyamayan su damlaları parlak, mavi birer boncuk gibi parlıyordu. - Halide Edip Adıvar

  • Temiz ve ışıklı

    Sabahleyin gökyüzü parlak, ufuk açıktı / Güneşli bir havada yaylımız yola çıktı - Faruk Nafiz Çamlıbel

[mecaz]

  • Göze çarpacak kadar başarılı

    Birinci İnönü Harbi'ni parlak bir zaferle kazandık. - Aka Gündüz

[kaba konuşmada]

  • Yüzü güzel (oğlan)

RAZAKI (Kelime Kökeni: Arapça rāziḳī)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Kalınca kabuklu, iri ve uzunca taneli, şekeri çok bir tür üzüm