ÇAPANOĞLU Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
ÇAPANOĞLU harflerini içeren 4 harfli 24 kelime bulunuyor. 4 harfli ÇAPANOĞLU kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ÇOĞU16,
ANAL (Kelime Kökeni: Fransızca anal)
- Anüsle ilgili
- Anüs yoluyla
ALAN
- Düz, açık ve geniş yer, meydan, saha
- Orman içinde düz ve ağaçsız yer, düzlük, kayran
- Yüz ölçümü
- Eski Roma'da açık hava gösterisi yapılan geniş yer
-
Bir çalışma çevresi
Sanat kapalı bir alan değildir; sanat eseri herkes için, bütün toplum için yaratılır. - Nurullah Ataç
-
İçinde birtakım kuvvet çizgilerinin yayılmış bulunduğu varsayılan uzay parçası
Yer çekimi alanı. Mıknatıs alanı. Elektrik alanı.
- Bir alıcı merceğinin net bir görüntü sağlayabildiği derinlik ve genişliğin bütünü
- Yarışmaların, karşılaşmaların ve oyunların yapıldığı yer, saha
Birleşik Kelimeler: alan araştırması, alan denetimi, alan hızı, alan korkusu, alan koruması, alan savunması, alan talan, alan topu, açık alan, art alan, gideren alan, kamusal alan, kırsal alan, kör alan, manyetik alan, mücavir alan, sulak alan, üretici alan, üretici olmayan alan, yarı alan, yeşil alan, ceza alanı, eğitim alanı, havaalanı, ilgi alanı, iş alanı, kapsama alanı, oyun alanı, penaltı alanı, piknik alanı, rekreasyon alanı, savaş alanı, sit alanı, yargı alanı, yayın alanı, yerleşim alanı
ULAN
-
Ey
Ulan, bizim sokak çocukları ne insan şeyler be! - Memduh Şevket Esendal
-
Öfke ve nefret anlatan bir seslenme sözü
Uşaktım ulan ne olacak, dediği zaman kimse sesini çıkarmazdı. - Sait Faik Abasıyanık
ONLU
- On parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden on tane bulunan
-
İskambil, domino vb. oyunlarda on işaretini taşıyan kâğıt veya pul
Resimli kâğıtlardan sonra ilk ağızda, onlularla dokuzlular gelir. - Haldun Taner
ANAÇ
- Şefkatli, anne gibi davranan
- Yavru yetiştirecek duruma gelmiş olan hayvan
-
Yemiş verecek durumdaki ağaç
Bir yıllanmış ağaca anaç derler, babaç demezler. - Burhan Felek
- İri, kart
- Kurnaz
- Deneyimli, bilgili
- Başına buyruk
AÇAN
- Oynak kemiklerin arasındaki açıları genişletmeye yarayan kasların genel adı, büken karşıtı
LOÇA (Kelime Kökeni: İtalyanca occhio)
- Gemilerin baş bodoslamalarının her iki yanında, çıpayı içine alabilen ve güverteye açılan demir zincirin geçtiği delik
LAPA (Kelime Kökeni: Rumca)
-
Nişastalı tanelerin, su ile kaynatılarak bulamaç kıvamına getirilmiş durumu
Bulgur lapası. Pirinç lapası.
-
Keten tohumu vb. bitkilerin kaynatılmasıyla elde edilen, sıcak olarak tülbent içinde vücuda dıştan uygulanan ilaç
Keten tohumu lapası. Hatmi lapası.
Ata Sözleri ve Deyimler
- lapa gibi
- lapa vurmak
PLAN (Kelime Kökeni: Fransızca plan)
-
Bir işin, bir eserin gerçekleştirilmesi için uyulması tasarlanan düzen
Turist akınını karşılamak için şimdiden bir plan yapmışlar. - Haldun Taner
-
Bir şehrin, bir yapının, bir makinenin çeşitli bölümlerini gösteren çizim
O tarihte aramızda kasaba planını yapmaya gelmiş bir iki mühendis ve mimar bulunuyordu. - Reşat Nuri Güntekin
- Çekim
-
Düşünce, niyet, maksat, tasavvur
Aşağıda kaynaşan kalabalığa bakarak planını zihninden geçirdi. - Ömer Seyfettin
Ata Sözleri ve Deyimler
- plan kurmak
Birleşik Kelimeler: arka plan, geri plan, nâzım plan, ilk planda, eylem planı
PALA (Kelime Kökeni: İtalyanca pala)
-
Kavisli, kısa, uç bölümü geniş, kabzasına doğru daralan bir tür kılıç
Belindeki kısa palasıyla ve omuzunda gri tüfeğiyle masanın kenarına oturdu. - Falih Rıfkı Atay
- Kürek vb. araçların, enli ve yassı bölümü
- Bir yere çaprazlama konulan yassı kiriş veya kereste
Ata Sözleri ve Deyimler
- pala çalmak (veya sallamak)
- pala çekmek
- pala sürtmek
Birleşik Kelimeler: pala bıyık
-
Bez parçalarından dokunan basit kilim veya yaygı
Kendi ürettiği kocaman sürünün yünlerinden Fadime Nine ne güzel palalar dokumuş. - Halide Edip Adıvar
- Eski, kullanılmış eşya veya giysi
ULAÇ
- Zarf-fiil
Birleşik Kelimeler: durum ulacı, hâl ulacı
ALPU
- Eskişehir iline bağlı ilçelerden biri
OPAL (Kelime Kökeni: Fransızca opale)
- Silisin hidratlı ve jelatinli bütün türlerini kapsayan değerli bir mineral, panzehir taşı
- İnce, düzgün dokunmuş pamuklu kumaş
PUAN (Kelime Kökeni: Fransızca point)
- Çeşitli sporlarda kullanılan ölçüsü ve değeri değişken birim
- Genellikle test biçimindeki sınavlarda cevaplandırılacak soruların sayı olarak değeri veya cevaplayanın başarı değeri
- Kumaşlardaki benek, nokta
Ata Sözleri ve Deyimler
- puan almak (veya kazanmak)
- puan hesabıyla yenmek
- puan toplamak
- puan tutturmak
- puan vermek
Birleşik Kelimeler: puan cetveli
PALU
- Elâzığ iline bağlı ilçelerden biri