ÇANTACILIK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

ÇANTACILIK harflerini içeren 6 harfli 43 kelime bulunuyor. 6 harfli ÇANTACILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AÇKICI14, ALÇICI14, ÇAKICI14, ÇATICI14, ACILIK11, ACIKLI11, AÇKILI11, AKINCI11, AKILCI11, ÇITLIK11, ÇAKILI11, ÇATILI11, ILICAK11, ILIKÇA11, KALICI11, ANACIL10, ANACIK10, ALIKÇA10, ALAÇIK10, ÇINLAK10, ÇATKIN10, KANTÇI10, KALÇIN10, KANCIL10, KILCAN10, LAKACI10, TANKÇI10, TAKACI10, CAKALI10, ÇATLAK9, ANITLI8, ANILIK8, ATKILI8, ALINTI8, AKINTI8, KINALI8, TIKALI8, TAKILI8, ANLATI7, ATALIK7, ANALIK7, NATIKA7, TALKIN7

ANLATI

[isim]

  • Ayrıntılarıyla anlatma

[edebiyat]

  • Roman, hikâye, masal vb. edebî türlerde bir olay dizisini anlatma biçimi, hikâyeleme, öyküleme, tahkiye

    Masal olsun roman olsun, ikisi de anlatı sanatıdır. - Necati Cumalı

ATALIK

[isim]

  • Ataya yakışır davranış, babalık

ANALIK

[isim]

  • Anne olma durumu

    Yazarların analığa ve analarına yaklaşımları da çeşitlidir doğallıkla. - Adalet Ağaoğlu

  • Anne olma duygusu
  • Anne yerini tutan veya anne kadar yakınlık gösteren kadın
  • Anaca davranış

[halk ağzında]

  • Üvey ana

    Benim analığımın yetiştiği konak da çok çok büyükmüş. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • analık etmek
  • analık fenalık

Birleşik Kelimeler: sütanalık

NATIKA (Kelime Kökeni: Arapça nāṭiḳa)

[isim]

[eskimiş]

  • Düşünüp söyleme yeteneği
  • Düzgün ve iyi konuşma yeteneği

TALKIN (Kelime Kökeni: Arapça telḳīn)

[isim]

[din bilgisi]

  • Ölü gömüldükten sonra mezar başında imamın söylediği dinî sözler, telkin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • talkın vermek

ANITLI

[sıfat]

  • Anıtı olan

ANILIK

[isim]

  • İçine hatıraların yazıldığı defter, hatıra defteri

[sıfat]

  • Anı özelliği taşıyan

ATKILI

[sıfat]

  • Atkısı olan

ALINTI

[isim]

[edebiyat]

  • Bir yazıya başka bir yazarın yazısından alınmış parça, aktarma, iktibas

[dil bilgisi]

  • Başka bir dilden alınmış kelime

AKINTI

[isim]

  • Akma işi

    Musluğun akıntısı bir türlü kesilemedi.

  • Havanın veya suyun herhangi bir yöne doğru yer değiştirmesi, akım, cereyan

    Bataklıklardan kurtulduktan sonra akıntıyı takip ederek bir köye giriyordum. - Ömer Seyfettin

  • Eğiklik, eğim, meyil

    Bu damın akıntısı az gelmiş.

  • Çam türü ağaçlarda bulunan reçinenin eriyerek akması olayı
  • Sıvı yapıştırıcıların ağaç yüzeylerine gereğinden çok sürülmesi ile oluşan durum

[tıp]

  • Hastalık sebebiyle vücudun herhangi bir yerinden sulu madde akması

    Ertesi sabah sol kulağımda ağrı ile beraber akıntı başladı. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akıntıya (veya akıntıya karşı) kürek çekmek
  • akıntıya kapılmak

Birleşik Kelimeler: akıntı bilimi, akıntı çağanozu, akıntıölçer, deniz akıntısı

KINALI

[sıfat]

  • Kına ile boyanmış olan
  • Kınanın renginde veya kızıl renkte olan

    Bıyıklarının ortası belli ki tütün zifirinden kınalı bir renk almıştı. - Refik Halit Karay

[isim]

  • Yapıncak(II)

Birleşik Kelimeler: kınalı bamya, kınalı keklik, kınalı kuzu, kınalı yapıncak, geçmişi kınalı, ölüsü kınalı

TIKALI

[sıfat]

  • Kapanmış, herhangi bir şeyin geçmesine imkân vermeyen, tıkanmış

Birleşik Kelimeler: kulağı tıkalı

TAKILI

[sıfat]

  • Takılmış, tutturulmuş, asılmış

Ata Sözleri ve Deyimler

  • takılı kalmak

ÇATLAK

[sıfat]

  • Çatlamış olan

    Çatlak bardak.

[mecaz]

  • Deli

    Çatlaksam çatlağım. Çatlak olmasam bunca adama, gözün görmediğini göstermeye kalkar mıydım? - Oktay Rifat

[isim]

  • Herhangi bir yerde uzunluğuna olan açıklık

    Bu testinin çatlağı hiçbir sızıntı göstermemişti. - Aka Gündüz

[isim]

  • Ara, aralık

    İki denizci kara bulutlar çatlağından güneş ışığının güldüğünü sandılar. - Halikarnas Balıkçısı

[isim]

[mecaz]

  • Değişimin başlangıcı

    Yaşantımda çatlaklar oluşmaya başlamıştı. - Emine Işınsu

[isim]

[jeoloji]

  • Yer altındaki taş kütlelerinin basınç ve gerilim dolayısıyla yer değiştirmeden çatlayıp yarılması, diyaklaz

    Esmer toprağın yüzünü saran çatlaklar sanki yerin dibine kadar iniyordu. - Tarık Buğra

[isim]

[tıp]

  • Deri, mukoza, kemik veya herhangi bir organ üzerinde uzunluğuna olan açıklık, yarık, fissür

Birleşik Kelimeler: çatlak ses, çatlak zurna, kafası çatlak, kasık çatlağı

ANACIL

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Anasına düşkün (çocuk)