ÇALIŞILMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

ÇALIŞILMAK harflerini içeren 6 harfli 36 kelime bulunuyor. 6 harfli ÇALIŞILMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AÇILIŞ14, AÇILIM12, IŞIMAK12, AŞILMA11, AŞIKLI11, AÇKILI11, AÇILMA11, ALIŞMA11, ALIŞKI11, ALIŞIK11, AMAÇLI11, AKIŞMA11, AKIŞLI11, ALÇILI11, ALAŞIM11, ÇAMLIK11, ÇAKILI11, ÇALILI11, IŞILAK11, ILIKÇA11, KAŞIMA11, MAAŞLI11, MAŞALI11, ŞILLIK11, ŞAMALI11, ŞAKIMA11, ALIKÇA10, ALAÇIK10, ÇALMAK10, ALIMLI9, ILIMAK9, ŞALLAK9, AMALIK8, AKILLI8, IKLAMA8, KAMALI8

ÂMÂLIK

[isim]

  • Görme engellilik

AKILLI

[sıfat]

  • Gerçeği iyi gören ve ona göre davranan, akil

    İkisi de zeki adamdı, akıllı adamdı, yapıcı adamdı. - Yusuf Ziya Ortaç

[ünlem]

  • Karşısındakini küçümseme amacıyla söylenen bir söz

[alay yollu]

  • Uyanık geçinen

    Akıllıya bak, bu işten kendisine bir pay çıkarmak istiyor.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akıllı düşününceye kadar deli çocuğunu (veya oğlunu) everir
  • akıllı geçinmek
  • akıllı köprü arayıncaya dek deli suyu geçer
  • akıllım
  • akıllı olmak

Birleşik Kelimeler: akıllı başlı, akıllı uslu, adamakıllı, horoz akıllı, sivri akıllı, uslu akıllı, yarım akıllı

IKLAMA

[isim]

  • Iklamak işi

KAMALI

[sıfat]

  • Kaması olan

    Kamalı top.

ALIMLI

[sıfat]

  • Alımı olan, çekici, cazibeli, albenili, cazip, cazibedar, kişmiri

    Hepsi, bu gelinler gibi nazlı, süslü ve alımlı hanımlar. - Abdülhak Şinasi Hisar

Birleşik Kelimeler: alımlı çalımlı

ILIMAK

[nesnesiz]

  • Ilınmak

ŞALLAK

[sıfat]

  • Çıplak

[isim]

[halk ağzında]

  • Giyimine özen göstermeyen kimse

Birleşik Kelimeler: şallak mallak

ALIKÇA

[sıfat]

  • Alık benzeri

    Yüzünde hayli alıkça denebilecek bön bir mutluluk ifadesi vardı. - Murathan Mungan

[zarf]

  • (alı'kça) Alık olana yaraşır bir biçimde

    O andaki hayretimi hatırladıkça / Rejisöre bakakaldım öyle alıkça. - Enis Behiç Koryürek

ALAÇIK

[isim]

[halk ağzında]

  • Üzeri dal ve hasırla örtülmüş kulübe, çardak

    Pamuk ırgatları alaçıkların önüne oturmuşlar, koza çekiyorlardı. - Yaşar Kemal

  • Keçeden yapılan çadır

ÇALMAK

[-e]

[-i]

  • Başkasının malını gizlice almak, hırsızlık etmek, aşırmak

    İngiliz cephesinden at kaçırıp bize satan bedeviler dönüşlerinde bizim atlarımızı çalıp İngilizlere satarlardı. - Falih Rıfkı Atay

  • Vurarak veya sürterek ses çıkartmak

    Bir yandan mızıka istiklal havasını çalıyordu. - Ruşen Eşref Ünaydın

  • Bir müziği dinlemeyi sağlayan aleti çalıştırmak

    Fevkalade zekidir, iyi dans eder, piyano çalar, tenis oynar, ata biner, avcıdır, kayakçıdır. - Refik Halit Karay

[nesnesiz]

  • Ses çıkarmak, ses vermek

    Hafif hafif ıslıklar çalan sesi eski keskinliğini kaybetmiştir. - Reşat Nuri Güntekin

  • Atmak, çarpmak, vurmak
  • Üzerine sürmek

    Ekmeğin üzerine yağ çaldı.

[-i]

  • Bozmak, zarar vermek

[-i]

  • Kumaşın bir parçasını kesmek
  • Madeni oymak, kalemle işlemek

[-e]

  • Benzemek, andırmak

    Geniş alınlı, kırmızıya çalar, kahverengi saçlı, altın dişli tuhaf bir delikanlı gülümsedi. - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]

  • Zamanı boşa harcatmak, ziyan edilmesine yol açmak

[-i]

[halk ağzında]

  • Süpürmek, temizlemek

    Tozu çalmak.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çalıp çırpmak
  • çalmadan oynamak
  • çalma elin kapısını, çalarlar kapını

Birleşik Kelimeler: diskçalar, kasetçalar, uzunçalar, yürürçalar

AŞILMA

[isim]

  • Aşılmak durumu

    Fakat asıl temennim onların daha yüksek düşünceler için aşılması gereken basamaklar olmasıdır. - Mehmet Kaplan

ÂŞIKLI

[sıfat]

  • Âşığı olan
  • Çok seven, düşkün, tutkun

AÇKILI

[sıfat]

  • Açkı yapılmış, perdahlanmış, perdahlı

AÇILMA

[isim]

  • Açılmak işi

    Vapur geri geri beyaz köpükler kabartarak açılmaya başlamış. - Çetin Altan

  • Çatlama

[sinema]

[televizyon]

  • Bir film çekiminde karanlıkta başlayıp gittikçe aydınlanarak görüntülerin belirmesine dayanan noktalama

[spor]

  • Bir grupta, sıraların jimnastik alıştırmaları için dağınık düzene girmesi

ALIŞMA

[isim]

  • Alışmak işi, istinas, ülfet

    İşin çetinliği devam ve alışma sayesinde hissedilmez olur. - Necip Fazıl Kısakürek