ÇALIŞTIRIVERMEK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler
ÇALIŞTIRIVERMEK harflerini içeren 7 harfli 72 kelime bulunuyor. 7 harfli ÇALIŞTIRIVERMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
KIVIRIŞ19,
EMEKTAR (Kelime Kökeni: Türkçe emek + Farsça -dār)
-
Bir görevde uzun süre kalıp o işe emeği geçmiş olan (kimse)
Ertesi sabah bahçede gezinirken Mehmet, emektar azaplarından birini gördü. - Emine Işınsu
-
Çok kullanılmış, eski
Emektar makinenin tozlarını silip masaya yerleşmeye karar verdim. - Çetin Altan
KERAMET (Kelime Kökeni: Arapça kerāmet)
-
Ermiş kimselerin gösterdiklerine inanılan, doğaüstü, şaşkınlık uyandırıcı davranış veya durum
Babamın, mucize ve keramet kıssaları olarak bize anlattığı şeyler bu çeşit gülünç ve çocukça masallardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Olağanüstü durum
Ata Sözleri ve Deyimler
- keramet buyurdunuz (veya keramette bulundunuz)
- kerameti kendinden menkul
- keramette bulunmak
Birleşik Kelimeler: keramet sahibi
KREMALI
-
Kreması olan
Kremalı pasta.
LAKIRTI
-
Söz, laf
Birdenbire kesildi halkın lakırtıları / Korku içinde durdu tavla şakırtıları - Enis Behiç Koryürek
-
Boş söz, dedikodu, laf
Lakırtıdır o, aldırma!
Ata Sözleri ve Deyimler
- lakırtı ağzından dökülmek
- lakırtı çıkarmak
- lakırtı etmek
- lakırtısı ağzında kalmak
- lakırtısı mı olur?
- lakırtısını etmek
- lakırtı taşımak
- lakırtıya boğmak
- lakırtıya tutmak
- lakırtı yetiştirmek
- lakırtıyı ağzına tıkamak
- lakırtıyı ezip büzmek
- lakırtıyı kesmek
Birleşik Kelimeler: lakırtı ebesi, lakırtı kavafı, pis lakırtı
MERAKLI
-
Her şeyi anlamak ve bilmek isteyen, araştırıcı, mütecessis
Başımı kaldırınca Mustafa'nın meraklı gözleriyle karşılaşıyorum. - Ahmet Ümit
-
Bir şeye çok düşkün olan, sürekli onunla uğraşan
Sedef ve gümüş kakmalı bıçaklara, revolverlere meraklıydı. - Yahya Kemal Beyatlı
- Kendisini ilgilendirmeyen bir konuda bilgi sahibi olmaya çalışan (kimse)
-
Kaygılı
O meraklı bir kadındır, patırtı çekemez.
Ata Sözleri ve Deyimler
- ... meraklısı (olmak)
ARTIMLI
-
Pişince şiştiği için miktarı artmış gibi görünen, artağan
Artımlı pirinç.
- Çoğalma özelliği olan
ARTIRIM
- Bir şeyi idareli harcayarak onun bir bölümünü artırma işi, tasarruf
- Müzayedede artırma
ILITMAK
- Ilık duruma getirmek
KIRMALI
-
Üstünde kırmaları bulunan (giysi), pilili
Beyaz, kırmalı, fistolu bir gecelik giymiş, yalnız bir kızı düşünüyorum. - Nezihe Meriç
KIRILMA
-
Kırılmak işi
Ancak diyince şu bilmem ne kulübüyle bilmem ne kulübünün son maçlarındaki kafa, kol, bacak kırılmasından söz açacağımı sanmayınız. - Nazım Hikmet
- Yürürken salınma, nazlı yürüyüş
-
Saydam bir ortamdan başka bir saydam ortama geçen ışının doğrultusunu değiştirmesi
Gözlükleri pencerelerden yansıyan ışık kırılmalarıyla çevresine gökkuşağı renkleri saçıyor. - Attila İlhan
Birleşik Kelimeler: kırılma noktası
KIRITMA
-
Kırıtmak işi, cilve, işve
O kuruntularımız, o tafralarımız, o Ermeni gelini gibi kırıtmalarımız pek boşuna demektir. - Salâh Birsel
KALITIM
-
Çevre etkileriyle köklü olarak değiştirilemeyen özelliklerin, döllenme sırasında, dişi ve erkeğin kromozomları aracılığıyla bir kuşaktan ötekine geçmesi, soya çekim, irs, irsiyet, veraset
Bir ülkenin tarihsel varlığı, onun sahip olduğu ölçülemez bir değerler kalıtımıdır. - Melih Cevdet Anday
Birleşik Kelimeler: kalıtım bilimi
KALÇETE (Kelime Kökeni: İtalyanca calcetta)
- Elle örülerek yapılan yassı halat
KATILIM
- Katılma işi, iştirak
Birleşik Kelimeler: katılım belgesi
TIKILMA
- Tıkılmak işi