ÇALIŞTIRIVERMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

ÇALIŞTIRIVERMEK harflerini içeren 6 harfli 92 kelime bulunuyor. 6 harfli ÇALIŞTIRIVERMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ÇAVŞIR19, ÇIVMAK17, KAVLIÇ16, IŞIKÇI15, KIVRIM15, ŞEVKET15, VERKAÇ15, AÇILIŞ14, ÇAKŞIR13, IŞITIM13, ŞARKÇI13, TAŞÇIL13, VARLIK13, VERMEK13, VATLIK13, AÇILIM12, ÇERKEŞ12, IŞIKLI12, IŞILTI12, IŞIMAK12, IŞITMA12, LEVREK12, ARITIŞ11, ARIKÇI11, AŞIRTI11, AŞIKLI11, ATILIŞ11, AÇKILI11, ALTMIŞ11, ALIŞKI11, ALIŞIK11, AKITIŞ11, AKIŞLI11, ÇITLIK11, ÇIRALI11, ÇAMLIK11, ÇAKILI11, ÇATILI11, IŞILAK11, ILIKÇA11, KIRÇIL11, MAŞRIK11, ŞIRALI11, AŞERME10, ÇARKIT10, ÇARKLI10, ÇARLIK10, ÇELMEK10, ÇEMREK10, IRKTAŞ10, KARŞIT10, KAŞMER10, MEŞALE10, MERTÇE10, ŞEAMET10, ŞARTLI10, ŞARKLI10, TAŞLIK10, ARITIM9, ATILIM9, ÇELTEK9, ITIRLI9, ILIMAK9, ILITMA9, LEŞKER9, ŞERARE9, ŞALTER9, TIRMIK9, TELAŞE9, ARILIK8, ATKILI8, IRAKLI8, KARILI8, MATLIK8, TIKALI8, TAMLIK8, TALKIM8, TAKILI8, EMARET7, KARTLI7, KERTME7, KATMER7, MAKTEL7, MARKET7, MERTEK7, MERKAT7, REKLAM7, TERMAL7, EKARTE6, KRATER6, KARTEL6, TEKRAR6

EKARTE (Kelime Kökeni: Fransızca écarté)

[sıfat]

  • `Saf dışı etmek, konu dışında tutmak` anlamındaki ekarte etmek, saf dışı edilmek, konu dışında tutulmak` anlamındaki ekarte olmak birleşik fiillerinde geçen bir söz

KRATER (Kelime Kökeni: Fransızca cratère)

[isim]

[jeoloji]

  • Yanardağ ağzı

Birleşik Kelimeler: krater gölü

KARTEL (Kelime Kökeni: Fransızca cartel)

[isim]

[ekonomi]

  • Tekelci sermaye piyasasında, birtakım ticaret, üretim kuruluşlarının, genellikle kazanma veya başka kuruluşlara karşı tutunabilme vb. amaçlarla aralarında kurdukları dayanışma birliği

[isim]

[denizcilik]

  • Gemilerde içlerine içme suyu konulan, ortası basık, küçük fıçı

TEKRAR (Kelime Kökeni: Arapça tekrār)

[isim]

  • Aynı olayın, işin, hareketin yeniden ortaya çıkışı, tekrarlanması

    Gerçi hayat kitaba sığmayacak kadar geniştir fakat tekrarlarla doludur. - Ahmet Haşim

  • Bir konuşma veya yazıda aynı düşünceyi, kelimeyi birçok defa söyleme

[zarf]

  • Bir daha, yine, yeniden, gene

    Sonra masaya oturarak mikroskopla bir müddet çalışır, tekrar notlara bakar. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tekrar etmek

Birleşik Kelimeler: tekrar tekrar

EMARET (Kelime Kökeni: Arapça emāret)

[isim]

  • Beylik

KARTLI

[sıfat]

  • Kartı olan

Birleşik Kelimeler: kartlı telefon

KERTME

[isim]

  • Kertmek işi
  • Çentik

Birleşik Kelimeler: beşik kertme

KATMER

[isim]

  • Bir şeyi oluşturan katlardan her biri
  • Yağda veya sacda pişirilen bir börek türü
  • Arasına yağ ve kaymak sürülerek katlanmış yufka ekmeği

Ata Sözleri ve Deyimler

  • katmer kaldırmak

Birleşik Kelimeler: katmer katmer

MAKTEL (Kelime Kökeni: Arapça maḳtel)

[isim]

[eskimiş]

  • Cinayet işlenen yer

MARKET (Kelime Kökeni: İngilizce market)

[isim]

  • Özellikle her türlü yiyecek maddesinin, ev, büro, mağaza vb. yerlere ait gereçlerin satıldığı dükkân

Birleşik Kelimeler: müzik market, süpermarket

MERTEK

[isim]

  • Yapıda kullanılan dört köşe veya yuvarlak, kalınca ağaç

    Küçük oğul, koltuğundaki bir tutam merteği bir kenara attıktan sonra, dut dalı bunlar, dedi. - Orhan Kemal

MERKAT (Kelime Kökeni: Arapça merḳad)

[isim]

[eskimiş]

  • Mezar, kabir

    Tozlanmış camların arkasından secde eden ruh ile merkadi tebcile başladı. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu

REKLAM (Kelime Kökeni: Fransızca réclame)

[isim]

  • Bir şeyi halka tanıtmak, beğendirmek ve böylelikle sürümünü sağlamak için denenen her türlü yol

    Şehirde canlı reklam dolaştırmak hiçbirimizin aklına gelmemişti. - Reşat Nuri Güntekin

  • Bu amaç için kullanılan yazı, resim, film vb

Ata Sözleri ve Deyimler

  • reklam etmek
  • reklam yapmak

Birleşik Kelimeler: reklam ajansı, reklam filmi, reklam kuşağı, reklam levhası, bilinçaltı reklam, gizli reklam, sanal reklam, tanıtıcı reklam

TERMAL (Kelime Kökeni: Fransızca thermal)

[isim]

  • Sıcak kaplıca suyu
  • Bu sudan yararlanma imkânı sağlayan kuruluş vb

Birleşik Kelimeler: termal kamera

[isim]

  • Yalova iline bağlı ilçelerden biri

ARILIK

[isim]

  • Temizlik, saffet, sililik
  • Günahsızlık

    Aynı anda, gözlerini ovuşturduğunu, sonra bir çocuk arılığıyla gülümsediğini gördü. - Tahsin Yücel

[isim]

  • Kovanların konulduğu yer, kovanlık