ÇALIŞABİLMEK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

ÇALIŞABİLMEK harflerini içeren 7 harfli 32 kelime bulunuyor. 7 harfli ÇALIŞABİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BAŞAKÇI16, ÇALIŞMA15, ÇAKIŞMA15, KAÇIŞMA15, ALÇALIŞ14, BAKIŞMA14, BAŞAKLI13, ELMABAŞ13, AŞILMAK12, AÇILMAK12, AÇMALIK12, ALMAŞIK12, ALMAŞLI12, ALIŞMAK12, BAŞKALE12, ÇAKILMA12, EMLAKÇI12, KIŞLAMA12, KAÇILMA12, MAŞALIK12, BALKIMA11, BAKILMA11, İLAÇLIK11, KALÇALI11, LAMBALI11, ABLALIK10, AMABİLE10, BAKLALI10, BALALIK10, MAKABİL10, ELMALIK9, KALMALI9

ELMALIK

[isim]

  • Elma bahçesi

KALMALI

[sıfat]

  • Kalma durumunda olan

Birleşik Kelimeler: kalmalı tümleç

ABLALIK

[isim]

  • Abla olma durumu

[mecaz]

  • Yakın ve koruyucu davranışta bulunma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ablalık etmek

AMABİLE (Kelime Kökeni: İtalyanca amabile)

[zarf]

[müzik]

  • Sevimli ve cana yakın bir biçimde (çalınmak)

BAKLALI

[sıfat]

  • Baklası olan

    Elleri, ayakları kalın baklalı zincirle bağlı biçarenin. - Reşat Enis

BALALIK

[isim]

  • Bala olma durumu

MAKABİL (Kelime Kökeni: Arapça māḳabl)

[isim]

[eskimiş]

  • Bir şeyin öncesi, geçmişi

Birleşik Kelimeler: makabline şamil

BALKIMA

[isim]

  • Balkımak işi

BAKILMA

[isim]

  • Bakılmak işi

    Bayram nasılsa koymuştu oğlunu bir başka kadının evine, bakılması için. - Ayşe Kulin

İLAÇLIK

[sıfat]

  • İlaç yapmak için ayrılmış, ilaç yapmaya yarar

KALÇALI

[sıfat]

  • Kalçası geniş olan

LAMBALI

[sıfat]

  • Herhangi bir sayıda lambası olan

    Üç lambalı avize.

[eskimiş]

  • Lamba ile çalışan

    Beş lambalı radyo.

  • Birbirinin içine geçebilecek biçimde yapılmış

    Lambalı döşeme tahtası.

AŞILMAK

[nesnesiz]

  • Aşma işine konu olmak

AÇILMAK

[nesnesiz]

  • Açma işine konu olmak

    Kasabada bir çırçır fabrikası açılmış. - Ahmet Ümit

  • Renk koyuluğunu yitirmek

    Perdenin rengi açıldı.

  • Kendine gelmek, biraz iyileşmek, ferahlamak

    Ateşi düşünce hasta açıldı.

  • Sıkılması, çekinmesi, tutukluğu kalmamak
  • Kuruluşlar ilk kez veya yeniden işe başlamak
  • İşini gereğinden veya yapabileceğinden geniş tutmak
  • Genişlemek, bollaşmak

    Ayakkabısı açıldı.

  • Delinmek, yırtılmak

    Pantolonun dizleri açıldı.

  • Sis, karanlık, duman vb. dağılmak, yoğunluğunu yitirmek

    Belki hava açılıyor. - Refik Halit Karay

  • Gereken güce ulaşmak

    Araç uzun yolda açıldı, hızı arttı.

[-den]

  • Kıyıdan uzaklaşmak

    Ben yüzerken biraz fazla açıldım, kendimi Vardar'ın kuvvetli bir akıntısına kaptırdım. - Yahya Kemal Beyatlı

  • Kapı, yol vb. geçit vermek

    Yol açılmış, biriken vasıtalar sel hâlinde akmaya başlamıştı. - Haldun Taner

[-e]

[mecaz]

  • Sırrını, üzüntüsünü, sorunlarını birine söylemek

    Hiç kimseye açılmayarak yaşadığım bu altı ay beni bitirdi. - Peyami Safa

[mecaz]

  • Herhangi bir konuyla veya sorunla ilgili olarak düşünce ve uygulamalarda yeni koşulların gerektirdiği değişiklikleri veya yenilikleri yapmak

[mecaz]

  • Yeni bir bakış açısı getirmek

[mecaz]

  • Ayrıntıya girmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • açılan solar, ağlayan güler
  • açılıp saçılmak

AÇMALIK

[isim]

  • Kiri çıkarmak veya eşyayı iyice temizlemek için kullanılan her türlü madde