ÇALIMSIZ ile Oluşan Kelimeler (ÇALIMSIZ Kelime Türetme)
ÇALIMSIZ harflerinden oluşan 56 kelime bulunuyor. ÇALIMSIZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Çalımsız kelimesinin anlamı nedir? Çalımsız ile başlayan kelimeler. İçinde çalımsız olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
8 Harfli Kelimeler
ÇALIMSIZ18
7 Harfli Kelimeler
ÇALISIZ16, ALIMSIZ14
6 Harfli Kelimeler
AÇILIM12
5 Harfli Kelimeler
SIZMA11, SIÇMA11, AZILI10, ÇALIM10, LAZIM10, SAÇLI10, SAZLI10, ZAMLI10, ASILI8, ILIMA8
4 Harfli Kelimeler
SIZI10, AÇIM9, ÇIMA9, MAZI9, SMAÇ9, SAÇI9, ALÇI8, ALIÇ8, ÇALI8, MALÇ8, ASIM7, ILIM7, ISIL7, SIMA7, ASIL6, ALIM6, SALI6, SILA6
3 Harfli Kelimeler
ZAÇ9, AÇI7, AZI7,
2 Harfli Kelimeler
AÇ5, AZ5, AS3, AM3, MA3, AL2, LA2
AL
- Kanın rengi, kızıl, kırmızı
-
Bu renkte olan
Al bayrak. Al çuha.
- Dorunun açığı, kızıla çalan at donu
- Bu renkte olan (at)
- Yüze sürülen pembe düzgün, allık
Ata Sözleri ve Deyimler
- al elmaya taş atan çok olur
- al giymedim ki alınayım
- al gömlek gizlenemez
- alı alına, moru moruna
- alı al, moru mor
- al kanlara boyanmak
- al kiraz üstüne kar yağmış
Birleşik Kelimeler: albasma, albastı, al bayrak, alkarısı, al sancak, alyuvar
- Aldatma, düzen, tuzak, hile
Ata Sözleri ve Deyimler
- al ile aslan tutulur, güç ile sıçan tutulmaz
- Alüminyum elementinin simgesi
LA (Kelime Kökeni: İtalyanca la)
- Gam dizisinde `sol` ile `si` arasındaki ses
- Bu sesi gösteren nota işareti
- Lantan elementinin simgesi
AS
- Kakım
- İskambil, domino vb. oyunlarda bir işaretini taşıyan kâğıt veya taş, birli, bey
-
Bir işte başta gelen (kimse veya şey)
As oyuncu.
Birleşik Kelimeler: assolist, astasım, asteğmen, asyön
- Arsenik elementinin simgesi
AM
- Dişilik organı
- Amerikyum elementinin simgesi
LÂM (Kelime Kökeni: Arapça lām)
- Arap alfabesinin yirmi üçüncü harfinin adı
Ata Sözleri ve Deyimler
- lâm elif çevirmek (veya çizmek)
- lâmı cimi yok
- Mikroskopta incelenecek maddelerin üzerine konulduğu dar, uzun cam parçası
- Dar, çok ince metal parça
MAL (Kelime Kökeni: Arapça māl)
-
Bir kimsenin, bir tüzel kişinin mülkiyeti altında bulunan, taşınır veya taşınmaz varlıkların bütünü
Mal vardı, mülk vardı. At vardı, araba vardı. - Ömer Seyfettin
-
Büyükbaş hayvan
Boz atlar yağız değildi artık; mallar erimiş, zayıflamıştı. - Nezihe Araz
- Alınıp satılabilen her türlü ticaret eşyası, emtia
-
Bayağı, aşağılık, kötü kimse
Onun ne mal olduğunu bilirim.
- Esrar
- Orospu
Ata Sözleri ve Deyimler
- mal adama hem dost hem düşmandır
- mal bulmuş Mağribî gibi
- mal canı kazanmaz, can malı kazanır
- mal canın yongasıdır
- mal da yalan mülk de yalan, var biraz da sen oyalan
- mal edinmek
- mal etmek
- malı götürmek
- malını yemesini bilmeyen zengin her gün züğürttür
- malın iyisi boğazdan geçer
- malı ongun olanın adı angın olur
- mal kaldırmak
- mal kapatmak
- mal meydanda
- mal olmak
- mal sahibi mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi
- mal yapmak
Birleşik Kelimeler: mal beyanı, mal bildirimi, mal birliği, mal canlısı, mal mülk, mal sahibi, mal sandığı, mal varlığı, malın gözü, anamal, ara mal, başmal, beytülmal, fason mal, kabzımal, mirî mal, resülmal, sermaye mal, tapon mal, dünya malı, hırsız malı, işporta malı, ithal malı, mezat malı, orta malı, sıra malı, vakıf malı, yerli malı, ikame mal
SAL
-
Birçok kalın direk yan yana bağlanarak yapılan, düz ve korkuluksuz deniz veya ırmak taşıtı
Dalgaları ufukları örten bir denizde, küçük bir sal parçası üstünde bir boraya mı tutulduk? - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Birleşik Kelimeler: sal yarışı, cankurtaran salı, ölü salı
- Tabut
Birleşik Kelimeler: salhane
ASI
- Asma işi
- Afiş
Ata Sözleri ve Deyimler
- asıda olmak (veya kalmak)
MAS (Kelime Kökeni: Arapça maṣṣ)
- Emme, emerek içine çekme, soğurma
Birleşik Kelimeler: massetmek
SAM (Kelime Kökeni: Arapça sāmm)
- Sam yeli
Birleşik Kelimeler: sam yeli
- Rus yapısı, karadan havaya güdümlü silah
AÇ
-
Yemek yemesi gereken, tok karşıtı
Aç ne yemez, tok ne demez. - Divanü Lügati't-Türk
-
Yiyecek bulamayan
Ben hem öksüzüm hem yetimim hem de tam 23 saattir açım. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Gözü doymaz, haris
Ne aç adam!
-
Çok istekli, hevesli
Her zamanki gibi bilgiye aç, her zamanki gibi ağızları lafla, kafaları düşünceyle dolu çalçene yaratıklarız. - Ayla Kutlu
-
Karnı doymamış olarak
Ben aç yattım mı kötü kötü rüyalar görürüm nedense. - Orhan Kemal
Ata Sözleri ve Deyimler
- acından kimse ölmemiş
- acından ölmek
- aç açık kalmak
- aç aç ile yatınca arada dilenci doğar
- aç aman bilmez, çocuk zaman bilmez
- aç at yol almaz, aç it av almaz
- aç ayı oynamaz
- aç bırakmak
- aç doymam, tok acıkmam sanır
- aç doyurmak
- aç elini kora sokar
- aç esner, âşık gerinir
- aç gezmektense tok ölmek yeğdir
- açın gözü ekmek teknesinde olur
- açın imanı olmaz
- açın karnı doyar, gözü doymaz
- açın koynunda ekmek durmaz
- açın kursağına çörek dayanmaz
- açın uykusu gelmez
- aç ile dost olayım diyen peşin karnını doyursun
- aç ile eceli gelen söyleşir
- aç kalmak
- aç köpek fırın deler
- aç kurt aslana saldırır
- aç kurt gibi
- aç kurt yavrusunu yer
- aç ne yemez, tok ne demez
- aç susuz kalmak
- aç tavuk kendini arpa ambarında sanır
- aç, yanından kaç
Birleşik Kelimeler: aç açına, aç biilaç, açgöz, aç karnına, gözü aç, karnı aç
AZ
-
Nicelik, nitelik, güç, süre, sayı bakımından eksik, çok karşıtı
Heykel konularının parmakla sayılacak kadar az olduğunu ileri sürüyordu. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
- Alışılmış olandan, umulandan veya gerekenden eksik olarak
Ata Sözleri ve Deyimler
- aza çoğa bakmamak
- aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz
- aza sormuşlar: "nereye?", "çoğun yanına" demiş
- az ateş çok odunu yakar
- az bulmak
- az buz olmamak
- az değil
- az gelmek
- az görmek
- az günün adamı olmamak
- azı çoğa saymak (veya tutmak)
- az kaldı (veya kalsın)
- az kaz, uz kaz, boyunca kaz
- az olsun, uz olsun
- az söyle, çok dinle
- az tamah çok ziyan getirir
- az veren candan, çok veren maldan
- az yiyen çok uyur, çok yiyen güç uyur
Birleşik Kelimeler: az az, az alıcı, az buçuk, az çok, az daha, azel, az gelişmiş, az sonra, en az, azar azar, en azından
- Azot elementinin simgesi
ASIL (Kelime Kökeni: Arapça aṣl)
-
Bir şeyin kendisi, örnek, kopya karşıtı
Bir belgenin aslı.
-
Kök, köken, kaynak
Yazının aslı resimdir.
-
Gerçeklik
Bu haberin aslı yok.
-
Soy, nesep
İnsan, dedi, aslını unutmamalıdır. - Sait Faik Abasıyanık
-
Gerçek, esas
Ama benim asıl niyetim eski sevgilisinin adını öğrenmek. - Ahmet Ümit
- Bir şeyin temelini oluşturan, ana
-
Aranılan nitelikleri en çok kendinde toplamış olan
Asıl sanat budur.
-
Bir görevde sürekli bulunan, yedek karşıtı
Asıl jüri üyesi toplantıya gelmediğinden yedek üye çağrıldı.
-
(a'sıl) Gerçekten, gerçek olarak
Bana umut vermeye çalışıyor ama asıl onun teskin edilmeye ihtiyacı var. - Ahmet Ümit
Ata Sözleri ve Deyimler
- asıl azmaz, bal kokmaz
- aslı çıkmak
- aslına bakarsan
Birleşik Kelimeler: asıl nüsha, asıl sayılar, aslı astarı, aslı faslı, aslı nesli
ALIM
- Alma işi
- Kurum, çalım, gurur
-
Çekicilik
O ne eda, o ne alım, o ne çalım! - Hüseyin Rahmi Gürpınar
Birleşik Kelimeler: alım çalım, alım satım, dış alım, ön alım, spot alım, zor alım, destekleme alımı
SALI
-
Pazartesi ile çarşamba arasındaki gün
Pazartesi günleri üst üste iki dersi olduğundan salıları turşuya dönüyordu. - Haldun Taner