ÇALKANTISIZ Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

ÇALKANTISIZ harflerini içeren 7 harfli 46 kelime bulunuyor. 7 harfli ÇALKANTISIZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AÇKISIZ16, ÇALISIZ16, ÇAKISIZ16, ÇATISIZ16, ANITSIZ13, AKILSIZ13, ISKATÇI13, KINASIZ13, SAÇINTI13, SAKIZLI13, TANISIZ13, ANLIKÇI12, ANIZLIK12, AZINLIK12, ATÇILIK12, ÇALINTI12, ÇANAKSI12, ÇAKILTI12, ÇAKINTI12, ÇATKILI12, KAÇINTI12, KALITÇI12, KAZINTI12, LATASIZ12, SANATÇI12, SAÇAKLI12, SAKATÇI12, TIKAÇLI12, AZATLIK11, AÇIKTAN11, ANAÇLIK11, ÇANTALI11, ASKINTI10, ALTINSI10, ISIALAN10, KASITLI10, KASINTI10, SATILIK10, SALINTI10, SAKINTI10, ANITSAL9, KANITLI9, KALINTI9, SANATLI9, TAKSALI9, KANATLI8

KANATLI

[sıfat]

  • Kanadı olan

    Senelerden beri leylek görmüyorum. Hatta bu kanatlı yaz seyyahlarının son senelerde İstanbul'a rağbetleri az. - Ahmet Haşim

Birleşik Kelimeler: eş kanatlı

ANITSAL

[sıfat]

  • Anıt niteliğinde olan, anıta benzeyen, abidevi
  • Görkemli

KANITLI

[sıfat]

  • Kanıtla gösterilmiş, müdellel

KALINTI

[isim]

  • Artıp kalan şey, bakiye
  • Eski çağlardan kalmış şehir veya yapı, ören, harabe

    Efes, Bergama'nın kalıntıları, ulaştıkları uygarlığı serer gözler önüne. - Necati Cumalı

  • İz, işaret

[mecaz]

  • Bir toplum, kültür, uygarlık vb.nden artakalan şey

    Bu babacan, filozof ve hazırcevap insanlar kuşağı, tükenen bir görgü devrinin son kalıntıları gibidir. - Haldun Taner

SANATLI

[sıfat]

  • Sanatla yapılmış, bir usta elinden çıkmış, musanna

TAKSALI

[sıfat]

  • Pulu yapıştırılmadığı veya eksik yapıştırıldığı için parası, cezasıyla birlikte kendisine gönderilen kimseden alınan (mektup)

ASKINTI

[sıfat]

  • Başkalarının sırtından geçinen (kimse)

[argo]

  • Karşı cinsi rahatsız eden (kimse)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • askıntı olmak

ALTINSI

[sıfat]

  • Altını andıran, altına benzeyen, altın gibi, altınımsı

ISIALAN

[sıfat]

[kimya]

  • Oluşumu sırasında ısı alan (birleşme, tepkime), endotermik

KASITLI

[sıfat]

  • İsteyerek, bilerek yapılan, maksatlı

    Bu yüzden İstanbul'un, perde perde sis ardına çekilmekteki ısrarını, kasıtlı bir husumet, kendisine yöneltilmiş bir hakaret gibi algıladı. - Elif Şafak

KASINTI

[isim]

  • Giyeceği daraltmak veya kısaltmak için yapılan eğreti dikiş

    Bu kolun kasıntısını sökmeli.

[mecaz]

  • Büyüklenme, kurum, gurur

[sıfat]

[mecaz]

  • Büyüklenen, gururlanan ve bunu davranışlarıyla belli eden (kimse)

SATILIK

[sıfat]

  • Satışa çıkarılmış olan

    Satılık ev.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • satılığa çıkarmak
  • satılık ziftin olsun, Selanik'ten kel gelir

SALINTI

[isim]

  • Salınma işi

SAKINTI

[isim]

  • Sıkıntıya yol açabilecek durumlara karşı alınan önlem, ihtiyat

AZATLIK

[isim]

  • Azat olma durumu, serbestlik

    Hâlbuki bir elçi için bu kadarcık bir azatlık, bu kadarcık bir nefes alma imkânı dahi yoktur. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[sıfat]

[eskimiş]

  • Azat edilme vakti gelmiş olan (cariye, köle)