ÇALKANABİLMEK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

ÇALKANABİLMEK harflerini içeren 5 harfli 131 kelime bulunuyor. 5 harfli ÇALKANABİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BİÇEM11, BİÇME11, BAKAÇ10, BEKÇİ10, AÇMAK9, ALMAÇ9, ÇİMEK9, ÇİMEN9, ÇAKMA9, ÇALMA9, ÇELİM9, ÇEKİM9, ELÇİM9, İMLEÇ9, İÇLEM9, İÇMEK9, KAÇMA9, MİÇEL9, MAÇKA9, ALNAÇ8, ALÇAK8, BİNME8, BİLME8, BANMA8, BAKMA8, BAKAM8, ÇİLEK8, ÇANAK8, ÇAKAL8, ÇALAK8, ÇELİK8, ÇEKİK8, İLENÇ8, KAÇAK8, KALÇA8, KAKAÇ8, LAMBA8, LAÇKA8, LAÇİN8, MEBNİ8, NALÇA8, ABLAK7, ABANİ7, ABANA7, AKABE7, BİNEK7, BİLEK7, BANKA7, BANAL7, BANAK7, BAKLA7, BAKAN7, BELLİ7, BELKİ7, BELİK7, BENLİ7, İKBAL7, KABAK7, KABAN7, KABİL7, KABİN7, KALBİ7, KEBAN7, ANMAK6, ANLAM6, ANİME6, ANEMİ6, ALMAN6, ALMAK6, ALLEM6, AMELİ6, AKEMİ6, AKMAK6, AKMAN6, EMLAK6, EMLİK6, İNMEK6, İMALE6, İMKAN6, İLMEK6, İMLEK6, İKAME6, İKMAL6, KLİMA6, KAMİL6, KANMA6, KAMAN6, KALEM6, KALMA6, KAİME6, KAKMA6, KEMAL6, KEMAN6, KEMİK6, KELAM6, LİMAN6, LAMEL6, MİLEL6, MALİK6, MALEN6, MANİA6, MALAK6, MAKAK6, MAİLE6, MELAL6, MEKİK6, MEKAN6, MELİK6, NEMLİ6, ANLAK5, ALKİL5, ALKAN5, ALENİ5, AKLEN5, AKLAN5, AKALA5, ALAKA5, ELLİK5, İLKEL5, KİKLA5, KANAL5, KANKA5, KALAN5, KALAK5, KELİK5, KELLİ5, LİKEN5, LAKİN5, NİKEL5, NAKLİ5, NAKİL5

ANLAK

[isim]

[ruh bilimi]

  • Zekâ

ALKİL (Kelime Kökeni: Fransızca alkyle)

[isim]

[kimya]

  • Alkol kökü

ALKAN (Kelime Kökeni: Fransızca alcane)

[isim]

[kimya]

  • Doymuş alifatik hidrokarbonların genel adı, parafin

ALENİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿalenī)

[sıfat]

  • Açık, ortada, meydanda, herkesin içinde yapılan

    Siz bugüne kadar zevcenizin vicdansızca ve aleni hıyanetine, edepsizliğine tahammül ettiniz. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Birleşik Kelimeler: aleni tadat

AKLEN (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳlen)

[zarf]

[eskimiş]

  • Akıl gereğince, akıl yönünden

AKLAN

[isim]

[coğrafya]

  • Sularını bir denize veya göle gönderen bölge, maile

    Karadeniz aklanı.

  • Bir dağ sırasının yamaçlarından her biri

AKALA

[isim]

  • Amerikan tohumundan yurdumuzda üretilen bir tür pamuk

ALAKA (Kelime Kökeni: Arapça ʿalāḳa)

[isim]

  • İlgi

    Sporla alakası var, dedimse öyle sıkı fıkı bir alaka değil. - Nazım Hikmet

  • Gönül bağı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alaka (veya alakasını) çekmek (veya toplamak veya uyandırmak)
  • alaka duymak
  • alakayı (veya alakasını) kesmek

Birleşik Kelimeler: kelalaka

ELLİK

[isim]

[halk ağzında]

  • Eldiven
  • Ekin biçerken sol elin parmaklarına geçirilen, eldiven biçiminde, tahtadan yapılan bir araç

[denizcilik]

  • Yelken dikenlerin kullandığı, madenî yüksüğü olan meşin eldiven

İLKEL

[sıfat]

  • İlk durumunda kalmış olan, gelişmesinin başında bulunan, iptidai, primitif

    Tiyatro yönetimi ve sahne düzeni her bakımdan ilkel, çağın koşullarına uygun olarak bozuktu. - Metin And

  • Sanatta yalın bir nitelik gösteren, yapmacıksız olan, primitif
  • Basit, karmaşık olmayan

    Gayet ilkel bir dokuma tezgâhında harıl harıl çalışan iki işçi gördüm. - Fikret Otyam

[isim]

  • Özellikle XIV-XV. yüzyıllarda İtalyan ressamlarına, Orta Çağ sonlarında Avrupa ressamlarına verilen ad

[mecaz]

  • Eğitimsiz, kültürsüz, görgüsüz

[felsefe]

  • Zaman bakımından en eski olan, iptidai, primitif

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilkel kalmak

Birleşik Kelimeler: ilkel memeliler, ilkel toplum

KİKLA

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Lapinagillerden, güzel renkli, 50 santimetre uzunluğunda bir balık (Labrus berggylta)

KANAL (Kelime Kökeni: Fransızca canal)

[isim]

  • Bazı bölgeleri sulamak, kurutmak amacıyla veya gemilerin işlemesine elverişli, insan eliyle açılmış su yolu

    Süveyş Kanalı.

    Panama Kanalı.

  • Telefon, telgraf, radyo, televizyon vb. araçlarla iletişimi sağlayan yol, hat

    Bir kanaldan ötekine geçerken aldığı yüklü transfer bedelini nasıl ödeyecekti bu kadın? - İnci Aral

  • Tahtanın liflerine dik yönde açılan kırlangıç kuyruğu biçimli girinti

[anatomi]

  • İçinden damar, sinir veya bir sıvı geçen yol

[coğrafya]

  • İki kıyı arasındaki dar ve derin deniz

    Mozambik Kanalı.

Birleşik Kelimeler: atmık kanalı, hava kanalı, öd kanalı, reçine kanalı, yarım daire kanalları

KANKA

[isim]

[teklifsiz konuşmada]

  • Kardeş kadar yakın olan kimse

KALAN

[sıfat]

  • Kalma işini yapan
  • Artan, mütebaki

    Kalan on lirayı Aliş'e verdim. - Halikarnas Balıkçısı

[isim]

[matematik]

  • Bir çıkarmanın sonucu

[isim]

[matematik]

  • Bölme işleminde bölünenden artan sayı

KALAK

[isim]

[halk ağzında]

  • Burun, burun ucu
  • Gelin tacı
  • Tezek yığını