ÇALKALATIŞ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
ÇALKALATIŞ harflerini içeren 5 harfli 50 kelime bulunuyor. 5 harfli ÇALKALATIŞ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ÇAŞIT12,
AKALA
- Amerikan tohumundan yurdumuzda üretilen bir tür pamuk
ALAKA (Kelime Kökeni: Arapça ʿalāḳa)
-
İlgi
Sporla alakası var, dedimse öyle sıkı fıkı bir alaka değil. - Nazım Hikmet
- Gönül bağı
Ata Sözleri ve Deyimler
- alaka (veya alakasını) çekmek (veya toplamak veya uyandırmak)
- alaka duymak
- alakayı (veya alakasını) kesmek
Birleşik Kelimeler: kelalaka
TALAK (Kelime Kökeni: Arapça ṭalāḳ)
- Evliliğin sona ermesi, erkeğin karısını boşaması
Birleşik Kelimeler: talakıselase
TAKLA
- Elleri yere koyduktan sonra ayakları kaldırıp vücudu üstten aşırtarak öne veya arkaya yapılan dönme hareketi
- Otomobil, kamyon vb. devrilip yuvarlanma
- Uçak, güvercin vb.nin uzunlamasına veya yanlamasına dönme hareketi
Ata Sözleri ve Deyimler
- takla atmak
- takla attırmak
Birleşik Kelimeler: takla böcekleri, tepetakla, yıldırım takla
ALLIK
-
Al olma durumu
Yanaklarının allığından kinaye, ona alyanak lakabını takmışlar. - Sermet Muhtar Alus
- Kadınların süs için yanaklarına sürdükleri al boya
ALTLI
-
Altı olan
Düz altlı ev iskarpinlerini çıkararak ayaklarını çekti. - Refik Halit Karay
Birleşik Kelimeler: altlı üstlü
ALTIK
- Konusu ile yüklemi aynı olan, biri tümel olumlu, biri tikel olumlu; biri tümel olumsuz, biri tikel olumsuz iki önerme arasındaki bağlantı durumu: `Kimi insanlar fânidir` önermesi `Bütün insanlar fânidir` önermesinin altığı olur
ITLAK (Kelime Kökeni: Arapça iṭlāḳ)
- Salıverme, koyuverme
- Genelleme
KITAL (Kelime Kökeni: Arapça ḳitāl)
- Vuruşma, birbirini öldürme
- Savaş
KATLI
-
Katlanmış, bükülmüş
Katlı mendilleri dolaba koydu.
-
Katı veya katları olan
Çok katlı apartmanlarda oturanlar arasında zıtlaşmalar olağan oldu. - Aydın Boysan
Birleşik Kelimeler: katlı kur, çok katlı otopark, üç katlı
KALIT
-
Miras
Toprakları üzerinde gelmiş geçmiş eski uygarlıkların insancıl kalıtını özümlemişti. - Necati Cumalı
- Kalıtım yoluyla geçmiş olan şey
- Görenekler yoluyla yerleşmiş olan tutum veya davranış biçimi
ALÇAK
-
Yerden uzaklığı az olan, yüksek karşıtı
Kaşlarını çatarak bakakaldı dairenin alçak balkonuna. - Elif Şafak
- Aşağıda olan, yüksek olmayan (yer)
-
Kısa (boy)
Alçak boylu bir adam.
- Bile bile en kötü, en ahlaksızca davranışlarda bulunan, aşağılık, soysuz, namert, rezil, hain
Ata Sözleri ve Deyimler
- alçaktan uçmak
- alçak uçan yüce konar, yüce konan alçak uçar
- alçak yerde tepecik kendisini dağ sanır
- alçak yerde yatma sel alır, yüksek yerde yatma yel alır
- alçak yer yiğidi hor gösterir
Birleşik Kelimeler: alçak basınç, alçak gerilim, alçak gönüllü, alçak kabartma, alçak ses, alçak yaylak, yalımı alçak
AKTAŞ
- Lüle taşı
ÇATAK
-
İki dağ yamacının kesişmesi ile oluşmuş dere yatağı
Karakaçanı, Armutdere çataklarında bu Bozdayı tepelediydi. - Memduh Şevket Esendal
- Yapışık, ikiz (meyve)
- Kavgacı
Birleşik Kelimeler: çatak bayrak
- Van iline bağlı ilçelerden biri
ÇATAL
- İki veya daha çok kola ayrılan değnek
- Yol, ağaç gibi kollara ayrılan şeylerin ayrılma yeri
- Dallı olan şeylerin her kolu
-
Yemek yerken kullanılan iki, üç veya dört uzun dişli çoğunlukla metal araç
Çatalı elinden düştü, ağzı açık kaldı. - Peyami Safa
- Dirgen
- Bir tür olta iğnesi
-
Ucu kollara ayrılmış
Çatal yol.
-
İki taraflı
Evlerinin önü çatal pınarlar / İçerler suyunu beni anarlar - Halk türküsü
-
İki anlamlı, iki türlü anlaşılabilir
Çatal söz.
Ata Sözleri ve Deyimler
- çatal görmek
- çatal matal kaç çatal
Birleşik Kelimeler: çatal ağız, çatal aşı, çatal ayak, çatal bel, çatal bıçak takımı, çatal çivi, çatal don, çatal flama, çatal iğne, çatal kaldıraç, çatalkara, çatal kargı, çatal kazık, çatal kundak, çatalkuyruk, çatal sakal, çatal ses, çatal yürek, çatal zıpkın, üççatal