ÇAKIRDİKENLİK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
ÇAKIRDİKENLİK harflerini içeren 6 harfli 51 kelime bulunuyor. 6 harfli ÇAKIRDİKENLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ÇANDIR12,
İLİNEK
- Bir şeye zorunluluk sonucu bağlı olmayan, onun özünde bulunmayan, rastlantı ile olan nitelik, araz
KLİNİK (Kelime Kökeni: Fransızca clinique)
-
Hastanın bakıldığı, muayene edildiği yer
Onu, anlamını yitiren kliniğe ayaklarının alışkanlığı götürüyordu. - Tarık Buğra
- Hekim olacak öğrencilerin hasta başında uygulamalı olarak ders gördükleri hasta koğuşu
-
Vücut muayenesinde görülen (hastalık belirtisi)
Klinik belirtiler çoğu kez bir hastalığın teşhisi için yetmeyebilir.
Birleşik Kelimeler: klinik araştırma, klinik vaka
KARİNE (Kelime Kökeni: Arapça ḳarīne)
- Karışık bir iş veya sorunun anlaşılmasına, çözümlenmesine yarayan durum, ipucu
- Belirti
Ata Sözleri ve Deyimler
- karine ile anlamak
KARELİ
-
Karelere bölünmüş, üstünde kareleri olan, damalı, satrançlı
Dokuz kat elbiseniz arasında, iri siyah kareli elbisenizi bulamamışlar. - Necip Fazıl Kısakürek
KALKER (Kelime Kökeni: Fransızca calcaire)
- Kireç taşı
Birleşik Kelimeler: sedefli kalker
KEKLİK
-
Sülüngillerden, güvercin büyüklüğünde, eti için avlanan, tüyü boz, ayakları ve gagası kırmızı renkte bir kuş (Perdrix)
Keklik gibi taştan taşa sekerek / Gerdan açıp gelişini sevdiğim - Ruhsati
- Alımlı, güzel kadın
Ata Sözleri ve Deyimler
- keklik gibi
Birleşik Kelimeler: çantada keklik, kınalı keklik, torbada keklik
RENKLİ
-
Beyaz dışında başka rengi veya renkleri olan
Havaya renkli fişekler atıyordu. - Peyami Safa
-
Neşeli, canlı, ilgi çekici
Masallar folklor bakımından da türkülerden daha seyyal ve ekseriya daha renkli olurlar. - Asaf Halet Çelebi
-
Kendine özgü, ilginç, çarpıcı nitelikleri olan (kimse)
Renkli bir politikacı.
- Doğadaki renkleri olduğu gibi görüntüye aktarmayı gözeten film
Birleşik Kelimeler: renkli basın, renkli devrim, renkli film, renkli işitme, renkli televizyon, tek renkli
İRANLI
- İran halkından veya bu halkın soyundan olan kimse, Acem
KIRNAK
- Çalımlı, süslü (kimse)
- Güzel, titiz
- Cilveli, oynak (kadın)
- Boylu boslu
- Çevik
- Cariye
KİRALI
- Kiralanmış olan
KARLIK
- Kar kuyusu
- Dışı hasır örgüsüyle kaplı, içinde kar veya buz koymak için bölmesi bulunan, soğutucu olarak kullanılan büyük şişe
KAKLIK
- Kaya ve ağaç oyuklarında su birikintisi
KALKIK
-
Düzeyine göre yüksekte olan
Masanın bir tarafı kalkık.
-
Kabararak yerinden ayrılmış
Kaplamanın ortası kalkık.
-
Dik durumda, ucu yukarı doğru olan
Ve eniştemiz yine kaşlarını, omuzlarını yukarıya kalkık ve başını önüne eğik tutmaya koyulurdu. - Abdülhak Şinasi Hisar
ADİLİK
- Bayağılık, düşüklük, aşağılık
DİNERİ (Kelime Kökeni: Rumca)
- İskambil kâğıtlarındaki işaretlerden karo