ÇAKILDAMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
ÇAKILDAMAK harflerini içeren 6 harfli 25 kelime bulunuyor. 6 harfli ÇAKILDAMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
AÇILMA11,
AKLAMA
- Aklamak işi, ibra
Birleşik Kelimeler: aklama belgesi
KALKMA
-
Kalkmak işi
Sabahları erken kalkmayı sevmeyen, gece geç yatan gececi kişilerdensiniz. - Tomris Uyar
KALMAK
-
Olduğu yeri ve durumu korumak, sürdürmek
Sıkı sıkı kucakladı ve öylece kaldı. - Tarık Buğra
-
Zaman, uzaklık veya nicelik belirtilen miktarda bulunmak
Arabada yalnız dört çocuk kalmıştı. - Osman Cemal Kaygılı
-
Konaklamak, konmak
Hemen karargâha yerleşmezsem ne geri dönebilir ne de otelde kalabilirdim. - Falih Rıfkı Atay
-
Oturmak, yaşamak
Tam beş sene benimle beraber kaldı. - Sait Faik Abasıyanık
- Eğleşmek
-
Hayatını sürdürmek, yaşamak
O aileden bir bu çocuk kaldı.
-
Varlığını korumak, sürdürmek
Eniştemizin iptidai kalmış huyları da vardı. - Abdülhak Şinasi Hisar
-
Oyalanmak, vakit geçirmek
Kısa bir süre tezgâhın önünde kaldı. - Necati Cumalı
-
Sınıf geçmemek
Çocukların içinde kalanlar da var geçenler de.
-
İşlemez, yürümez duruma gelmek
Araba yarı yolda kaldı.
-
İleriye atılmak, ertelenmek
Mahkeme ayın on sekizine kaldı. - Sait Faik Abasıyanık
-
Bir şeyle kaplanmak, bir şeye bulanmak
Oda duman içinde kaldı.
-
Bir işi belli bir noktada bırakmak, ara vermek
Bugün iş maddesinde kaldık.
-
Miras olarak geçmek
Çiftlik ana babasından kalmış.
-
Yapamamak
Misafir geldi, gezmeden kaldık.
-
Belli bir gelirle geçinmek zorunda bulunmak
Refika, valide, iki kerime kaldık mı biz iki bin kuruş tekaüt maaşına. - Haldun Taner
-
Yetinmek
Yalnız dayak atmakla kalmadı, onu işinden de çıkardı.
-
Sınırlanmak
Amasya'da iken karşılaştığımız vaziyet yalnız Şeyh Recep Vakası ile kalmadı. - Atatürk
- Herhangi bir durumu sürdürmek
-
Olmak, herhangi bir durumda bulunmak
Fatma'nın yemek çantası olmasaydı dün aç kalmıştık. - Falih Rıfkı Atay
-
Kök veya gövdeleri sonuna -a (-e), -ıp (-ip) zarf-fiil eki almış fiillere gelerek süreklilik bildiren birleşik fiiller oluşturur
Bakakalmak.
Şaşakalmak.
Donakalmak. Şaşırıp kalmak. Donup kalmak.
Ata Sözleri ve Deyimler
- ... den kalır yeri yok
- ... ye kalsa (veya kalırsa)
- kaldı ki
Birleşik Kelimeler: kala kala, geri kalmış
ÂMÂLIK
- Görme engellilik
IKLAMA
- Iklamak işi
KAKIMA
- Kakımak işi
KAMALI
-
Kaması olan
Kamalı top.
KILMAK
- Etmek, yapmak
ADAMAK
- Bir dileğin gerçekleşmesi amacıyla kutsal olduğuna inanılan bir güce niyette bulunmak, nezretmek
- Kutsal saydığı bir şey uğruna kendini feda etmek üzere söz vermek
- Bir şeyle yoğun olarak ilgilenmek
-
Ayırmak, tahsis etmek
Nasılsa altındaki arabayı edinmişti, bütün sevme gücünü de bu arabaya adamıştı. - Adalet Ağaoğlu
- İthaf etmek
Ata Sözleri ve Deyimler
- ada bana, adayım sana
- adamak kolay, ödemek zordur
- adamakla mal tükenmez
ADAKLI
- Adağı olan, adak adamış olan
- Nişanlı
- Bingöl iline bağlı ilçelerden biri
ÇALKAK
- Çalkar
DALAMA
- Dalamak işi
DALMAK
-
Suyun içine bütün vücuduyla ve hızla girmek
O çirkin, kaba kunduralarla sıcak günde serin denize dalmışım gibi rahatladım. - Ayla Kutlu
-
Bir yerin içine girmek
Hızla içeri dalıp mumun başında duran adama doğru iki adım attı. - Elif Şafak
-
Kendini bilmez duruma gelmek, kendinden geçmek
Çocuk ateşi çıkınca daldı.
-
Uyumak
O serinlik içinde Tevfik dalmış. Uyandığı vakit güneş çoktan doğmuştu. - Memduh Şevket Esendal
- Başka bir şeyle uğraşamayacak veya başka bir şeyi düşünemeyecek biçimde kendini bir şeye kaptırmak
- Güreşte rakibinin belden aşağı bir yerini aniden tutmak
Ata Sözleri ve Deyimler
- dala çıka
- dalıp çıkmak
- dalıp gitmek
ALIKÇA
-
Alık benzeri
Yüzünde hayli alıkça denebilecek bön bir mutluluk ifadesi vardı. - Murathan Mungan
-
(alı'kça) Alık olana yaraşır bir biçimde
O andaki hayretimi hatırladıkça / Rejisöre bakakaldım öyle alıkça. - Enis Behiç Koryürek
ALAÇIK
-
Üzeri dal ve hasırla örtülmüş kulübe, çardak
Pamuk ırgatları alaçıkların önüne oturmuşlar, koza çekiyorlardı. - Yaşar Kemal
- Keçeden yapılan çadır