ÇAKTIRABİLMEK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

ÇAKTIRABİLMEK harflerini içeren 7 harfli 79 kelime bulunuyor. 7 harfli ÇAKTIRABİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BİRKAÇI₁₃, BATAKÇI₁₃, KABAKÇI₁₃, TABAKÇI₁₃, AÇILMAK₁₂, AÇMALIK₁₂, AÇTIRMA₁₂, ÇIRAKMA₁₂, ÇITLAMA₁₂, ÇIKARMA₁₂, ÇAKILMA₁₂, ÇATILMA₁₂, EMLAKÇI₁₂, KAÇIRMA₁₂, KAÇILMA₁₂, ARKALIÇ₁₁, BALKIMA₁₁, BAKILMA₁₁, BIRAKMA₁₁, BATIRMA₁₁, MAKETÇİ₁₁, TARAKÇI₁₁, AKBALIK₁₀, AKAMBER₁₀, ABARTIK₁₀, AMABİLE₁₀, BİRALIK₁₀, BATAKLI₁₀, KRALİÇE₁₀, KABALIK₁₀, KABARIK₁₀, KABARTI₁₀, MAKABİL₁₀, ARITMAK₉, ARBALET₉, ATILMAK₉, AKITMAK₉, AKTARIM₉, BARİKAT₉, BAKTERİ₉, BAKALİT₉, BERKLİK₉, IKLAMAK₉, KITLAMA₉, KREMALI₉, KARIKMA₉, KARILMA₉, KARIMAK₉, KARABET₉, KALİBRE₉, KAKILMA₉, KAKMALI₉, KATILMA₉, KATMALI₉, MARKALI₉, MERAKLI₉, RAKAMLI₉, TIKAMAK₉, TIKLAMA₉, TAKILMA₉, ARKALIK₈, ATAKLIK₈, AMERİKA₈, KİRALIK₈, KARALIK₈, KARALTI₈, KALAMİT₈, KARTLIK₈, KATLİAM₈, MALAKİT₈, METALİK₈, MERTLİK₈, TARAKLI₈, TALİMAR₈, KARTELA₇, TERAKKİ₇, TAKKELİ₇, TELKARİ₇, TELAKKİ₇

KARTELA (Kelime Kökeni: İtalyanca cartella)

[isim]

Tombala vb. oyunlarda sayıların yazılı olduğu kart

Boya, kumaş, halı vb. ürünlerin çeşitlerini küçük parçalar hâlinde gösteren liste

[tiyatro]

Tuluat tiyatrosunun kapısına asılan tabela

TERAKKİ (Kelime Kökeni: Arapça teraḳḳī)

[isim]

[eskimiş]

İlerleme, yükselme, gelişme

[felsefe]

İlerleme

Ata Sözleri ve Deyimler

terakki etmek
terakki göstermek

TAKKELİ

[sıfat]

Takkesi olan

TELKÂRİ

[isim]

Tel durumundaki gümüşü, altını örerek veya bir şey üzerine kakarak yapılan iş

[sıfat]

Gümüş veya altını ince teller durumuna getirip örerek yapılan (takı vb.)

[sıfat]

Gümüş veya altın tellerden yapılmış motiflerle süslü
Telkâri bir vazo.

TELAKKİ (Kelime Kökeni: Arapça telaḳḳī)

[isim]

Anlayış
Bunu böylece, belki de bir telakkiye göre küstahça yazmamı açık sözlülüğüme bağışlayın. - Nazım Hikmet

Kabul etme, sayma

Ata Sözleri ve Deyimler

telakki etmek
telakki olunmak

Birleşik Kelimeler: hüsnütelakki

ARKALIK

[isim]

Sırt dayamaya yarayan yer
Rıza Efendi iskemlesinin arkalığına iyice yaslandı. - Tarık Buğra

Sırtında yük taşıyan hamalların, yük taşırken kullandıkları arka yastığı, semer, hamal semeri, arkalıç

[eskimiş]

Ev içinde giyilen kolsuz, kalınca bir kısa hırka türü

ATAKLIK

[isim]

Atak olanın durumu veya atak bir biçimde yapılan iş, davranış, cüret
Kara Yusuf ve arkadaşlarındaki ataklık halkı sarıyor. - Tarık Buğra

AMERİKA

[isim]

Dünya üzerinde yer alan bir kıta

Birleşik Kelimeler: Amerika tavşanı, Güney Amerika

KİRALIK

[sıfat]

Kiraya verilecek olan

Birleşik Kelimeler: kiralık adam, kiralık kadın, kiralık kasa, kiralık katil, kiralık kız

KARALIK

[isim]

Kara olma durumu

Karaya çalan leke

Birleşik Kelimeler: ağzı karalık, bahtı karalık, gözü karalık, yüzü karalık

KARALTI

[isim]

Uzaklık ve karanlık sebebiyle kim veya ne olduğu seçilemeyen, belli belirsiz, koyu renkli biçim, silüet
Az sonra dört atlının karaltısını seçtiler. - Nezihe Araz

Hafif karanlık

Leke

KALAMİT (Kelime Kökeni: Fransızca calamite)

[isim]

[mineraloji]

Amfibol cinsinden bir mineral türü

İlk Çağ ağaç taşılı

KARTLIK

[isim]

Kart olma durumu

[isim]

Kart konulan gereç

KATLİAM (Kelime Kökeni: Arapça ḳatl + ʿāmm)

[isim]

[toplum bilimi]

Kırım
İlk katliamdan kaçan Müslümanların malı, mülkü, evi Makedonya muhacirlerine verilmiş. - Yahya Kemal Beyatlı

MALAKİT (Kelime Kökeni: Fransızca malacihte)

[isim]

[kimya]

Yeşil renkli, yontulup parlatılabilen, doğal bakırlı, hidratlı karbonat, bakır taşı