Çak ile Başlayan Kelimeler
ÇAK ile başlayan 86 kelime bulunuyor. Başında ÇAK olan kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Çak kelimesinin anlamı nedir? Çak ile biten kelimeler. İçinde çak olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
15 Harfli Kelimeler
ÇAKIŞTIRABİLMEK26
14 Harfli Kelimeler
ÇAKIŞTIRABİLME25
13 Harfli Kelimeler
ÇAKIRKEYİFLİK25, ÇAKIŞTIRILMAK23, ÇAKTIRABİLMEK20, ÇAKIRDİKENLİK19
12 Harfli Kelimeler
ÇAKILIVERMEK24, ÇAKILAYAZMAK22, ÇAKIŞABİLMEK22, ÇAKIŞTIRILMA22, ÇAKMAKLAŞMAK20, ÇAKTIRABİLME19, ÇAKILABİLMEK19
11 Harfli Kelimeler
ÇAKILIVERME23, ÇAKILAYAZMA21, ÇAKIŞABİLME21, ÇAKIŞTIRMAK20, ÇAKMAKÇILIK20, ÇAKIRLAŞMAK19, ÇAKMAKLAŞMA19, ÇAKILABİLME18, ÇAKILDATMAK18, ÇAKTIRMADAN18, ÇAKTIRILMAK17
10 Harfli Kelimeler
ÇAKIRDOĞAN24, ÇAKALBOĞAN23, ÇAKIRKEYİF22, ÇAKIVERMEK21, ÇAKINTISIZ20, ÇAKIRCILIK19, ÇAKIŞTIRMA19, ÇAKIRLAŞMA18, ÇAKOZLAMAK18, ÇAKARALMAZ17, ÇAKILDAMAK17,
9 Harfli Kelimeler
ÇAKŞIRSIZ21, ÇAKIVERME20, ÇAKIŞMALI18, ÇAKMAKSIZ18, ÇAKOZLAMA17, ÇAKILDAMA16, ÇAKABİLME15, ÇAKINTILI15, ÇAKMAKLIK14, ÇAKTIRMAK14
8 Harfli Kelimeler
ÇAKIŞMAK16, ÇAKMAKÇI16, ÇAKŞIRLI16, ÇAKTIRIŞ16, ÇAKILDAK14, ÇAKILMAK13, ÇAKILLIK13, ÇAKMAKLI13, ÇAKTIRMA13
7 Harfli Kelimeler
ÇAKISIZ16, ÇAKILIŞ15, ÇAKIRCI15, ÇAKIŞIK15, ÇAKIŞMA15, ÇAKMACI15, ÇAKALOZ14, ÇAKILLI12, ÇAKILMA12, ÇAKILTI12, ÇAKINTI12
6 Harfli Kelimeler
ÇAKICI14, ÇAKŞIR13, ÇAKILI11,
5 Harfli Kelimeler
ÇAKIŞ12, ÇAKIM10, ÇAKIL9, ÇAKIN9, ÇAKIR9, ÇAKMA9, ÇAKAL8, ÇAKAR8, ÇAKER8, ÇAKRA8
4 Harfli Kelimeler
ÇAKI8
3 Harfli Kelimeler
ÇAK6
ÇAK (Kelime Kökeni: Farsça çāk)
- Yırtık, yarık
Ata Sözleri ve Deyimler
- çak çak olmak
ÇAKAL (Kelime Kökeni: Farsça şaġāl)
-
Etoburlardan, sürü hâlinde yaşayan, kurttan küçük bir yaban hayvanı (Canis aureus)
Korkunç geceler, çakalların ulumaları, köpeklerin haykırışları bu ruhu da karartan gecelerde sinirleri büsbütün gevşetiyor. - Etem İzzet Benice
- Kurnaz, yalancı, düzenci, aşağılık kimse
- Titiz, huysuz
- Görgüsüz
Birleşik Kelimeler: çakal armudu, çakalboğan, çakal eriği, çakal yağmuru
ÇAKAR
- Denizde, açığa veya kıyılara yerleştirilen, düzenli aralıklarla ve sürekli belirli aralıklarla yanıp sönen küçük fener, şimşekli fener
-
Genişliği on, uzunluğu yaklaşık iki yüz elli kulaç olan balık ağı
Kolyoz çakarı. Uskumru çakarı.
ÇAKER (Kelime Kökeni: Farsça çāker)
-
Kul, köle, cariye, yanaşma
Ayağınızın türabıyım, çakeriniz, efendimizi dünyada bırakmam. - Memduh Şevket Esendal
ÇAKRA (Kelime Kökeni: Sanskrit)
- İnsan bedeninde bulunan enerjiyi tüm vücuda dağıtan enerji noktaları
ÇAKI
-
Açılıp kapanan bir veya birkaç ağızlı küçük cep bıçağı
İki çocuk tahta saplı bir çakı ile kollarını çizdiler. - Ömer Seyfettin
- Denizçakısı
Ata Sözleri ve Deyimler
- çakı gibi
- çakı suyu kesiyor
Birleşik Kelimeler: sustalı çakı, denizçakısı
ÇAKIL
-
Çakıl taşı
Çakıl dolu kamyonla, klakson çalarak yapı yerine girdi. - Aydın Boysan
Birleşik Kelimeler: çakıl çukul, çakıl kuşu, çakıl taşı, çakıl yol
ÇAKIN
- Kıvılcım
- Şimşek
ÇAKIR
-
Açık mavi, hareli ela (göz)
Soluk esmer renkli, çakır gözlü, ağır tavırlı, az konuşur bir delikanlıydı. - Memduh Şevket Esendal
- Çakırdoğan
Birleşik Kelimeler: çakır ayaz, çakır çukur, çakırdiken, çakırdoğan, çakırkanat, çakırkeyif, çakır pençe
- Şarap
ÇAKMA
- Çakmak işi
- Vurulup çakılarak yapılmış kuyumcu işi
- Bu işte kullanılan kuyumcu kalıbı
- Taklit olan, sahte
- Deri hastalığı, yara, çıban
Birleşik Kelimeler: çakma kapı
ÇAKMAK
-
Taşa vurulup kıvılcım çıkarılan çelik parçası
Nasıl oldu bilmem, eğilip yakarken çakaralmaz çakmak kıvılcım çıkardı. - Burhan Felek
- Çelik, taş, cam, plastik vb. maddeden yapılmış gaz veya benzinle dolu tutuşturma aleti
- Tabanca veya tüfeklerde bulunan tetik düzeni
Ata Sözleri ve Deyimler
- çakmak çakmak
Birleşik Kelimeler: çakmak taşı
- Kuruduğunda kalın kabuk bağlayan kabarcıklarla beliren ve genellikle yüzde çıkan bir deri hastalığı
-
Vurarak sokup yerleştirmek
Çiviyi tahtaya çakmak.
-
Çivi ile tutturmak
İsa'nın ruhu eğer bugün içinden çıkmış olduğu yere inerek bu sahneyi görseydi, kim bilir patriklerini hangi oduna çakardı. - Falih Rıfkı Atay
-
Kazık çakıp hayvan bağlamak
Atı çayıra çakmak.
- Bir şeyi başka bir şeye sürtmek, vurmak veya çarpmak
- Parıldamak, ışık vermek
-
Saplamak
Bir tanesi altısına yeterken, ben altı kurşunu bir tanesine çakıverdim. - Aka Gündüz
-
Sezinlemek, anlamak, farkına varmak
Vallahi çaktı mı çakmadı mı anlayamadım. Parasını aldı, tüydü. - Sait Faik Abasıyanık
- İçki içmek
-
Anlamak, bilmek
Ay, bu kadın İngilizceden de çakıyor mu? - Nezihe Araz
- Vurmak
- Sınavda başarısız olmak
-
Kabul etmeyeceği bir şeyi kurnazlıkla kabul etmesini sağlamak
Kalp parayı birisine çakmak.
Birleşik Kelimeler: çakaralmaz, çakmak çakmak
ÇAKIM
- Kıvılcım
- Şimşek
ÇAKILI
-
Çivi, kazık vb. bir şeyle tutturulmuş
Duvara çakılı büyük rakkaslı saati tamire götüren hademe, Reşat'ın omzuna adamakıllı bindirmiş. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Çakılmış, bir şeye bağlı
Genç kadın, forsaların çakılı bulunduğu oturak dairesini görmeyi merak ediyordu. - Feridun Fazıl Tülbentçi
-
Yeri değişmez, sabit
Gülnaz için için ağlıyor, gözleri hep öyle döşemeye çakılı. - Emine Işınsu
Ata Sözleri ve Deyimler
- çakılı kalmak
ÇAKILLI
-
Çakılı olan
Kumsal topraktan, dibi çakıllı suya girdi. - Cahit Uçuk
ÇAKILMA
- Çakılmak işi