ÇADIRUŞAĞI Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
ÇADIRUŞAĞI harflerini içeren 4 harfli 23 kelime bulunuyor. 4 harfli ÇADIRUŞAĞI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
AĞIŞ15,
ARDA
- İşaret olarak yere dikilen çubuk
- Maden üzerine kazıma yapmak ve çıkrıkta çevrilen şeyleri yontmak için kullanılan çelik kalem
- Ardıl
DARA (Kelime Kökeni: İtalyanca tara)
- Kabıyla birlikte tartılan bir nesnenin kabının ağırlığı
- Terazide dengeyi sağlamak için hafif gelen kefeye ağırlık olarak konulan taş, demir, çivi vb., abra
- İçinde yük taşınan aracın boş durumdaki ağırlığı
Ata Sözleri ve Deyimler
- darasını almak
- darasını düşmek
- daraya atmak (veya çıkarmak)
AŞAR (Kelime Kökeni: Arapça aʿşār)
- Türkiye’de 1925 yılına kadar tarımsal ürünün onda biri oranında aynî olarak alınan vergi
- Ondalık
- Ondalık
ARAÇ
- Bir iş yapmakta veya sonuçlandırmakta gücünden yararlanılan nesne
-
Taşıt
Araçlarından inen iki polis sulara basmamak için sıçrayarak kapıya doğru yaklaşıyorlar. - Ahmet Ümit
-
Kişiler veya nesneler arasında bağlantı sağlayan şey, vasıta
Bu yüzden iyi anlaşmak için araçların mükemmelliği söz konusu değildir. - İsmet Özel
Birleşik Kelimeler: araç gereç, araç telefonu, ağır araç, insansız araç, rahim içi araç, uzun araç, zırhlı araç, arazi aracı, canlı yayın aracı, hava aracı, itfaiye aracı, koruma aracı, kurtarma aracı, nakil aracı, naklen yayın aracı, servis aracı, uzay aracı, iletişim araçları, üretim araçları
- Kastamonu iline bağlı ilçelerden biri
AÇAR
- Anahtar
- Ön içki
DARU (Kelime Kökeni: Farsça dārū)
- İlaç
DARI
- Buğdaygillerden, kuraklığa dayanıklı bir bitki, akdarı (Panicum miliaceum)
- Bu bitkinin buğday yerine besin olarak kullanılan tohumu
- Mısır
Ata Sözleri ve Deyimler
- darısı ... başına (veya darısı başına)
- darı unundan baklava, incir ağacından oklava olmaz
Birleşik Kelimeler: akdarı, ballıdarı, cin darısı, Hint darısı, karaca darısı, süpürge darısı
ARIŞ (Kelime Kökeni: Farsça erş, ereş)
- Kolun dirsekten parmaklara kadar olan bölümü
- Çözgü
ÇIRA (Kelime Kökeni: Farsça çerāġ)
- Çam vb. reçineli ağaçların yağlı ve çabuk yanmaya elverişli bölümü
-
Bu bölümden küçük küçük kesilerek hazırlanmış, tutuşturma ve aydınlatma işlerinde kullanılan parça
Elinde güçlü bir çıra vardı, onu yüksekte tutarak yolculara yol gösteriyordu. - Nezihe Araz
- Lamba
Birleşik Kelimeler: çaydaçıra, Marmara çırası
ŞIRA (Kelime Kökeni: Farsça şīre)
- Henüz mayalanmamış üzüm suyu
-
Bazı meyve ve sebzelerin özü
Elma şırası.
- Süzülmüş afyon
Birleşik Kelimeler: şıraölçer, üzüm şırası
ŞURA
-
Anlatana veya söyleyene göre biraz uzakta olan yer, şu yer
Şuraya oturmuştu.
Ata Sözleri ve Deyimler
- şuradan buradan
-
Bir alanla ilgili olarak oluşturulan danışma kurulu
Millî eğitim şûrası. Sağlık şûrası.
UÇAR
- Uçan, uçucu
Ata Sözleri ve Deyimler
- uçara atmak
Birleşik Kelimeler: uçar kefal
ADAŞ
-
Adları aynı olanlardan her biri
Adaşının, neyin nesi olduğunu hiç bilmiyordu. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
AŞÇI
-
Yemek pişirmeyi meslek edinen kimse
Ben bu aşçı kadar çılgın ve aksi insan görmedim. - Reşat Nuri Güntekin
- Yemek pişirip satan kimse
- Yemek yenilen dükkân, aşevi, lokanta
Birleşik Kelimeler: aşçı baltası, aşçıbaşı
AÇIŞ
- Açma işi
Birleşik Kelimeler: açış konuşması