ÇABUKLAŞABİLME Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler
ÇABUKLAŞABİLME harflerini içeren 7 harfli 28 kelime bulunuyor. 7 harfli ÇABUKLAŞABİLME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Çabuklaşabilme ile başlayan 7 harfli kelimeler. İçinde Çabuklaşabilme olan 7 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
ŞAMBABA15,
ALLAMAK
- Kırmızı duruma getirmek
Ata Sözleri ve Deyimler
- allamak pullamak
LAKLAMA
- Laklamak işi
MUALLAK (Kelime Kökeni: Arapça muʿallaḳ)
- Asılmış, asılı
-
Sonuca bağlanmamış, sürüncemede kalmış
Komite mahkemesince verilip de nasılsa icra olunmayan muallak kararları yerine getirirdi. - Ömer Seyfettin
Ata Sözleri ve Deyimler
- muallakta olmak (veya kalmak)
AMABİLE (Kelime Kökeni: İtalyanca amabile)
- Sevimli ve cana yakın bir biçimde (çalınmak)
BUKLELİ
-
Kıvrım kıvrım olan (saç)
Giderek unuttu ve yalnızca sarı bukleli bir genç kızı hatırlar oldu. - Reha Mağden
BALLAMA
- Ballamak işi
LAUBALİ (Kelime Kökeni: Arapça lāʾubālī)
-
Saygısız, çekinmesi olmayan
O ilk gönderdiği laubali ve kaba haberi yumuşatmış. - Samiha Ayverdi
-
Senli benli, teklifsiz
Gelenlerden biri gülerek laubali bir tavırla ona yaklaştı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Davranışları ölçülü, olgun olmayan, ciddiyetsiz
- Aşırı samimi bir biçimde, teklifsizce
Ata Sözleri ve Deyimler
- laubali olmak
MAKABİL (Kelime Kökeni: Arapça māḳabl)
- Bir şeyin öncesi, geçmişi
Birleşik Kelimeler: makabline şamil
ALLAŞMA
- Allaşmak durumu
AKLAŞMA
- Aklaşmak durumu
ALÇALMA
- Alçalmak işi, inme
- Düşkünlük, zül, mezellet
- Toprağın çöküp oturması
-
Gelgitte denizin alçalması, cezir
Onun suçu sayılır denizin alçalması / Tarlaların ekinsiz, davarın aç kalması - Faruk Nafiz Çamlıbel
BULAMAK
-
Bir nesnenin her yanını bir şeye değdirerek üstünü onunla kaplamak, bir nesneyi başka bir maddeye batırmak
Balığı una bulamak.
ÇALKAMA
- Çalkamak işi
-
Çalkalanarak yapılan
Çalkama ayran.
KAŞLAMA
- Kaşlamak işi
MUKABİL (Kelime Kökeni: Arapça muḳābil)
-
Bir şeye karşılık olarak yapılan, bir şeyin karşılığı olan
Düşmanlarla beraber Anadolu'da mukabil teşkilat yapmak üzere yetmiş beş kişi kadar göndermiş. - Atatürk
- Bir şeyin karşısında bulunan
-
Karşılıklı
Hatta bir halıdaki mukabil iki şekilden bile biri diğerine tamamıyla müşabih değildir. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu
-
Karşılık olarak
Bir iki iyi habere mukabil her gün nice kaza ve bela haberleri verir. - Abdülhak Şinasi Hisar
-
Rağmen
Oraya altın parlaklığı veren guruplara mukabil buradan her sabah pırıl pırıl bir güneş doğduğunu da ben çok defalar gördüm. - Asaf Halet Çelebi