ÇABALAYADURMAK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler

ÇABALAYADURMAK harflerini içeren 8 harfli 21 kelime bulunuyor. 8 harfli ÇABALAYADURMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AÇADURMA15,

ÇABALAMA14, YABALAMA13, AKÇALAMA12, AKAÇLAMA12, ABUKLAMA12, ÇALARMAK12, DURALAMA12, DALYARAK12, UYARLAMA12, AYARLAMA11, AYAKLAMA11, ADAKLAMA11, DARALMAK11, YAKALAMA11, YARALAMA11, ALAKADAR10, ARKALAMA9, ARALAMAK9, ARAKLAMA9, KARALAMA9

ARKALAMA

[isim]

  • Arkalamak işi, müzaheret

ARALAMAK

[-i]

  • İki şey arasında açıklık oluşturmak, az açmak

    Kapısını hafifçe araladı. - Falih Rıfkı Atay

  • Aralıklı duruma getirmek, seyrekleştirmek

    Şu sandalyeleri biraz aralayınız.

[halk ağzında]

  • Bitkilerin fazla dal ve çubuklarını kesmek, seyrekleştirmek

ARAKLAMA

[isim]

  • Araklamak işi, çalma, aşırma

KARALAMA

[isim]

  • Karalamak işi
  • El alıştırmak için çok tekrarlanarak yazılan yazı
  • Üstünde düzeltmeler yapılan, temize çekilmemiş yazı taslağı, müsvedde

    İlk şiirim olan bir türkü güftesini, Üsküp türkülerinde gördüğüm vezinle karalamaya başladım. - Yahya Kemal Beyatlı

[mecaz]

  • Leke sürme, kötülük yükleme

Birleşik Kelimeler: karalama beyti, karalama defteri

ALAKADAR (Kelime Kökeni: Arapça ʿalāḳa + Farsça -dār)

[sıfat]

  • İlgili

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alakadar etmek
  • alakadar olmak

AYARLAMA

[isim]

  • Ayarlamak işi, kalibraj

    Sarhoş serseri, bir eliyle boyuna rotayı ayarlamaya çalışıyordu. - Çetin Altan

  • Düzene koyma, regülasyon

    Daha küçük yaştan itibaren biz yaşayabilmek için davranışlarımızı ayarlamaya çalışırız. - Mehmet Kaplan

AYAKLAMA

[isim]

  • Ayaklamak işi

ADAKLAMA

[isim]

  • Adaklamak işi

DARALMAK

[nesnesiz]

  • Dar duruma gelmek, küçülmek

    İleride yolun daraldığını göre göre gaza yüklendi. - Elif Şafak

  • Azalmak

    Yıllar geçer, bir gün bakarsınız vakitler daralmış. - Reşat Nuri Güntekin

  • Zayıflamak

    Hafızası o kadar daralmış, bir sene evvelini hatırlamıyor gibi. - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]

  • Güçleşmek, zorlaşmak

    Geçimi daraldı.

[mecaz]

  • Sıkışmak

    Daralan soluğu ile çıkamayacağı merdivenleri oğlunun da çıkmasını yasaklıyordu. - Necati Cumalı

[mecaz]

  • Başı dara gelmek, bunalmak

YAKALAMA

[isim]

  • Yakalamak işi

    Pokerde blöf yakalama meraklısı idi. - Tarık Buğra

[hukuk]

  • Sanığın yargıç kararı olmaksızın hürriyetinin kısıtlanmasını doğuran koruma önlemi

    Lakin erler onu da yakalamanın kolayını bulmuşlardı. - Arif Nihat Asya

YARALAMA

[isim]

  • Yaralamak işi

AKÇALAMA

[isim]

  • Akçalamak işi

AKAÇLAMA

[isim]

  • Akaçlamak işi, tefcir, drenaj

ABUKLAMA

[isim]

  • Saçmalama

ÇALARMAK

[nesnesiz]

  • Ekinler veya meyveler olmaya, olgunlaşmaya yüz tutmak