[isim]

[bitki bilimi]

• Turunç

[isim]

• İrade

  Böyle bir değerlendirme, yerel seçimlerin halk istencini daha iyi gösterdiği sonucunu ortaya çıkarır. - Melih Cevdet Anday

[ruh bilimi]

[felsefe]

• Davranışlarla ilgili tepilerden bir bölümünü tutup ötekileri eyleme dönüştürme gücü, irade

[isim]

[teknik]

• Yapı işlerinde harcı karmaya yarayan alet, mikser

[isim]

[halk ağzında]

• Öfke, kızgınlık

[isim]

[fizik]

• Durağan bir nokta çevresinde ağırlığının etkisiyle salınım yapan hareketli katı cisim, rakkas, pandül

[isim]

• İç sürdürücü bir maden suyu

• Karbonat katılarak köpürtülmüş limonata

[sıfat]

• Çabuk ve kolay aldatılan (kimse)

[isim]

• İnsanın kendisini ve çevresini tanıma yeteneği, şuur

[mecaz]

• Temel bilgi, temel görüş

[ruh bilimi]

• Algı ve bilgilerin zihinde duru ve aydınlık olarak izlenme süreci, şuur

  Davranışlarını bir an önce bilincinin denetiminden kurtarmak için kadehleri birer dikişte boşaltmaya mı başladı? - Falih Rıfkı Atay

Ata Sözleri ve Deyimler

• bilincine varmak

[sıfat]

• Çok olmayan, az sayıda, az

  Kıyıda kapıları, kepenkleri kapalı, birkaç ev ve depo sıralanıyordu. - Halikarnas Balıkçısı

[sıfat]

• İlaçsız, çaresiz

[zarf]

• Umutsuz olarak

  Kim bilir, saat kaçlara kadar aç ve biilaç duracağız. - Sermet Muhtar Alus

[isim]

• Çoğunlukla bakırdan yapılan küçük kova

  Kuyu bakracı.

[sıfat]

• Bu kovanın alabildiği miktarda olan

  Yüzleri, kafalarından aşağı birkaç bakraç su akıtılmış gibi sırılsıklamdı terden. - Ayşe Kulin

[isim]

• Dayanma, karşı koyma gücü, mukavemet

  Başarısızlık benim bilmediğim bir virüs, buna karşı direncim yok. - Elif Şafak

[fizik]

• Bir nesnenin elektrik akımına karşı dayanma özelliği, mukavemet, rezistans

[fizik]

• Bir çevrime istenilen değerde ek direnç katmak için kullanılan düzen, mukavemet, rezistans

[isim]

• Bir şeyi tutup sıkıştırmaya yarayan kerpeten, pense vb. araç

• Açılıp kapanan eğreti merdiven

• Böceklerde besin maddelerini parçalamaya ve kendilerini savunmaya yarayan organ

• Demircilerin kızgın demiri tuttukları maşa vb. araç

Ata Sözleri ve Deyimler

• kıskacında olmak

[isim]

• Şiddetli omuz ve sırt ağrısı

  Nefesi kulunca, sıtmaya, havaleye, saraya, çarpıntıya birebirmiş. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Ata Sözleri ve Deyimler

• kulunç girmek
• kulunç kırmak

[isim]

[tıp]

• Bir veya birkaç kasın irade dışı, ağrılı ve geçici olarak kasılması, kramp