Ç ile Başlayan 6 Harfli Kelimeler

Ç harfleri ile başlayan 6 harfli 184 kelime bulunuyor. Başında Ç olan 6 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "ç ile biten 6 harfli kelimeler. İçinde Ç olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ÇÖPSÜZ25, ÇÖZÜCÜ25, ÇÖZGÜN24, ÇÖĞMEK23, ÇUHÇUH22, ÇIVGIN21, ÇÖPLÜK21, ÇAĞDAŞ21, ÇIVGAR20, ÇAĞCIL20, ÇÜNGÜŞ20, ÇİĞDEM19, ÇEVGEN19, ÇÖZMEK19, ÇAVŞIR19, ÇIRPIŞ18, ÇİFTÇİ18, ÇIĞLIK18, ÇUHACI18, ÇİVİCİ18, ÇERVİŞ18, ÇAPSIZ18, ÇAĞRIM18, ÇARŞAF18, ÇAVDIR18, ÇIVMAK17, ÇİĞNEM17, ÇÖLLÜK17, ÇÖMMEK17, ÇÖRDEK17, ÇÖKKÜN17, ÇİVİDİ17, ÇAPACI17, ÇARGAH17, ÇAĞMAK17, ÇALGIÇ17, ÇEĞMEL17, ÇARPIŞ17, ÇAVDAR17, ÇAYEVİ17, ÇİĞLİK16, ÇİĞNEK16, ÇEVRİM16, ÇÖKMEK16, ÇÖMLEK16, ÇAPÇAK16, ÇAPRAZ16, ÇAĞLAR16, ÇAĞNAK16, ÇAVMAK16, ÇAÇAÇA15, ÇIRPMA15, ÇITPIT15, ÇEVİRİ15, ÇEVREN15, ÇEVRİK15, ÇILGIN15, ÇIMACI15, ÇINGIL15, ÇÖRTEN15, ÇUHALI15, ÇULSUZ15, ÇİRKEF15, ÇİVİLİ15, ÇİVRİL15, ÇİZİCİ15, ÇARMIH15, ÇARPIM15, ÇAVELA15, ÇAVLAN15, ÇITÇIT14, ÇIRÇIR14, ÇIKMAZ14, ÇINGAR14, ÇIPLAK14, ÇIRÇIL14, ÇULPAN14, ÇURÇUR14, ÇOLPAN14, ÇİPURA14, ÇOKGEN14, ÇANSIZ14, ÇAPALI14, ÇAPKIN14, ÇAPMAK14, ÇAPULA14, ÇARDAŞ14, ÇAKICI14, ÇALGIN14, ÇARPIK14, ÇARPMA14, ÇATICI14, ÇÜRÜME14, ÇİLSİZ13, ÇİMÇEK13, ÇILBIR13, ÇILDIR13, ÇIMBAR13, ÇİNGEN13, ÇİZMEK13, ÇAPARİ13, ÇAPRAK13, ÇARÇUR13, ÇARKÇI13, ÇANGAL13, ÇAKŞIR13, ÇALMAÇ13, ÇAMÇAK13, ÇARPAN13, ÇENGEL13, ÇATPAT13, ÇİLECİ12, ÇİMDİK12, ÇİNİCİ12, ÇİZİLİ12, ÇETECİ12, ÇARİÇE12, ÇANDIR12, ÇEKİCİ12, ÇEMBER12, ÇENÇEN12, ÇERKEŞ12, ÇERKEZ12, ÇEKÇEK12, ÇAYLIK12, ÇITLIK11, ÇIRNIK11, ÇİMMEK11, ÇIRALI11, ÇEYREK11, ÇIKKIN11, ÇIKMAK11, ÇIKRIK11, ÇULLUK11, ÇİSEME11, ÇOKLUK11, ÇARDAK11, ÇAMLIK11, ÇAKILI11, ÇALILI11, ÇAMUKA11, ÇEKYAT11, ÇELEBİ11, ÇEDENE11, ÇATILI11, ÇAYELİ11, ÇAYLAK11, ÇİLEME10, ÇINLAK10, ÇULTAR10, ÇİSKİN10, ÇİTMEK10, ÇİTMİK10, ÇOKTAN10, ÇOTİRA10, ÇARKIT10, ÇARKLI10, ÇARLIK10, ÇAKMAK10, ÇALMAK10, ÇAMELİ10, ÇEKMEK10, ÇELMEK10, ÇELMİK10, ÇEMREK10, ÇENTME10, ÇERMİK10, ÇATKIN10, ÇATMAK10, ÇİLELİ9, ÇİNİLİ9, ÇİRKİN9, ÇİTARİ9, ÇİTİLİ9, ÇETELE9, ÇALKAK9, ÇALKAR9, ÇELENK9, ÇELTEK9, ÇELTİK9, ÇENELİ9, ÇENTİK9, ÇATANA9, ÇATLAK9

ÇİLELİ

[sıfat]

  • Çilesi olan, çok sıkıntı çekmiş olan

    Çileli başım.

  • Sıkıntılı

    Bizim meslek çilelidir. - Ahmet Ümit

[sıfat]

  • Çilesi bulunan, çilesi olan

ÇİNİLİ

[sıfat]

  • Çinisi olan, çinilerle bezenmiş olan

    En göze çarpan yerlerinde de oymalı ya da çinili ocaklar vardır. - Salâh Birsel

ÇİRKİN (Kelime Kökeni: Farsça çirkīn)

[sıfat]

  • Göze veya kulağa hoş gelmeyen, güzel karşıtı

    Kız öyle müstesna bir güzelliğe sahip olmamakla beraber çirkin de değildi. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

  • Hoş olmayan, yakışık almayan (davranış veya söz)

    Bu boş ve çirkin iddiayı bir kere de onun ağzından işitmek istedim. - Ömer Seyfettin

  • Karanlık, dalavereli, şüpheli

    Dedikodular artmış, o da bu çirkin işler içinde kalmak istemediğinden çekilmiş. - Memduh Şevket Esendal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çirkin kaçmak

ÇİTARİ

[isim]

[hayvan bilimi]

  • İzmaritgillerden, üzerinde sarı çizgiler bulunan, en büyüğü yarım kiloyu aşmayan, kılçıklı bir balık (Boxsalpa)
  • İpek ve pamukla dokunan bir tür çizgili kumaş

    Pencerelerdeki çitari perdelerden, köşedeki aynalı konsola kadar her şey, Hikmet'i çocukluğunun en samimi aşinaları gibi karşıladı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

ÇİTİLİ

[sıfat]

  • Çitilenmiş olan

ÇETELE (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • Çizilerek veya oyularak açılan kertik

[eskimiş]

  • Ekmekçi, sütçü vb. esnafın, uzunlamasına ikiye bölüp üzerine kertikler çenterek hesap tuttukları ağaç dalı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çetele çekmek (veya tutmak)
  • çeteleye dönmek

ÇALKAK

[isim]

[halk ağzında]

  • Çalkar

ÇALKAR

[isim]

[halk ağzında]

  • Tahıl tanesini yabancı nesnelerden seçmeye veya tohumlukta kullanılacak tahılı ayırmaya yarayan döner kalburlu araç, çalkağı, çalkak

ÇELENK

[isim]

  • Çiçek, dal ve yapraklarla yapılmış halka

    Duvara dayalı çelenkleri görür. - Nazım Hikmet

[eskimiş]

  • Kadınların başlarına taktıkları mücevher veya madenden yapılmış sorguç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çelenk koymak

ÇELTEK

[isim]

[halk ağzında]

  • Çoban yamağı, yardımcı, uşak

ÇELTİK (Kelime Kökeni: Farsça ṣeltūk)

[isim]

  • Kabuğu ayıklanmamış pirinç

    Pamuk tutarsa ne âlâ! Ama bu yıl bir de çeltiği deneyelim, demişler. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

Birleşik Kelimeler: çeltikkargası, çeltik tarlası

[isim]

  • Konya iline bağlı ilçelerden biri

ÇENELİ

[sıfat]

  • Çenesi olan

[mecaz]

  • Çenebaz

    Çenelileri hor görmemeliyiz, gereğinde söze atılmak, konuşmak hatta epeyce konuşmak suspus oturmaktan yeğdir. - Nermi Uygur

Birleşik Kelimeler: çengel çeneliler, yapışık çeneliler

ÇENTİK

[isim]

  • Bir şeyin kenarından kesilerek veya kırılarak açılan küçük kertik, tırtık

    Bıçağın ağzında çentik var.

  • Küçük oyuk

    İhtiyarın uzun şakaklarında, gözlerinin altında bıçak yaraları gibi ince çizgiler, çukurlar, oyuklar, çentikler, yenikler görünüyor. - Peyami Safa

[sıfat]

  • Kertikli

    Çentik bıçakla iş yapılamıyor.

[sinema]

  • Basım sırasında basım aletinin diyaframını belirli bir açıklığa getirecek düzeni işletmek için filmin kenarına yapılan çukurluk

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çentik açmak
  • çentik atmak

ÇATANA (Kelime Kökeni: (Çetene kasabasının adından))

[isim]

[denizcilik]

  • Filika büyüklüğünde, islimle işleyen deniz teknesi, küçük vapur, istimbot

    Süslü, hususi birçok çarklı çatanalar geçer. - Abdülhak Şinasi Hisar

ÇATLAK

[sıfat]

  • Çatlamış olan

    Çatlak bardak.

[mecaz]

  • Deli

    Çatlaksam çatlağım. Çatlak olmasam bunca adama, gözün görmediğini göstermeye kalkar mıydım? - Oktay Rifat

[isim]

  • Herhangi bir yerde uzunluğuna olan açıklık

    Bu testinin çatlağı hiçbir sızıntı göstermemişti. - Aka Gündüz

[isim]

  • Ara, aralık

    İki denizci kara bulutlar çatlağından güneş ışığının güldüğünü sandılar. - Halikarnas Balıkçısı

[isim]

[mecaz]

  • Değişimin başlangıcı

    Yaşantımda çatlaklar oluşmaya başlamıştı. - Emine Işınsu

[isim]

[jeoloji]

  • Yer altındaki taş kütlelerinin basınç ve gerilim dolayısıyla yer değiştirmeden çatlayıp yarılması, diyaklaz

    Esmer toprağın yüzünü saran çatlaklar sanki yerin dibine kadar iniyordu. - Tarık Buğra

[isim]

[tıp]

  • Deri, mukoza, kemik veya herhangi bir organ üzerinde uzunluğuna olan açıklık, yarık, fissür

Birleşik Kelimeler: çatlak ses, çatlak zurna, kafası çatlak, kasık çatlağı