[sıfat]

• Kartı olan

[sıfat]

• Genç, toy

• Henüz evcilleşmemiş, alışmamış (hergele)

[isim]

• Derviş

[sıfat]

[askerlik]

• Kurasını çekmiş, askere gitmeyi bekleyen (asker)

  Seferberlik başladığı zaman dertli analar nafakasını yok pahasına tefecilere satıyor, kuralı çocuklarına yol parası yetiştiriyorlardı. - Ruşen Eşref Ünaydın

[sıfat]

• Ortası olan

  Beş ortalı defter.

[isim]

• Oturulacak yer veya şey

• Alçak iskemle

  Üstüne konulan tandır oturağı çok kalın ve çok sağlam tahtadan fırınlanarak yapılmıştı. - Ayla Kutlu

• Bir şeyin yere gelen tarafı, taban

• Ördek

• İçkili, çalgılı ve kadınlı eğlenti

• Boru mengenesinin tezgâha oturduğu ve vidalandığı bölüm

[sıfat]

• Bacaklarında veya başka bir yerinde, gezmesine engel olacak bir özrü olduğundan hep evde oturan (kimse), kötürüm

[denizcilik]

• Kürekli teknelerde kürekçilerin oturduğu enli tahta

[isim]

[eskimiş]

• Şehre giren şeylerden alınan vergi

[sıfat]

• Tokası olan, toka takılmış olan

  Başına, altın kaplama tokalı, yana sarkan çuha püsküllü bir şapka giymiş. - Memduh Şevket Esendal

[isim]

• Toyluk, acemilik

[isim]

[kimya]

• Sütte bulunan, sütün buharlaşmasıyla kristal durumunda toplanan şeker, süt şekeri (C12H22O11)

[isim]

[halk ağzında]

• Kapı mandalı, sürgü

[sıfat]

[halk ağzında]

• Otları tuzlu olan veya ot bitmeyen, çorak, verimsiz (yer), tuzla

[sıfat]

[halk ağzında]

• Sürekli zırlayan

[sıfat]

• İçinde azot bulunan

  Azotlu gübre.

[sıfat]

• Kozası olan

[sıfat]

• Otuz sayısının üleştirme sayı sıfatı

• Her defasında otuzu bir arada, her birine otuz