ZÜMRÜTSÜ ile Oluşan Kelimeler (ZÜMRÜTSÜ Kelime Türetme)
ZÜMRÜTSÜ harflerinden oluşan 16 kelime bulunuyor. ZÜMRÜTSÜ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Zümrütsü kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
8 Harfli Kelimeler
ZÜMRÜTSÜ19
6 Harfli Kelimeler
ÜZÜMSÜ17, ÜTÜSÜZ16, ZÜMRÜT14
5 Harfli Kelimeler
SÜRÜM11, TÜMÜR10, TÜRÜM10
4 Harfli Kelimeler
ÜZÜM12, SÜRÜ9, MÜRT7
3 Harfli Kelimeler
ÜTÜ7, SÜT6, TÜM6, ÜST6, TÜR5
2 Harfli Kelimeler
ÜS5
TÜR
-
Çeşit, cins
Yazı türleri.
-
Ortak özellikleri olan bireylerin tamamı, cinslerin ayrıldığı bölüm, janr
Aslan ve insan türleri.
-
Kendi içinde bir birim olan ve üzerinde cins kavramının bulunduğu mantıksal kavram
Parça bütünün, cins türün yerine geçti mi daralma olur. Hayvan canlı varlık karşısında türdür, aslan karşısında cinstir.
-
Türlü
Bu tür davranışlar iyi değildir.
Birleşik Kelimeler: alt tür, kelime türü, nazım türü, sözcük türü
ÜS (Kelime Kökeni: Arapça uss)
- Bir kuvvete yükseltilmiş bir sayının üzerine yazılan ve kaçıncı kuvvete yükseltildiğini gösteren sayı: 53 anlatımında 3 rakamı üstür, 5 ise tabandır
- Kök, asıl, temel, esas
-
Bazı görevleri yürütebilmek amacıyla kurulan, özel yapıları, donatımları, atölyeleri, onarım yerleri, servis alanları olan, sürekli veya geçici olarak konaklanılan yer
Memleket sağlam bir hareket üssü hâlinde kalmalıdır. - Falih Rıfkı Atay
-
Bir askerî harekâtta birliklerin gereksinim duyduğu her türlü gerecin toplandığı, dağıtıldığı bölge
Mühimmat depolarının ve üslerin arasında, herkesin istifadesine ve zevkine açıktır. - Falih Rıfkı Atay
Birleşik Kelimeler: merkez üs, deniz üssü, hava üssü, uzay üssü
SÜT
- Kadınların ve memeli dişi hayvanların yavrularını besledikleri, memelerinden gelen, besin değeri yüksek beyaz sıvı
- Bazı bitkilerin türlü organlarında bulunan beyaz renkte öz su
- Erkek balığın tohumu
- Benzin, mazot
Ata Sözleri ve Deyimler
- süt çalmak
- süt çekmek
- süt dökmüş kedi gibi
- süt dökmüş kediye dönmek
- süt gibi
- sütten ağzı yanan yoğurdu (veya ayranı) üfleyerek yer (veya içer)
- sütten ağzı yanmak
- sütten çıkmış ak kaşık gibi olmak
- sütten kesilmek
- sütten kesmek
- sütüne havale etmek
- sütüne kalmak
- süt vermek
Birleşik Kelimeler: sütağacı, sütana, sütanne, süt asidi, sütbaba, süt beyaz, süt çocuğu, süt çorbası, süt danası, süt dişi, süthane, süt ineği, süt izni, süt kardeşi, süt kırı, sütkız, süt kuzusu, sütliman, süt mavisi, sütnine, sütoğul, süt otu, sütölçer, süt şekeri, süt taşı, süt tozu, sütü bozuk, arı sütü, aslansütü, balık sütü, bitki sütü, güneş sütü, kireçsütü, kuş sütü, soya sütü
TÜM
-
Bir şeyin bütünü, tamamı, hepsi
Parasının tümünü kaybetti.
- Yarım olmayan, bütün, eksiksiz
Birleşik Kelimeler: tümamiral, tüm başkalaşma, tüm başlılar, tümgeneral, tüm kirpikliler, tüm sayı, tüm tanrıcı, tümevarım
- Tümsek
ÜST
-
Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı, üzeri, fevk, alt karşıtı
Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor. - Halide Edip Adıvar
-
Bir şeyin görülen yanı, yüzü
Bu sefer taşın üstünden inip yere oturdu. - Memduh Şevket Esendal
- Bir şeyin dış yüzü, yüzey
-
Giyecek, giysi
O günden sonra kapıya diktiği bir bekçiye iş çıkışları işçilerin üstlerini arattı. - Lâtife Tekin
-
Birine göre yüksek aşamada olan kimse, mafevk
Sonunda, üstlerinin de onayıyla bir sınav yapmaya karar verdi. - İhsan Oktay Anar
- Vücut, beden
-
Artan, geriye kalan bölüm
Bir liranın üstü olarak uşağın getirdiği yetmiş beş kuruşu masanın üstünden kaldırmaz. - Abdülhak Şinasi Hisar
-
Birkaç şeyden birbirine göre yukarıda olan
Kadınların beni böyle göz hapsine almaları yüzünden üst düğmelerimi gevşetemiyordum. - Reşat Nuri Güntekin
-
Öte, arka
Ben onu Şehzade Camisi'nin üst yanında, sokak içi, eski ahşap bir evde tanıdım. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Sınıflamalarda temel olarak alınan bir tipe göre ileri derecede olan
Üst makam. Üst rütbedekiler.
Ata Sözleri ve Deyimler
- üst başı
- üst çıkmak (veya gelmek)
- üste çıkmak
- üstten bakmak
- üstü kalsın
- üstüme (veya üstümüze veya üstünüze) sağlık (veya iyilik sağlık veya şifalar)
- üstünde durmak
- üstünde hakkı olmak
- üstünde kalmak
- üstündeki üstünde, başındaki başında
- üstünden (şu kadar zaman) geçmek
- üstünden akmak
- üstünden atmak
- üstünden dökülmek
- üstünden geçmek
- üstünden geçmek
- üstünden kibarlık akmak
- üstünden silindir gibi geçmek
- üstüne alınmak
- üstüne almak
- üstüne atmak
- üstüne basmak
- üstüne bir bardak (soğuk) su içmek
- üstüne bir iki güneş doğmak
- üstüne çekmek
- üstüne çullanmak
- üstüne düşmek
- üstüne fenalık gelmek
- üstüne geçirmek
- üstüne gelmek
- üstüne gitmek
- üstüne gül koklamamak
- üstüne güneş doğmamak
- üstüne kalmak
- üstüne kapanmak
- üstüne koymak
- üstüne kuma gelmek
- üstüne kuş kondurmak
- üstüne olmamak
- üstüne oturmak
- üstüne ölü toprağı serpilmiş gibi
- üstüne perde çekmek
- üstüne sevmek
- üstüne titremek
- üstüne toz kondurmamak
- üstüne tuz biber ekmek
- üstüne üstüne gitmek
- üstüne varmak
- üstüne vazife olmamak
- üstüne yaptırmak
- üstüne yatmak
- üstüne yıkılmak
- üstüne yıkmak
- üstüne yok
- üstüne yüklenmek
- üstüne yürümek
- üstünü görmek
- üstünüze afiyet (veya sağlık)
Birleşik Kelimeler: üst alize, üst baş, üst bitken, üstçavuş, üst çene, üst deri, üst diş, üst dudak, üst geçiş, üst geçit, üst güverte, üst insan, üst kat, üst katman, üst kurul, üst küme, üst perdeden, üst sınıf, üstsubay, üst tabaka, üst tarafı, üst üste, üstyapı, üstü kapalı, altüst, akşamüstü, altı üstü, arkaüstü, ayaküstü, başüstü, bayramüstü, bireyüstü, böbrek üstü bezi, deneyüstü, dizüstü, diz üstü, doğaüstü, duyuüstü, gerçeküstü, ikindiüstü, insanüstü, kalburüstü, kıçüstü, köprü üstü, lisansüstü eğitim, masaüstü, normalüstü, olağanüstü, öğleüstü, partilerüstü, rüzgârüstü, set üstü ocak, sırtüstü, suçüstü, tabiatüstü, tepe üstü, tepeüstü, yaşamüstü, yer üstü, yolüstü, yüzüstü, dumanı üstünde, buğusu üstünde, başüstüne
MÜRT (Kelime Kökeni: Farsça murd)
- Ölmüş (hayvan)
Ata Sözleri ve Deyimler
- mürt olmak
ÜTÜ
- Genellikle giysilerin buruşukluklarını gidermek için bunların üzerinden geçirilen kızgın demir araç
-
Bu araçla yapılan iş
Garsonların yamalı bez ceketleri etüv ve ütü kokuyor. - Falih Rıfkı Atay
Birleşik Kelimeler: ütü altlığı, ütü bezi, ütü makinesi, ütü masası, ütü tahtası, ütü yastığı, ütüsü üzerinde, buharlı ütü
SÜRÜ
-
Evcil hayvanlar topluluğu
Karşıki yamaçların sırtında kısrak sürüleri çanlarını sallayarak otluyordu. - Refik Halit Karay
-
Bir insanın bakımı altındaki hayvanların tümü
Sözlerim acı diye kızım gücenme bana / Bak cılız sürüsünü dolaştıran çobana - Faruk Nafiz Çamlıbel
- Birlikte yaşayan hayvan topluluğu
-
Yönlendirilebilen insan topluluğu
Sokaklarda alay geçerken başka çocuklar da sürüye katılır, mektebe kadar giderler. - Halide Edip Adıvar
Ata Sözleri ve Deyimler
- sürüden ayrılanı kurt kapar
- sürüden ayrılmak
- sürüsüne bereket!
- sürüyü güden kurdu görür
Birleşik Kelimeler: sürü sepet, sürü sürü, bir sürü
TÜMÜR
- Bağırsakların iç yüzeylerinde bulunan pürtüklerin adı
TÜRÜM
- Varlıkların oluşumu
- Bütün var olanların Tanrı'dan, ondan hiçbir şey eksiltmeksizin çıkması
SÜRÜM
-
Bir ticaret malının satılır olması, revaç
Bu malın sürümü yoktur.
-
Bir paranın geçer olması, tedavül
Bu para sürümden kaldırıldı.
- Devletçe para, senet ve tahvil çıkarma, piyasaya sürme, emisyon
- Bir konuyla ilgili değişik metinlerden her biri, versiyon
- Değişik biçim, versiyon
Birleşik Kelimeler: sürüm sürüm
ÜZÜM
- Asmanın taze veya kuru olarak yenilen ve salkım durumunda bulunan meyvesi
Ata Sözleri ve Deyimler
- üzümün çöpü armudun sapı var demek
- üzümünü ye de bağını sorma
- üzüm üzüme baka baka kararır
Birleşik Kelimeler: üzüm asması, üzümgüneşi, üzüm hoşafı, üzüm kompostosu, üzüm kurusu, üzüm pekmezi, üzüm salkımı, üzüm sirkesi, üzüm suyu, üzüm şekeri, üzüm şırası, üzüm üzüm, çekirdeksiz üzüm, çöpsüz üzüm, kuru üzüm, şıralık üzüm, yaş üzüm, Amerikan üzümü, ayı üzümü, Bektaşi üzümü, çavuş üzümü, çilek üzümü, çobanüzümü, denizüzümü, Frenk üzümü, Hasandede üzümü, it üzümü, köpek üzümü, kuş üzümü, mis üzümü, misket üzümü, parmak üzümü, peygamber üzümü, Sultaniye üzümü, tilki üzümü
ZÜMRÜT (Kelime Kökeni: Arapça zumurrud)
- Cam parlaklığında, yeşil renkte, saydam bir süs taşı, doğal alüminyum ve berilyum silikatı
-
Bu taştan yapılan
Parmağındaki zümrüt yüzüğü ile bu salonda herkesin saygı gösterdiği bir varlıktı. - Memduh Şevket Esendal
- Koyu yeşil renk
-
Bu renkte olan
Zümrüt çayırlar.
Ata Sözleri ve Deyimler
- zümrüt gibi
Birleşik Kelimeler: zümrüt yeşili
ÜTÜSÜZ
-
Ütülenmemiş veya ütüsü bozulmuş
Ütüsüz ve beli oturmamış pantolonunu çekti. - Tarık Buğra
ÜZÜMSÜ
- Üzümü andıran, üzüme benzeyen, üzüm gibi