Zor ile Başlayan Kelimeler

ZOR ile başlayan 31 kelime bulunuyor. Başında ZOR olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Zor kelimesinin anlamı nedir? Zor ile biten kelimeler. İçinde zor olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

12 Harfli Kelimeler

ZORLAYICILIK24,

ZORLAŞTIRMAK21

11 Harfli Kelimeler

ZORLAŞTIRMA20

10 Harfli Kelimeler

ZORLAMASIZ20, ZORUNLULUK17

9 Harfli Kelimeler

ZORLAYICI20, ZORLAŞMAK17, ZORSUNMAK16, ZORLANMAK14

8 Harfli Kelimeler

ZORLAYIŞ18, ZORLAŞMA16, ZORLANIŞ16, ZORSUNMA15, ZORBALIK15, ZORUNLUK14, ZORLUKLA13, ZORLAMAK13, ZORLANMA13

7 Harfli Kelimeler

ZORGULU17, ZORBACA16, ZORUNLU13, ZORLAMA12

6 Harfli Kelimeler

ZORLUK11, ZORAKİ10

5 Harfli Kelimeler

ZORGU14, ZORCA12, ZORBA11, ZORUN10, ZORLU10, ZORLA9

3 Harfli Kelimeler

ZOR7

ZOR (Kelime Kökeni: Farsça zūr)

[sıfat]

  • Sıkıntı veya güçlükle yapılan, kolay karşıtı

    Sabır güzel, faydalı fakat zor şeydir. - Burhan Felek

[isim]

  • Sıkıntı, güçlük, rahatsızlık

    Dün gece bütün sinirlerimi bir kâbus işkencesinin zoru altına koyan buhranlı saatler yaşadım. - Etem İzzet Benice

[isim]

  • Yüküm, mecburiyet

    Artık kızının evinde kalışının zordan olduğunu biliyordu. - Necati Cumalı

[isim]

  • Baskı

    Hocaların zoru ile çıkarılmış olan bu kanun yürümedi. - Memduh Şevket Esendal

[zarf]

  • Güçlükle

    El ele vermiş polisler kaldırımlardan taşan halk kitlesini zor zapt ediyorlardı. - Haldun Taner

[ünlem]

  • `Yapamazsın` anlamında kullanılan bir söz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zora binmek
  • zora gelememek
  • zora koşmak
  • zor gelmek
  • zor kullanmak
  • zor oyunu bozar
  • zoruna gitmek
  • zorunda bırakmak
  • zorunda kalmak (veya olmak)
  • zorun ne?
  • zoru olmak

Birleşik Kelimeler: zor alım, zor bela, zoru zoruna, zar zor, idrar zoru, sidik zoru

ZORLA

[zarf]

  • Zor kullanarak, cebren, zecren, metazori

    Ekrem'i zorla yatıştırıp bizim eve götürdüm. - Ahmet Ümit

  • İstemeyerek, isteksiz olarak, zoraki

    Adama beş lira verdik, zorla başımızdan savdık. - Burhan Felek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zorla güzellik olmaz

ZORAKİ (Kelime Kökeni: Farsça zūr + Yunanca)

[sıfat]

  • İstemeyerek yapılan

    Sinirli ve zoraki bir gülüşle güldü. - Haldun Taner

[zarf]

  • İstemeye istemeye, istemeyerek, zorla

    Pek çok okuyucum bunu zoraki okumuştur. - Burhan Felek

ZORUN

[isim]

  • Mecburiyet

    Biz artık ilkel insan anlayışımızı değiştirmek zorununu duyuyoruz. - Melih Cevdet Anday

ZORLU

[sıfat]

  • Güçlü, kuvvetli, şiddetli

    Zorlu bir yağmur.

  • Tuttuğunu koparan, baskı yapabilecek ölçüde güçlü (kimse)

    Ne zorlu bir amir olduğunu daha ilk gününden belli etti. - Haldun Taner

  • Zor, güç yapılan

    Millî Mücadele'nin bazı zorlu safhalarında onun âdeta, işlere seyirci kalır gibi bir kayıtsız, ilgisiz duruşu olurdu ki... - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Zorbalık yapan

ZORLUK

[isim]

  • Sıkıntı veya güçlükle yapılma durumu, zor olma, güçlük, zahmet

    Seyfi, zorluk karşısında kalırsa birini yakalayıp silah atmadan buraya dönecek. - Samim Kocagöz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zorluk çıkarmak (veya göstermek)

Birleşik Kelimeler: geçim zorluğu

ZORBA (Kelime Kökeni: Farsça zūrbāz)

[sıfat]

  • Gücüne güvenerek hükmü altında bulunanlara söz hakkı ve davranış özgürlüğü tanımayan (kimse), müstebit, mütegallibe, despot, diktatör

ZORLAMA

[isim]

  • Zorlamak işi, zecir

    İlk gençliğimin en büyük sıkıntısı bu şiir zorlamasıdır. - Falih Rıfkı Atay

[tıp]

  • Özellikle oynaklarda ara keseciklerinin fıtığı olarak beliren, bir organın zorlanmış olmasıyla ortaya çıkan aksaklık veya bozukluk

[sıfat]

  • Zorlanarak sağlanan, cebrî

    Melodram ile vodvilin temelde eş yapıda, zorlama türler olduğunu yazar durmadan. - Necati Cumalı

[sıfat]

  • İçten gelmeyen

ZORCA

[sıfat]

  • Biraz zor

[zarf]

  • (zo'rca) Zor bir biçimde

    Şişman zat, kapıdan biraz zorca sığarak Galip'in yanına geldi. - Samim Kocagöz

ZORLUKLA

[zarf]

  • Zor bir biçimde, güçlükle

    Kalabalık içinde zorlukla boş bir masa bularak oturdum. - Ahmet Haşim

ZORLAMAK

[-i]

  • Birine bir şey yaptırmak amacıyla güç kullanmak, boyun eğdirmeye çalışmak, zor kullanmak, mecbur etmek

    Bir realite hissi ile değil, bir tarih hissi ile kendimizi zorluyorduk. - Falih Rıfkı Atay

  • Açılması, kırılması, sökülmesi gereken şeyler için güç kullanmak

    Gece kapıyı zorlamışlar.

[nesnesiz]

  • Üstelemek, ısrar etmek

    Bütün köylü zorladı da bu sefer izin alabildi. - Ömer Seyfettin

ZORLANMA

[isim]

  • Zorlanmak işi

ZORUNLU

[sıfat]

  • Kesin olarak gereksinim duyulan, zaruri, mecburi, ıztırari

    Tanzimat, gecikmiş de olsa zorunlu, kaçınılmaz bir atılımdı. - Necati Cumalı

[felsefe]

  • Doğal olarak kaçınılması imkânsız olan, olumsal karşıtı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zorunlu kılmak
  • zorunlu olarak

Birleşik Kelimeler: zorunlu emeklilik, zorunlu öğrenim, zorunlu sigorta

ZORLANMAK

[-e]

  • Zorlama işi yapılmak

    Oturduğu yerde uzun uzun düşünmesine rağmen karar vermekte zorlanıyordu. - İhsan Oktay Anar

ZORUNLUK

[isim]

  • Zorunluluk

[toplum bilimi]

  • Olayların iç ve özlerindeki düzenlilik, yasaya bağlılık ve yapı gereği, belli şartlar altında ortaya çıkması kaçınılmaz olan şey

[toplum bilimi]

  • İnsanın, doğanın ve toplumun nesnel yasalarına bağımlı olması durumu