ZİYARETGAH Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

ZİYARETGAH harflerini içeren 6 harfli 21 kelime bulunuyor. 6 harfli ZİYARETGAH kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

TEZGAH17, GAYZER15, HAZRET13, HAZİRE13, HAZARİ13, İZAHAT13, ZAHTER13, ZAHİRE13, GAYRET12, HAYATİ12, HAYRAT12, HAYRET12, RAYİHA12, TAZİYE11, ZAYİAT11, AHİRET10, HARİTA10, TERAZİ9, ZİRAAT9, ARİYET8, RİAYET8

ARİYET (Kelime Kökeni: Arapça ʿāriyet)

[isim]

[eskimiş]

  • Ödünçleme

    Öteden beriden ariyet de bir şeyler buluruz. - Sait Faik Abasıyanık

[hukuk]

  • Belli bir taşınır malın kullanımının geri verilmek şartıyla bedelsiz olarak bir kimseye bırakılması

RİAYET (Kelime Kökeni: Arapça riʿāyet)

[isim]

  • Uyma, boyun eğme

    Edep ve erkâna riayet lazım. - Refik Halit Karay

  • Sayma, saygı, ağırlama, itibar etme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • riayet etmek

TERAZİ (Kelime Kökeni: Farsça terāzū)

[isim]

  • Bir kolun iki ucuna asılı iki kefeden oluşan tartı, mizan
  • Elektronik tartma aracı
  • İp cambazlarının dengeyi sağlamak için kullandıkları uzun sırık

[teknik]

  • Su terazisi

[spor]

  • Vücudun, asılarak veya dayanarak yere paralel bulunduğu denge duruşu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • teraziye vurmak

Birleşik Kelimeler: yaylı terazi, kuyumcu terazisi, su terazisi

[isim]

[gök bilimi]

  • Zodyak üzerinde Başakla Akrep arasında bulunan takımyıldızın adı

ZİRAAT (Kelime Kökeni: Arapça zirāʿat)

[isim]

  • Tarım

    El işlerini, bilhassa ziraatı münasip buldu. - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: kuru ziraat, sulu ziraat

AHİRET (Kelime Kökeni: Arapça āḫiret)

[isim]

[din bilgisi]

  • Dinî inanışa göre, insanın öldükten sonra dirilip sonsuza dek kalacağı ve Tanrı'ya hesap vereceği yer, öbür dünya, öteki dünya

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ahireti boylamak
  • ahiretini yapmak (veya zenginleştirmek)
  • ahirette on parmağı yakasında olmak

Birleşik Kelimeler: ahiret adamı, ahiret suali, ahiret yolculuğu

HARİTA (Kelime Kökeni: Arapça ḫarīṭa)

[isim]

[coğrafya]

  • Coğrafya, tarih, dil, nüfus vb. konularla ilgili yeryüzünün veya bir parçasının, belli bir orana göre küçültülerek düzlem üzerine çizilen taslağı

    Gelecek asırları tarihe bırakalım /Biz şimdi haritadan geçmişlere bakalım - Faruk Nafiz Çamlıbel

Ata Sözleri ve Deyimler

  • haritadan silinmek
  • haritada olmak

Birleşik Kelimeler: fiziki harita, siyasi harita, topoğrafik harita, deniz haritası, hava haritası, nirengi haritası, topoğrafya haritası, yağış haritası, yol haritası

TAZİYE (Kelime Kökeni: Arapça taʿziye)

[isim]

  • Ölen kimsenin yakınlarına başsağlığı dileme, taziyet

Birleşik Kelimeler: taziyeevi

ZAYİAT (Kelime Kökeni: Arapça żāyiʿāt)

[isim]

  • Yitikler, kayıplar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zayiat vermek

GAYRET (Kelime Kökeni: Arapça ġayret)

[isim]

  • Çalışma, çaba, çalışma isteği

    Arkadaşlarına yardımcı olmak arzu ve gayreti onu acıklı bir duruma düşürüyordu. - Mahmut Yesari

  • Koruma, esirgeme, kayırma duygusu

    Hemşehrilik gayreti.

[eskimiş]

  • Kutsal sayılan şeylere yabancıların saldırmasını görmekten doğan dayanamama duygusu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • gayret dayıya düştü
  • gayrete gelmek
  • gayret etmek
  • gayret göstermek
  • gayretine dokunmak
  • gayret vermek

Birleşik Kelimeler: gayret kuşağı

HAYATİ (Kelime Kökeni: Arapça ḥayātī)

[sıfat]

  • Hayatla ilgili

[mecaz]

  • Büyük önem taşıyan, önemli

    Bu kitapta toplanan yazıların bir kısmı bizim için hayati bir mesele olan demokrasi ile ilgilidir. - Mehmet Kaplan

HAYRAT (Kelime Kökeni: Arapça ḫayrāt)

[isim]

  • Sevap kazanmak için yapılan iyilik

    Küçük bir hayrat çeşmesinin başındaydı. - Ahmet Hamdi Tanpınar

  • Halkın yararlanması için yapılan okul, çeşme, hastane vb. yapı

    Cami ve mescitlerden başka mektebinden hastanesine kadar her türlü hayratla bu şehri süslemeye çalışıyordu. - Asaf Halet Çelebi

Birleşik Kelimeler: hademeihayrat

[isim]

  • Trabzon iline bağlı ilçelerden biri

HAYRET (Kelime Kökeni: Arapça ḥayret)

[isim]

  • Beklenmedik, garip bir şeyin sebep olduğu şaşkınlık, şaşırma

    Konducu kadınların hayret içinde bakıştıklarını görüp zamanı unuttu. - Lâtife Tekin

[ünlem]

  • Şaşılan bir şey karşısında söylenen söz

    Hayret! Bu tür yakıştırmalardan tüylerimin diken diken olduğunu sanırdım. - Adalet Ağaoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hayrete (veya hayretlere) düşmek
  • hayret etmek
  • hayrette (veya hayretler içinde) kalmak
  • hayrette bırakmak
  • hayretten donakalmak

RAYİHA (Kelime Kökeni: Arapça rāyiḥa)

[isim]

[eskimiş]

  • Güzel koku

    Yağmur yağar yeşil otlar bitirir / Yel estikçe rayihasın getirir - Karacaoğlan

HAZRET (Kelime Kökeni: Arapça ḥażret)

[isim]

  • Yüce kabul edilen kimselerin adlarının başına saygı, övme, yüceltme amacıyla getirilen unvan

    Hazreti Ali. Hazreti Fatma.

[mecaz]

  • Adı söylenmeyen bir kimseden söz edilirken kullanılan bir söz

    Bilen bilir, kolay okunan yazar değildir hazret. - Refik Erduran

[mecaz]

  • Kullanıldığında bir kişinin küçümsendiğini anlatan bir söz

[ünlem]

  • Genellikle erkekler arasında senli benli konuşmada kullanılan bir seslenme sözü

    Hazret! Şu kitabı uzatır mısın?

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hazretleri

HAZİRE (Kelime Kökeni: Arapça ḥaẓīre)

[isim]

[eskimiş]

  • Etrafı çitle çevrili ve girilmesi yasak yer
  • Cami, türbe, tekke vb. yerlerde çevresi parmaklıklarla çevrili mezar yeri