ZİFAF ile Oluşan Kelimeler (ZİFAF Kelime Türetme)
ZİFAF harflerinden oluşan 10 kelime bulunuyor. ZİFAF kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Zifaf kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
5 Harfli Kelimeler
ZİFAF20
4 Harfli Kelimeler
AFİF16, FAİZ13
3 Harfli Kelimeler
FAZ12, AFİ9, İFA9
2 Harfli Kelimeler
AF8, FA8, AZ5, İZ5
AZ
-
Nicelik, nitelik, güç, süre, sayı bakımından eksik, çok karşıtı
Heykel konularının parmakla sayılacak kadar az olduğunu ileri sürüyordu. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
- Alışılmış olandan, umulandan veya gerekenden eksik olarak
Ata Sözleri ve Deyimler
- aza çoğa bakmamak
- aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz
- aza sormuşlar: "nereye?", "çoğun yanına" demiş
- az ateş çok odunu yakar
- az bulmak
- az buz olmamak
- az değil
- az gelmek
- az görmek
- az günün adamı olmamak
- azı çoğa saymak (veya tutmak)
- az kaldı (veya kalsın)
- az kaz, uz kaz, boyunca kaz
- az olsun, uz olsun
- az söyle, çok dinle
- az tamah çok ziyan getirir
- az veren candan, çok veren maldan
- az yiyen çok uyur, çok yiyen güç uyur
Birleşik Kelimeler: az az, az alıcı, az buçuk, az çok, az daha, azel, az gelişmiş, az sonra, en az, azar azar, en azından
- Azot elementinin simgesi
İZ
-
Bir şeyin geçtiği veya önce bulunduğu yerde bıraktığı belirti, nişan, alamet, emare
Nihayet bir dönemeçte izlerin sahibini gördüm. - Sait Faik Abasıyanık
-
Bir şeyin dokunmasıyla geride kalan belirti
Yüzünde birtakım diş ve tırnak izleri vardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Bir olay veya bir durumdan geride kalan belirti, ipucu, emare
Cinayet izleri.
-
Bir olay, bir durum veya yaşayıştan geride kalan belirti, eser
O çağ uygarlığından iz kalmadı.
- Bir düzlemin başka bir düzlemle veya bir doğru ile kesişmesinden doğan ara kesit
Ata Sözleri ve Deyimler
- iz bırakmak
- izi belirsiz olmak
- izinden yürümek
- izine basmak
- izine dönmek
- izine düşmek
- izine uymak
- izini düşürmek
- izini kaybetmek
- izi silinmek
- iz sürmek
Birleşik Kelimeler: iz düşümü, ayak izi, parmak izi
AF (Kelime Kökeni: Arapça ʿafv)
- Bir suçu, bir kusuru veya bir hatayı bağışlama
-
Görevden çıkarılma
Kardeşinin vazifeden affı kararlaşmış.
Ata Sözleri ve Deyimler
- af buyurun!
- af çıkarmak
- af dilemek
- affa uğramak
- affını dilemek (veya istemek)
- affınıza sığınarak
Birleşik Kelimeler: affedilmek, affetmek, affettirmek, affeylemek, affolunmak, genel af, özel af, umumi af
FA (Kelime Kökeni: İtalyanca fa)
- Müzikal ses dizilerinde mi ile sol arasındaki ses
- Bu sesi gösteren nota işareti
Birleşik Kelimeler: fa anahtarı
AFİ (Kelime Kökeni: Rumca)
-
Gösteriş, çalım, caka
Bir manevra, bir afi, bir dalavere olacak, diyordum. - Ömer Seyfettin
Ata Sözleri ve Deyimler
- afi kesmek (veya satmak veya yapmak)
İFA (Kelime Kökeni: Arapça īfāʾ)
- Bir işi yapma, yerine getirme
- Ödeme
Ata Sözleri ve Deyimler
- ifa etmek
FAZ (Kelime Kökeni: Fransızca phase)
- Elektrik geriliminde evre
Birleşik Kelimeler: faz kalemi, çok fazlı, iki fazlı, tek fazlı
FAİZ (Kelime Kökeni: Arapça fāʾiż)
- İşletmek için bir yere ödünç verilen paraya karşılık alınan kâr, getiri, ürem, nema
- Kapitalist ekonomide, artık değerin değişikliğe uğramış biçimi olarak paranın fiyatı, kiralanan paranın kira bedeli
Ata Sözleri ve Deyimler
- faize yatırmak (veya vermek)
Birleşik Kelimeler: faiz fiyatı, faiz haddi, faiz oranı, basit faiz, bileşik faiz, temerrüt faizi
AFİF (Kelime Kökeni: Arapça ʿafīf)
-
İffetli (erkek)
Arzu ettiğim gibi afif, saf bulduğum bu adama hürmet eder, onu böyle severdim. - Memduh Şevket Esendal
ZİFAF (Kelime Kökeni: Arapça zifāf)
- Gerdek
Ata Sözleri ve Deyimler
- zifafa girmek