ZEVKSİZLİK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
ZEVKSİZLİK harflerini içeren 5 harfli 27 kelime bulunuyor. 5 harfli ZEVKSİZLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
EVSİZ15,
EKİLİ
-
Ekilmiş olan, mezru
Ekili tarla.
KELİK
- Eski ayakkabı
ESKİL
- Aksaray iline bağlı ilçelerden biri
EKSİK
-
Bir bölümü olmayan, noksan, natamam
Bu kitap eksik, baş tarafı yok.
- Mükemmel olmayan, kusurlu, muallel, sakat
- Az
-
İhtiyaç duyulan şey
Aynı zamanda, eski dönem edebiyatımızın sohbet ve mülakat türlerinde boşluk olan eksiğini tamamlıyordu. - Ahmet Kabaklı
Ata Sözleri ve Deyimler
- eksik çıkmak
- eksik doğmak
- eksik etmemek
- eksik gelmek
- eksik olma!
- eksik olmamak
- eksik olmasın
- eksik olsun
Birleşik Kelimeler: eksik artık, eksik etek, eksik gedik, tahtası eksik, yuları eksik
KİLİS
- Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri
KİLSİ
- Kili andıran, kile benzeyen, kil gibi
KESKİ
- Ağaç, taş, metal vb.ni yontmaya yarayan, bir ucu keskin çelik araç
- Demir ve sac kesmek için üzerine çekiçle vurularak yürütülen keskin araç, tırnak
- Pulluk gövdesi önüne takılan ve toprağı kesip ayıran, bıçak veya disk biçiminde çelikten yapılmış pulluk parçası
KESİK
-
Kesilmiş olan, maktu
Biri saçları kesik, gözleri ayrık, dişleri dökük fakat çok dinç ve güzel bir nineydi. - Halide Edip Adıvar
-
Kesilerek bozulmuş olan
Kesik süt.
- Kısa
- Çökelek
-
Gazete, dergi vb.nden kesilmiş yazı, kupür
İçinde bir gazete kesiği var. - Falih Rıfkı Atay
-
Kesilmiş olan yer
Parmağındaki kesikler.
-
Aralıklı
Derinlerden gelen kesik düdük sesleri arasında, evimin ve çocuklarımın çığlığını yakalamak için bir hayli uğraştım. - Necip Fazıl Kısakürek
- Takım kadrosuna alınmamış (oyuncu)
- Parası olmayan
- Tutkun, hayran
- Tarla, bağ ve bahçe çevresine açılan hendek
Birleşik Kelimeler: kesik hava, kesik kelime, kesik Kerem, kesik kesik, kesik koni, kesik piramit, kesik prizma, kulağı kesik
SİLKİ
- Uykuda sıçrama
SİLİK
-
Üstündeki yazı veya çizgiler silinmiş, bozulmuş, aşınmış olan
Silik para. Silik yazı.
- Kendini gösteremeyen, dikkati çekmeyen veya önemli ve belirli olmayan
-
Kendini gösteremeden
İşte, bu şahsiyetin yanında ötekiler âdeta silik ve sinmiş kalıyordu. - Ruşen Eşref Ünaydın
Birleşik Kelimeler: sapı silik
SİKKE (Kelime Kökeni: Arapça sikke)
- Madenî para
- Madenî paralara vurulan damga
- Hayvanları bağlamak için yere çakılan demir veya ağaç kazık
-
Mevlevi dervişlerinin giydikleri yüksek ve tepesi düz keçe külah
Onun peşi sıra, hepsi de babamın eski müridi olan altı derviş göründü; sikkeler, tennureler, destegüller kuşanmış olarak. - Elif Şafak
SEKİL
- At, eşek ve sığırların ayaklarında bileğe veya dize kadar çıkan beyazlık, seki (II)
İZLEK
- Keçi yolu, patika
- Bir edebî eserde işlenen konunun anlamca ortaya koyduğu ana yönelim
KİLİZ
- Hasır otu
Birleşik Kelimeler: kiliz balığı
ESKİZ (Kelime Kökeni: Fransızca esquisse)
- Mimari eserler ve resim için çizimlerle yapılan ön çalışma, taslak